Özdeş Özbay #COP25'e karşı Sosyal Zirve'den bildiriyor: Aktivistler, dev yürüyüşün ardından mücadeleyi büyütmeyi kararlaştırdı.
COP25 iklim zirvesi başlayalı bir hafta oldu. Zirve bir kez daha şirketlerin sponsorluğunda düzenleniyor.
Şirketler gündemlerini bastırarak karbon ticaretini öne çıkarıyorlar. Buna karşı örgütlenen ve bugün başlayan karşı zirve yani İklim İçin Sosyal Zirve sosyal adaleti ve halkları öne çıkarıyor.
6 Aralık cuma günü COP25 zirvesine karşı büyük bir yürüyüş gerçekleşti. 300 binden fazla kişi eyleme katıldı.
Zirve aslında Şili’de gerçekleşecekti. Kitle eylemleri nedeniyle Madrid’e alındı. Fakat zirvenin sahibi hala Şili devleti. Yüzlerce kişinin plastik mermiyle gözünü çıkaran, aktivistleri öldüren, binlercesini tutuklayan sağcı hükümetin zirve sahibi olması tepkiyle karşılandı. Bu nedenle yürüyüşün en önünde Şilili yerli halklar yürüdü. Ellerinde “Pinera teröristtir” dövizleri taşıyarak, tek gözlerini bantlarla kapayarak hükümeti protesto ettiler.
Son derece renkli geçen yürüyüşte yerlilerin en önde yürümesinin özel bir önemi var. Latin Amerika’da sınıf mücadelesi ile etnik sorun iç içe geçmiş durumda. Özellikle Bolivya’nın yerli başkanı Morales’e yapılan askeri darbe, aşırı sağcı Bolsonaro’nun yerli halklara karşı düşmanlığı hem ırkçı hem sınıf temelli bir nefret. O nedenle Latin Amerika’da ekolojiyi ve yaşamı savunan yerliler aynı zamanda sosyal adalet hareketinin de merkezinde bulunuyor.
COP25 zirvesine alınmayan Şilili yerliler Sosyal İklim Zirvesi’nin açılışını yaptılar. Açıkça şirketlere ve kapitalizme karşı yaşam mücadelesi verdiklerini söylediler.
Yerlilerin hemen ardından kısa bir Rojava belgeseli gösterilmesi de anlamlıydı. Savaşın yıkıcılığına karşı enternasyonal dayanışma öne çıkarıldı.
Sosyal Zirve boyunca yüzlerce toplantı olacak. Sendikalar, sosyal hareketler ve yerli halklar toplantılar yapacak ve hemen her akşam genel meclis toplantısı olacak.
Yokoluş İsyanı da bugünden itibaren bir hafta boyunca çok sayıda eylem gerçekleştirecek şehirde.
Sosyal Zirve'den çıkan sonuç
Sosyal Zirve sonundaki Genel Meclis toplantısında sürmekte olan COP’un bir değerlendirmesi yapıldı.
Şirketlerin sponsorluğundaki zirvede ana gündemin karbon ticareti olduğu hatırlatıldı. Konuşan aktivistler bu konunun sadece karbon salımı açısından ele alındığını oysa meselenin bir de insan hakkı boyutu olduğunu ama görüşmelerde bunun içerilmediğini anlattılar.
Aktivistler karbon ticaretine karşı sık sık kayıp ve zarar konusuna vurgu yaptılar. Kuraklık, seller, tayfunlar ve yangınlar nedeniyle kaybolan topraklar, ürünler, evler... Mağdurlara kayıp ve zarar ödemesi yapılması gerektiği ancak devletlerin böyle bir bütçeyi kabul etmedikleri konuşuldu.
Söz alan konuşmacılar politikacılara güvenilmemesi gerektiğini tekrarlayarak cuma günü gerçekleşen dev yürüyüşün verdiği enerjiyle mücadeleyi büyütmek gerektiğini vurguladılar.
FFF Ugan’dan katılan Vanessa Nakate’nin konuşması ise ayakta dakikalarca alkışlandı. Nakate iklim değişikliğinin ülkesinde sebep olduğu göç, ölüm, açlık ve çocuk evliliklerini anlattıktan sonra bu mücadelenin gelecek için değil bugün yaşanmakta olanları durdurmak için verildiğini söyledi. Nakate konuşmasını “tek ihtiyacımız birlik olmak” diyerek bitirdi.
Özdeş Özbay