Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi, 20-27 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek küresel iklim grevi haftasıyla ilgili çağrı yaparak, tüm tabip odalarını ve hekimleri iklim grevi etkinliklerine katılmaya davet etti.
TTB’den yapılan açıklama şöyle:
TTB olarak “İklim G(ö)revine” hazırız!
İklim krizi giderek derinleşiyor. Kısa bir süre öncesine kadar “iklim değişikliği” olarak adlandırdığımız süreci artık “iklim krizi” olarak nitelendiriyoruz. Bu krizle baş edebilmek için uluslararası çabalar yoğunlaşsa da yetersiz kaldığı apaçık ortada. Kapitalizmin ihtiyaçları öncelendikçe kriz derinleşiyor, iklim krizi de ekolojik kriz de.
İklim krizi aşırı hava olaylarının artışından sıcak hava dalgalarına, infeksiyöz ve vektör kaynaklı hastalıkların artışından gıda ve su güvencesi sorunlarına kadar birçok başlıkta sağlık sorunlarını da beraberinde getiriyor. Var olan eşitsizlikleri derinleştiren bu sorunlar dünyanın farklı bölgelerinde farklı biçimlerde yaşanmaya başladı ve hemen hepimiz başımıza ne geleceğini, ülkemizi ve bölgemizi nasıl etkileyeceğini öngörmeye, önlemler almaya çalışıyoruz. Ama yetmiyor! İklim için daha çok hareket ve daha çok eylem gerekiyor.
Ülkemizde de iklim krizine yönelik çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Sağlık Bakanlığı 2015’te yayınladığı “İklim Değişikliğinin Sağlık Üzerine Olumsuz Etkilerinin Azaltılması Ulusal Programı ve Eylem Planı” raporunda, ülkemizdeki bütün sağlık kuruluşlarını kapsayan kısa, orta ve uzun erimli hedeflerini ortaya koyan bir yol haritası belirlemiş olmakla birlikte, hedeflere ulaşmak için başarılı bir uygulama yürütülemediği bilinmektedir. İklim krizinin sağlık etkilerinin izlenmesi/değerlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Ancak ne yazık ki ülkemizde, iklim krizinin sağlık etkilerine ilişkin sistematik bir izleme ve değerlendirme ile koruma önlemleri almak yaklaşımı henüz söz konusu değildir.
23 Eylül’de New York’ta gerçekleştirilecek BM İklim Eylem Zirvesi’nde küresel ısınmayı 2030 yılında 1,5 santigrad derece sınırında tutmak için gerekli adımları içeren somut planlar açıklanacak. Yeni hedefler ve taahhütler sıralanacak, eskilere neden ulaşılamadığı yeniden tartışılacak. Ancak bu zirve öncesi farklı bir etkinlik tüm dünyaya yayılıyor ve dünya genelinde 20-27 Eylül tarihleri iklim grevi haftası ilan edildi. Bu kapsamda ülkemizde de 20 Eylül günü iklim grevi etkinlikleri gerçekleştirilecek.
Bu kapsamda bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: İnsan sağlığının en önemli bileşenlerinden biri olan stabil bir ekosistem için hekimliğin en temel prensibi olan “Önce Zarar Verme” ilkesi esas alınmalıdır. Bu ilke başta enerji, ulaşım, çevre, kentleşme politikaları olmak üzere tüm politikalarda rehber olmalı, kapitalizmin ihtiyaçlarını değil ekolojik tahribatın önüne geçmeyi, eşitsizlikleri gidermeyi öncelikleyen politikalar yaygınlaştırılmalıdır.
Türk Tabipleri Birliği olarak iklim grevinin sağlığımız ve geleceğimiz için bir görev olduğunu düşünüyoruz ve tüm tabip odalarını ve hekimleri iklim grevi etkinliklerine katılmaya davet ediyoruz.
TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ