20 Eylül’de Fridays for Future (Gelecek için Cumalar) çağrısıyla üçüncü küresel iklim grevi gerçekleşecek. İstanbul’da da Yoğurtçu Parkı’nda büyük bir iklim festivali düzenleyecek olan Sıfır Gelecek Kampanyası 20 Eylül tanıtım etkinlikleri kapsamında çeşitli eylemler, film gösterimleri ve toplantılar düzenliyor.
Bu etkinlikler kapsamında, Antikapitalistler Platformu tarafından 23-24 Ağustos tarihlerinde Kadıköy KargArt Salon’da iklim adaleti etkinlikler düzenlendi. “İklim Adaleti Sosyal Adalettir” sloganıyla düzenlenen etkinliklere 130 kişi katıldı. İlk gün gerçekleşen genç aktivistler buluşmasına Lüleburgaz, Muğla, İzmir, Malatya şehirlerinden gelenler dahil 29 liseden 54 öğrenci katıldı. Aynı anda gerçekleşen üniversite öğrencileri toplantısına da 15 üniversiteden de 18 öğrenci katıldı.
Marksist.org olarak iklim adaleti etkinliklerine katılan genç iklim aktivistlerinden izlenimlerini aldık. 20 Eylül küresel iklim grevi yaklaşırken toplantılarda neler konuşulduğunu, nasıl hazırlandıklarını anlattılar.
Malatya’dan katılan lise öğrencisi Ahmet: Etkinliğin bana iklim krizi ve sonucunda doğacak felaketler hakkında çok farklı bakış açıları kazanmama sebep olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca 20 Eylül için de aklımıza takılan her şeyi konuştuk. Bu da çok güzel bir şeydi. Çünkü biz de Malatya’da 20 Eylül etkinliğini nasıl yapacağımızı düşünüyorduk ve çok fazla fikir edindik bu etkinlik sayesinde. Etkinliğin düzenlenmesini sağlayan ve bize o ortamı sunarak bilgilenmemizi sağlayan Antikapitalistler’e çok teşekkür ederim.
FFF aktivisti Selin Gören: Öğrenci toplantısı, iklim krizi konusunda endişeli ve bu konuda elini taşın altına koymaya hevesli liseli gençler için çok güzel bir tanışma şansı oldu. Liselilerin de yaşanabilir bir gelecek için mücadele etmeye hazır olduklarını göstereceğimiz ilk basamak 20 Eylül iklim grevi olacak. Bu sebeple katılan 30 civarı lisede insanları greve gelmeye teşvik etme yollarını konuştuk ve nasıl maximum katılım sağlayabileceğimiz konusunda fikir alışverişi yaptık. 20 Eylül grevi tartışmalarımız sonrasında da, liseliler olarak bu işi nasıl devam ettirebileceğimizi planladık. Bu noktada güçlü bir ağ olmamızın çok önemli olduğunu fark ettik. Çünkü bu yalnızca bir grevle bitecek bir iş değil. Bu sebeple liseler olarak buluşmalarımıza 20 Eylül sonrasında da devam etmeyi ve güçlenerek büyümeyi, büyüdükçe sesimizi daha çok duyurmayı hedefliyoruz. Bu ilk yüz yüze toplantımızdı ve bu güzel organizasyon için Antikapitalistler'e ve Sıfır Gelecek kampanyasına teşekkür ederiz.
Tevitöl Lisesi’nden Talia: 23 Ağustos günü evden çıkarken, karşılaşacağım manzarayı hiç böyle düşünmemiştim. Yaklaşık 30 farklı liseden, onlarca farklı topluluktan iklim krizine dair söyleyecekleri olan büyük bir kalabalık, son yılların en sıcak yazında küçük bir mekanda toplanmış yalnızca küresel değişimin farkında olmanın yetmeyeceğini, çözümlerin derhal uygunlanmasının gerekliliğini irdeliyordu. Ve 20 Eylül’de herkesi sokağa, iklim krizi ile mücadele etmeye davet ediyordu.
Bir süre önce Greta Thunberg ile başlamış olan son günlerin belki de en büyük iklim krizi mücadelesinin Türkiye temsilcisi ise henüz 8. sınıfa geçen Atlas Sarrafoğlu. Liseler temsilcisi de Robert Koleji’nden Selin Gören. Selin ve Atlas’ın moderatörlüğünde ilerleyen buluşmada 20 Eylül grevinde ve o tarihe dek yapılabilecekler hakkında fikirler paylaşıldı, tartışıldı. Doğanın düzenin kontrolsüz değişimini engellemek için yapılabilecekler sınırsız tabii, fakat şu anda öncelikli hedef mevki sahiplerine “iklim krizi acil durumu” ilan ettirtmek.
Daha önceki iklim krizi grevlerinden farklı olarak, 20 Eylül’de liselilerin ve üniversitelilerin yoğunluklu katılımı beklenmekte. Bu yüzden şehir, ırk, yaş fark etmeksizin hayatımızı kökünden değiştirebilecek iklim sorununa “dur” demek isteyen herkesi 20 Eylül Grevi’ne çağırıyoruz çünkü ne kadar kalabalık olursak o kadar güçlü çıkar sesimiz.
GHV Mustafa Saffet Lisesi’nden Özge: Toplantı gayet verimliydi. 20 Eylül için ne kadar insan toplayabiliriz onu konuştuk. Herkes farklı fikirler sundu. Okullarda nelerin yapılabileceğini değerlendirdik. Birçok okulun sıcak bakmadığını ama içinde sıcak bakan insanların olduğunu gördük. Katılan kişilerin fazlalığı bizi motive etti. 20 Eylül' de çok daha fazlasını göreceğimizi biliyoruz.
Boğaziçi Üniversitesi’nden Tuğçe: Etkinliğin yalnızca ikinci gününe katılabildim. İlk oturumda iklim krizi ve kapitalizm arasındaki ilişkinin net bir şekilde kurulması iklim krizine karşı nasıl bir hareket benimsememiz gerektiği konusunda kafamı biraz daha netleştirdi diyebilirim. İklim adaletini ön plana çıkarmak açısından çok önemliydi bence. Sonrasında göçmenlerin gelmesiyle beraber gerçekleşen ekonomik değişimleri yapılan çalışmalar üzerinden dinlemek göçmenlere karşı kullanılan bahanelere net bir cevap verebilmek adına çok yardımcı oldu. Genel olarak sanırım ilk güne göre katılım az olsa da aynı endişeleri duyduğum insanlarla oturup bu konuda merak ettiklerimizi dinlemek ve sonrasında tartışabilme fırsatı yakalamak güzeldi.
ODTÜ’den Ceren: Sürdürülebilir enerji, iklim değişikliği gibi ekolojik konularla bir süredir ilgileniyordum. Her ne kadar çoğu insan gibi küresel ısınma olgusundan ve zararlı sonuçlarından haberdar olsam da iklim adaleti etkinliği toplantılarında öğrendiklerim durumun aciliyetini, vahametini ve kapsamını fark ettirmiş oldu. İklim değişikliğinin daha çok önümüzdeki kuşakların sorunu olduğu algısının yanlışlığının, bizzat bizim hemen harekete geçmemiz gerektiğinin farkına vardım. Durumun sosyal, politik ve ekonomik boyutuyla beraber dünyanın yüzleştiği en büyük sorun olduğunu düşünüyorum. Öncesinde her ne kadar bu konularla ilgili bir şeyler yapmak istesem de yalnız başıma bir fark yaratamayacağım ve eyleme geçecek bir kanal bilmediğim için, üniversite kampüsü içindeki düzenlediğimiz atık toplama etkinlikleri dışında pasif haldeydim. Toplantılarda bahsedilen Yokoluş İsyanı, Sıfır Gelecek, Fridays for Future hareketlerini araştırdıktan sonra içinde yer alabileceğim ve daha iyi bir dünya için birlikte bir şeyleri değiştirebileceğimiz bir kitlenin olduğunu gördüm. Ben de okulumdaki ekolojik alanda çalışan kulüplerle temasa geçip 20 Eylül’den başlamak üzere etkinlikler düzenleyebileceğimizi düşünüyorum.
Yeditepe Üniversitesi’nden Ataberk: İki gün boyunca farklı konulardaki konuşmaları dinledik. İklim sorununun aslında ne kadar da acil bir durum olduğunu zaten biliyor olsam da, bunu bir kere daha duymak beni geleceğim konusunda kaygılandırdı. Bir yandan da bu kaygımın üstüne gidebildim çünkü toplantıda olan onlarca öğrenci ve aktivist vardı. Hepsi bir çözüm için bir araya gelmişti. Toplantıların çok verimli geçtiğini düşünüyorum ve oradan ayrılan her öğrencinin kafasında bir fikirle evine döndüğüne kuşkum yok.
Sıfır Gelecek Kampanyası’nın 20 Eylül etkinlikleri kapsamında bu hafta da 350 Kampanyası tarafından kömürlü termik santrallere karşı yürütülen çevre mücadelelerini anlatan Kara Atlas belgesel filminin gösterimi yapılacak.
Etkinlik: Kara Atlas film gösterimi & Forum
Yer: Kadıköy Yoğurtçu Parkı
Tarih: 31 Ağustos Cumartesi
Saat: 20.00
Facebook etkinlik sayfası: https://www.facebook.com/events/2142739826023600/