Çanakkale ve Ege, Marmara halkı, kapitalist şirketlerin altın hırsı uğruna doğayı ve suları kirletmesine isyan ediyor. Çadırlarda kalan 300 civarında insanın yanı sıra her gün ziyarete gelen binden fazla insan, kamuoyu baskısını canlı tutmaya çalışıyor.
Marksist.org olarak bugün ziyaret ettiğimiz Kirazlı Balaban Tepesindeki Su ve Vicdan Nöbeti alanında gelişmeleri yakından izleme şansı bulduk. Doğa katliamının yapıldığı yer, Çanakkale-Çan yolunun ortasında, Çanakkale’ye içme suyu sağlanan barajın hemen yanında, tümüyle çam ormanları ile kaplı bir alan.
Çanakkale Belediyesi, Nöbet alanı ile ilgili asgari alt yapı hizmetlerini vermeye çalışıyor. İtfaiye aracı, seyyar tuvalet, güneş enerjisi ile çalışan telefon şarj yeri, çayocağı, su tankerleri kampta hizmete girmiş durumda. Kurulan kamp komitesi çevre temizliği, çadır alanlarının düzeni, her gün gelenlere bilgi verilmesi gibi hizmetleri yerine getiriyor. Komitenin kararı gereğince kampta siyasi yapıların pankart, flama ve bayrak açmasına izin verilmiyor. Son olarak yapılan toplantıda kampta çadır sayısının 105 olarak sınırlandırılmasına karar verildi. Çadır sayısı her gün değişiyor, gelenler ve gidenler oluyor, çadır sayısı 105’in altına indiği için şimdilik yeni gelen çadırlara izin veriliyor.
Kamp yeri ile maden sahası arasında iki km.lik bir uzaklık var. Her gün bir defa maden sahasının kapısına kadar yürüyüş düzenleniyor. Ayrıca günü birlik gelen ziyaretçiler yaya veya arabaları ile maden sahasının kapısına kadar gözlem yapmaya gidiyorlar.
Maden şirketi Alamos Gold ve ağaç kesim işlerini yapan Orman İdaresi, bayram nedeniyle işlerini tatil etmiş durumdalar, ama muhtemelen bayramdan sonra doğa ve ağaç katliamı tekrar başlayacak.
Nöbet alanında bulunan Çanakkale Belediye Başkanının verdiği bilgiye göre, doğa katliamının durdurulmasına yönelik mahkeme başvuruları var, ama maden şirketi faaliyetleri için gerekli her türlü yasal izni almış durumda. En son 17 Temmuz’da Danıştayın ÇED raporunu onaylaması ile maden şirketinin önünde hiç bir yasal engel kalmadı. Bundan böyle doğa katliamını sadece halkın baskısı engelleyebilir.
Alanda ağaç kesimi Çanakkale Valiliğinin verdiği geçici bir izinle, geçen yıl 24 Haziran seçimlerinden sonra başladı. Çanakkale Belediyesi ancak bu yıl 28 Temmuz’da harekete geçti, sahayı havadan fotoğraflayarak doğa katliamının görüntülerini sosyal medyadan paylaştı. O tarihten itibaren de insanlar Su ve Vicdan Nöbeti adı altında sahaya gelerek, çadırlar kurarak ağaç kesimini engellemeye çalışıyorlar.
İlk kitlesel yürüyüş Nöbet alanından maden sahasının içine kadar olan bölgede, 5 Ağustos’ta yapıldı. Yürüyüşe İstanbul’dan Ayvalık’a, İzmir’e kadar tüm Ege ve Marmara halkı katıldı.
İkinci kitlesel etkinlik 18 Ağustos’ta yapılacak. Fazıl Say, saat 11.00’de, Nöbet alanında bir konser verecek. Konsere katılımın yüksek olacağı tahmin ediliyor.
Kazdağları çevresinde halen Kirazlı Balaban tepesindeki de dahil olmak üzere 3 altın madeni işletmesi doğayı katletmeye devam ediyor. Sırada onlarca maden şirketinin işletme açma başvurusu var. Kirazlı Balaban tepesinde gösterilecek direniş diğer maden şirketlerini caydırabilir, Kazdağlarına rahat bir nefes aldırabilir. O nedenle direnişin başarıya ulaşması çok önemli.