Dünya genelinde geçen yıl 12 milyon hektar tropik yağmur ormanının yok olduğunu gösteren yeni bir araştırma yayımlandı.
Bu rakam, Kuzey Kore’nin yüz ölçümüne eşit, Bulgaristan'ın yüz ölçümünden yaklaşık 10 bin kilometrekare daha büyük ya da dakikada 30 futbol sahasına eş değer.
Dünya Kaynakları Enstitüsü’nün (World Resources Institute - WRI) uydu görüntülerini analiz ederek gerçekleştirdiği araştırmaya liderlik eden enstitünün üst düzey üyesi Frances Seymour, “bunun binlerce kesimle gelen ölüm olduğunu” söyledi.
Seymour, “Gezegenin sağlığı tehlikede ve üretilen geçici çözümler yetersiz. Dünyanın ormanları şimdi acil serviste” dedi.
Kaybedilen ormanların 3,6 milyon hektarını, bakir yağmur ormanları oluşturuyor. Daha fazla karbon emen ve yerinin doldurulması güç, balta girmemiş bu yaşlı ağaçlar topluluğunda yaşanan kayıp, Belçika’nın yüz ölçümüne eş değer.
Geçen yıl en fazla bakir orman kaybı 1,3 milyon hektarla Brezilya’da yaşanırken, orman kaybına en fazla rastlanan 2. ülkeyse 481 bin 248 hektarla Demokratik Kongo Cumhuriyeti.
Küresel Orman İzleme platformu (The Global Forest Watch), Brezilya’daki orman kaybının çoğunun yasa dışı ağaç kesen kişilerin ve milislerin “Amazon’daki kesimleri” olduğunu ileri sürdü. Platform, bu kesimlerin Amazon’da medeniyetten uzak yaşayan yerli kabilelerin hayatta kalmalarını tehdit ettiğine dikkati çekti.
Öte yandan Brezilya federal polisi, Amazon bölgesinde kaçak ağaç kesimine yönelik bir tertibi ortaya çıkardıklarını açıkladı. Suç tertibine çevre korumu müdürlüğü memurlarının ve orman mühendislerinin dahil olduğu iddia ediliyor.
Ormanların tahrip edilmesinde 2017’ye kıyasla en büyük artış yüzde 60’la Gana’da meydana geldi. Ülkede, yasa dışı madencilik ve kakao çiftliklerinin genişlemesinin buna neden olduğu belirtiyor.
Greenpeace İngiltere’nin direktörü John Sauven, “Ormanlar, iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybına karşı en büyük savunma silahlarımız. Ancak ormanların tahrip edilmesi fazlalaşıyor” dedi.
Sauven, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kaybedilen ormanların geri kazanılması da dahil bu küresel krizle baş etmek için cesur eylemlere gereksinim var. Ama ilk etapta ormanları yok etmeyi durdurmadıkça, sadece kuyruklarımızı kovalayıp durmuş oluruz.”
Ormanlık alan kaybında en olumlu gelişmeyse Endonezya’da gerçekleşti. Hükümetin ormanlık alanları korumaya yönelik politikaları sonucu orman kaybı 2003’ten beri en düşük seviyede gözlemlendi.
Endonezya’daki orman tahribatının büyük kısmı, palmiye ağacı ekimine alan açmak için alanların tahrip edilmesinden kaynaklanıyor.
Geçen yılki 12 milyon hektarlık orman kaybı, kayıtların tutulmaya başlandığı 2001’den bu yana en yüksek 4. seviyede yaşanan kayıp. Ancak bu rakam orman yangınları nedeniyle tahribatın büyük oranda arttığı 2016 ve 2017’den daha düşük.
Peter Stubley
(The Independent - Türkçe'ye Cenk Korkmazer çevirdi)
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.