AKP, 31 Mart yerel seçimleri için 11 maddelik bir manifesto açıkladı. Yeni belediyecilik anlayışı sergileyeceklerini ifade eden, millete taahhütler sunan bu manifestoyu hazırlayan AKP’ye ilk soru şu olmalı: “Şimdiye kadar neden yapmadınız ya da şimdiye kadar neden bunların tam tersini yaptınız?”
AKP manifestosunda şehir planları uzun vadeli, hakkaniyete uygun şekilde hazırlanacak, istismara açık parsel bazlı plan değişikliklerine kesinlikle izin verilmeyecek deniliyor. Bu, şimdiye kadar neden izin verildiğini açıklamıyor ama. İstanbul’da kendilerine tanınan imar haklarıyla yetinmeyen 76 proje için imar planlarını değiştirerek, 12.4 milyon metrekare fazladan inşaat yapıldı, bu sayede 240 milyar lira haksız kazanç elde edildi ve bu bizzat İBB, TOKİ, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından imar planı değişiklikleriyle gerçekleştirildi.
Manifestoda "Halkla Birlikte Yönetim" ilkesi, şehirle ilgili tüm önemli kararların şehir sakinleriyle birlikte alınacağının altını çiziyor. Belediye sınırları içinde yaşayan herkesin katılımıyla toplanacak Şehir Meclislerinde, önemli kararlar ortak akıl ile alınacak diyen Manifesto, sanki iktidar partisinin değil de 17 yıldır muhalefette olan partilerin seçim vaatleriyle doluymuş gibi.
Üçüncü köprüden üçüncü havalimanına İstanbul’un ormanına, suyuna, havasına kasteden projeler için birçok bilimsel rapora dayanarak, belediye sınırları içinde yaşan vatandaşlar tarafından yapılan itirazları hiçbir şekilde dikkate almayanların elinden çıkan bu Manifesto’yu ciddiye almak zorunda değiliz. Bir depremin yerle bir edeceğine kesin gözüyle bakılan İstanbul şehri için deprem toplanma alanlarına AVM yapılmasına karar verenlerin belediyeciliğinin devri dolmuştur.
(Sosyalist İşçi)