Verimli tarım arazilerine jeotermal enerji santralı (JES) kuyuları yapılan Aydın’da, 5 köye açılmak istenen yeni 120 jeotermal kuyusu tepkilere neden olurken; jeotermal kuyularının yoğunlaştığı Germencik ve Buharkent’te hava kirliliğinin, kanser oranının arttığı belirtiliyor.
Aydın’ın Efeler ilçesindeki Kızılcaköy’de jeotermal enerji santraline tepkiler bölgede artarken, Vali Yardımcısı Mustafa Hulusi Arat’ın araya girmesiyle varılan uzlaşı uzun ömürlü olmadı. Vali yardımcısı “ÇED raporu gelinceye kadar çalışmaları durduruyoruz. Yasal izin olmadan hiçbir çalışma olmayacak" sözünü verdi fakat ertesi sabah köylüler, şirketin yetkililerini arazide suçüstünde yakaladı.
"Biber gazından bir şey olmaz"
Kızılcaköy'de köylüler aylardır bölgeye jeotermal enerji santrali (JES) yapılmasına tepki gösteriyordu. Jandarma ve polis, TOMA eşliğinde, santrali istemeyen Kızılcaköylülerin bulunduğu alana gelerek dağılmalarını istedi ve biber gazı ile saldırdı.
Biber gazına rağmen alandan ayrılmayan köylüler, bölgeyi ziyaret eden Aydın Vali Yardımcısı Mustafa Kemal Arat'a yapılan saldırıyı sordu.
Vali yardımcısı, “Bu biber gazını, bu şiddeti siz mi yaptırdınız askere? Biz ne yaptık, biz hakkımız, sağlığımız, toprağımız için uğraşıyoruz” diye soran kadına "Biber gazından ne olacak? Farzet ki ben yaptırdım. Bir şey olmaz ya biber gazından, ne olacak?" ifadelerini kullandı.
Arat, köylülere şirket tüm izinleri tamamlayıncaya kadar araziye tek bir çivi dahi çakılmayacağı sözü vermiş, "Köylülerin dile getirdiği sorunları inceleyeceğiz" demişti.
Bölgede hava kirliliği ve kanser oranı arttı
Kızılca köyünde olanlar bu haftayla sınırlı değil. Ağustos ayında çoğunluğu kadınlardan oluşan beş yüz kişinin katıldığı bir toplantı düzenlenmişti. Toplantı, köylerde açılması planlanan yeni kuyulara ve JES’lere karşı hukuk mücadelesi verme kararıyla son bulmuştu. Köy halkı, Balıkköy, Alatepe, Gözpınarı, Horozköy ve Kardeşköy olmak üzere toplam 5 köyü etkileyecek olan projeyi yaptırmamakta kararlı.
Yapılan toplantıda Buharkent ve Germencik’te doğal afetler yaşandığı, bitki, hayvan ve insanların zarar gördüğü, zeytin ve incir ağaçlarının kuruduğu vurgulanmıştı.
Aydın’da jeotermal su çevre katliamına neden oluyor
Aydın’daki sorunlar yeni değil. Daha önce de Aydın Germencik yerelinde incir üreticileri, çiftçiler jeotermal tesislerin inciri tehdit ettiğini söylemişlerdi. Jeotermal enerji şirketlerinin kontrolsüz olarak doğaya saldığı buhar ve su nedeniyle incir kalitesinin ve veriminin düştüğünden şikayet etmişlerdi. Jeotermal kuyulardan çıkarılan yüksek sıcaklıktaki su ve buharın, enerji üretildikten sonra tekrar yer altına geri verilmemesinin yüzey sularını ve ekin alanlarını kirlettiğini belirtmişlerdi.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.