Alaa Abd-el Fattah’a özgürlük!

Alaa Abd-el Fattah Mübarek rejimini deviren ve Tahrir Meydanı’yla özdeşleşen devrimin önde gelen aktivistlerinden birisi. Uzun süredir çok ağır koşullarda hapiste. 

COP27 zirvesi Mısır’da gerçekleşirken, sadece Alaa değil binlerce aktivist Mısır cezaevlerinde ağır baskı koşulları altında hapisteydi.

Alaa Nisan ayında açlık grevine başladı. Bu onun ağır cezaevi koşullarına karşı verdiği bir mücadele. Alaa son sekiz yılın büyük bölümünde hapisteydi. Sisi rejimi tarafından iki kez hapsedildi. İlki Sisi darbesine karşı protesto çağrıları yaptığı için 2015 yılında. 2019’da serbest bırakıldıktan sonra, iki yıl önce, 2021’de yanlış haber yayma suçlamasıyla tekrar hapse atıldı.

Alaa’ya Özgürlük kampanyası web sitesinde onun güneş ışığına bile erişimi olmayan bir hücrede tutulduğu, radyo ve saat kullanmasına, hücresi dışında egzersiz yapmasına izin verilmediği yazılıyor. Sadece bir kere 20 dakikalık görüşme hakkı tanınmış ve bu görüşmede cam bariyerin ardından aile üyeleriyle kısa bir görüşme yapabilmiş, o kadar.

Alaa aynı zamanda bir İngiliz vatandaşı ama Sisi rejimi İngiliz konsolosluğu tarafından ziyaret edilmesine de izin vermedi.

İngiltere’de Alaa için özgürlük isteyen aktivistler tutukluluğu süresince İngiltere’nin serbest bırakılması için hiçbir girişimde bulunmadığını söylüyorlar. Tersine, bir çok batı ülkesi gibi iki yüzlü bir şekilde Mısır’la dost kalmak ve onu siyasal olarak desteklemek konusundaki tavrından hiçbir geri adım atmadı.

COP27 zirvesi öncesinde iklim aktivistleri Alaa ve diğer tutukluların serbest bırakılması için çağrılar yapmışlardı.  

İklim aktivisti Greta Thunberg 8 Kasım’da, COP27 sırasında Mısır makamlarına şöyle bir çağrı yayınladı: 

“Barışçıl bir şekilde protesto haklarını kullandıkları için gözaltına alınan herkesi derhal ve koşulsuz olarak serbest bırakmaya çağırıyoruz: acil adalet, şeffaflık ve kapsayıcılık istiyoruz. Bu mahkumlardan birisi COP27’nin başlangıcından bu yana su almayı da reddeden açlık grevindeki Alaa Abd-el Fattah. İklim adaleti ve insan haklarını güvence altına almayan bir sistem, herkesi başarısızlığa uğratan bir sistemdir.”

Alaa Nisan ayından beri sürdürdüğü açlık grevini COP27 başladığında sıvı almayı reddederek sürdürdü. Ailesi Alaa’nın hayatından ve Sisi rejiminin onu zorla besleyeceğinden endişeli. COP27 oturumları arasında konuşan kız kardeşi, Alaa’nın yaşadığı yönünde kanıt görmek istediklerini söyledi.

Türkiye’de dün dündür bugün bugündür diyen yöneticiler ve bu yöneticilerin her manevrasını alkışlayanlar da Alaa’nın maruz kaldığı baskıya yakından bakmalıdır. Erdoğan’la Sisi el sıkıştığında “devletin âli menfaatleri için yapılır bunlar, ne var” diyenlere, Türkiye’nin bu darbeci rejimin suçlarının aklanmasına izin verilmesine kapı aralamasının utanç verici olduğunu söylemek bir zorunluluk.

Yıldız Önen

(Sosyalist İşçi)