Cemal Metin Avcı tarafından vahşice katledilen Pınar Gültekin'in cinayet davasının 2. duruşmasında yaşananlar...
Muğla’da üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i öldüren Cemal Metin Avcı’nın “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle, cinayetin delillerini gizleyen Mertcan Avcı’nın ise “delilleri yok etme, gizleme veya değiştirme” suçundan yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü.
Sanıklar Cemal Metin Avcı ve kardeşi Mertcan Avcı tutuklu bulundukları cezaevlerinden, koronavirüs tedbirleri gerekçesiyle, duruşmaya ses ve görüntü bilişim sistemleri aracılığıyla katıldı. Mahkeme heyetinin ilk duruşmada istediği, Cemal Metin Avcı'nın olay sırasında cezai ehliyetin tam olup olmadığına dair raporlar mahkemeye ulaştı. Manisa Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'nin tanzim ettiği raporda Avcı'nın, olay sırasında akıl sağlığının yerinde olduğu ve cezai ehliyetinin tam olduğu bildirildi. Adli Tip Kurumu 1. İhtisas Kurulu'ndan gelen raporda ise Pınar Gültekin'in cesedinin yanmasından dolayı kesin ölüm nedeninin bulunamadığı, ancak boğularak ölmüş olabileceği belirtildi.
Mahkeme başkanı duruşmada, tanık olarak dinlenen Pınar Gültekin’in arkadaşı Ceren Tunç'a, ilk ifadesiyle yeni anlatımındaki çelişkileri sordu. Bunun üzerine Avukat Rezan Epözdemir, mahkeme başkanına itiraz etti. Mahkeme başkanı, Epözdemir’e söz vermediğini söyleyince, Pınar Gültekin'in babası Sıddık Gültekin ayağa kalkıp, "bu duruşma benim için bitmiştir” diyerek salonu terk etti.
Pınar Gültekin’in annesi ise “Hâkim Bey sizin kızınız var mı? Yakılarak öldürüldü mü? Hiç kızınızın külünü öpüp koklamaya çalıştınız mı?” diyerek tepki gösterdi.
Tanık Ceren Tunç’un “Pınar, Cemal’in kirayı ödediğini ve harçlık verdiğini söylüyordu. Cemalin kendisine para yatırmak zorunda olduğunu, yatırmadığı takdirde ilişkiyi Avcı’nın eşine anlatacağını da bana söyledi” sözleri üzerine, söz verilen Pınar Gültekin'in kardeşi Sibel Gültekin şunları söyledi: "Ablamın bursu vardı ve fotomodellik yapıyordu. Cemal’in evli olduğunu öğrendikten sonra ondan ayrıldı. O dönemde ufak çaplı para yardımında bulunduğunu biliyorum. Ablam, Cemal’e, 'peşimi bırakmazsan karına söylerim' diyordu" dedi.
Tutuklu sanık Cemal Metin Avcı, “Yaşananlardan dolayı pişmanım. Hiç yalan söylemedim. Karşı tarafın avukatı televizyonlara çıkarak yalan yanlış bilgiler veriyor. Beni sürekli linç ediyorlar” diyerek kendini savunurken Pınar Gültekin’i suçlayan iddialarda bulundu.
Daha sonra söz alan Epözdemir, müvekkillerinin mahkeme heyetinin adalet dağıtmayacağını düşündükleri gerekçesiyle, heyetin reddi talebinde bulundu. Mahkeme bu talep üzerine sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek davayı 15 Şubat’a erteledi.
Pınar Gültekin’in avukatı Rezan Epözdemir adliye önünde gazetecilere yaptığı açıklamada “Mahkemenin sanığı aklamaya çalıştığını belirterek, mahkeme heyetinin reddini istediklerini” söyledi. Ardından “Sanığın talebi olmamasına rağmen cezai ehliyetinin olup olmadığını belirlemek amacıyla rapor istenmesi, ardından keşif yapılması, ancak bilirkişi raporunda keşif mahallinde yanan değil, normal bir varil kullanılması ve bilirkişi raporunun tatmin edici olmaması, Pınar Gültekin’in telefonunun iCloud şifresinin belirlenmesi için ABD’ye müzekkere yazılmasının amacının, maktuleyi kötü göstermek olduğunu” belirtti.
Pınar Gültekin’in babası ise dava sonrasında “Sanki sanık biziz, mağdur olan onlar. Ben bu mahkeme başkanıyla adil ve sağlıklı bir karar çıkacağına inanmıyorum. Bu nedenle salonu terk edip reddi hâkim talebinde bulunduk” dedi.
Diğer öldürülen tüm kadınlarda olduğu gibi görüyoruz ki Pınar Gültekin davasında da mahkemeler kadın katillerini değil kadınları yargılıyor. Mahkemelerde kadın katillerini aklayan, kadınları suçlayan adaleti değil, gerçek adaleti istiyoruz.
Pınar Gültekin’in arkadaşlarının, ailesinin ve kadınların da talebi budur.