Aralık’ta da kadınlar sokaktaydı

03.01.2021 - 17:43

2020, İstanbul Sözleşmesi için düzenlenen eylemlerle, kadın cinayetlerine karşı meydana gelen ayaklanmalarla ve kürtaj hakkı için düzenlenen protestolarla dolu bir yıl oldu.

2020’yi bitirirken bu mücadeleler yine gücünü gösterdi ve 2021’de verilecek mücadelelerin habercisi oldu.

#SusmaBitsin

Geçtiğimiz ay çok sayıda tacizci yazar, akademisyen ifşa edildi. Tacize maruz kalanlar birbirlerinden de güç alarak yıllardır sürdürdükleri, sürdürmeye mecbur bırakıldıkları suskunluklarını bozdular.  Kadınların öncülük ettiği ifşa hareketine daha sonra taciz mağduru erkekler de katıldı.

Bu mücadele, tacize karşı birlikte mücadelenin gücünü açıkça gösterdi. Yıllardır üstü örtülen taciz vakaları, bu sefer gündemde büyük bir yer edindi. Kurum, yayınevi ve örgütler ifşa edilen tacizcilerle ilişkisini kestiğini duyurdu. Şimdiye kadar tacizcinin itibarını önceleyen, taciz ve şiddet olaylarının üstünü örten, görmezden gelen kurumlar ve kişiler, tacize karşı hareket etmeye mecbur bırakıldı.

İstanbul, İzmir ve Ankara’da kadın cinayetleri protestosu

29 Aralık’ta bir günde 3 kadının, Aylin Sözer, Selda Taş ve Vesile Dönmez’in öldürülmesinin ardından kadın cinayetlerine ve kadınları koruyamayan hükumete yönelik öfke zirveye çıktı. İstanbul, İzmir ve Ankara’da kadınlar sokağa çıktı. Eylemlerin odağında uygulanmayan İstanbul Sözleşmesi vardı. Bu eylemlerde bir kez daha kadın cinayetlerinin politik olduğu haykırıldı, İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması talep edildi.

Polonya’da kadın mücadelesi devam etti

Polonya’da Ekim ayında başlayan kadın eylemleri Aralık ayında da devam etti. Bu yıl Polonya’da son 30 yılın en büyük protesto hareketi yaşandı. Kürtaj yasaklarına karşı başlayan hareket, otoriter sağcı hükümetin baskılarına karşı kitlesel bir isyana dönüşmüştü.

13 Aralık’ta göstericiler yine sokaklara döküldü ve özgürlük için sloganlar attı. Polonya’nın sağcı Hukuk ve Adalet Partisi başkanı Jaroslaw Kaczyński, protestocuları “kriminal” ilan etse de kürtaja ilişkin bazı sağcı düzenlemeleri durdurmak zorunda kaldı. Polonya’daki mücadele tüm dünyadaki kadınlara ilham oldu.

Arjantin’de kadınlar adalet sarayını ateşe verdi

Arjantin’de 14 yaşında bir kız çocuğunun öldürülmesi ve polisin bu cinayete kayıtsız kalması sonucunda sokağa dökülen kadınlar adalet sarayını ateşe verdi. Tepkilerin ardından Arjantin polisi, ihbarı dikkate almayan polisin açığa alındığını bildirdi.

Arjantin’de kürtaj yasal hale geldi

Arjantinli kadınlar çok uzun zamandır kürtaj hakkı için mücadele ediyordu. Yasa tasarısı, daha önceden alt meclis tarafından kabul edilmişti. Geçtiğimiz ay ise yasa tasarısı Senato’da kabul edildi ve kürtaj hakkı yasallaştı. Görüşmeler yapılırken on binlerce kadın mücadelelerinin peşini bırakmayacağını göstererek Senato binası önünde sabahladı. Yasanın kabulü büyük bir coşku ile kutlandı.

Bundan önce Arjantin’de de pek çok Latin Amerika ülkesinde olduğu gibi kürtaja yalnızca cinsel saldırı sonucunda meydana gelen hamilelikte ve annenin hayatının tehlikede olduğu durumlarda izin veriliyordu. Bu yasa, on binlerce kadının, hayatını tehlikeye atarak güvensiz koşullarda kürtaj yapmasına neden oluyordu. Yeni kabul edilen yasa ise 14. haftaya kadar kürtaja izin veriyor.

Latin Amerika’da pek çok ülkede hala kürtaj hakkı elde edilmiş değil. Bu yüzden bu mücadele, yalnız Arjantinli kadınlar için değil; aynı zamanda tüm Latin Amerikalı kadınlar için oldukça büyük bir adım. 

Tüm bu gösteriler, protestolar bir kez daha gösterdi ki kadın mücadelesi devam ettikçe kazanım elde edilebiliyor. Tüm dünyadaki kadınlar, birbirlerinin hareketinden ilham alıyor ve güç buluyor. Hem Arjantin’deki kürtaj mücadelesi hem otoriter baskılara yönelik geniş bir eyleme dönüşen Polonya’daki kadın mücadelesi, dünyanın geri kalanında da böyle bir değişime öncü olma potansiyeline sahip. 2021’de de bu mücadelelerin büyümesi, birbirlerinden güç alması ve çoğalması dileğiyle…



Bültene kayıt ol