İktidarın hazırladığı 2024 bütçesine itirazlar yükseliyor. KESK'e bağlı Tarım Orkam-Sen basın toplantısı yaparak bütçe kalemlerindeki miktarları ve tercihleri eleştirdi.
Tarım, Orman Çevre ve Hayvancılık Hizmet Kolu Kamu Emekçileri Sendikası'nın açıklamasında öne çıkanlar:
- Çarpıtılmış TÜİK rakamlarına göre belirlenen ve 6 ay sonra alınabilen enflasyon farkı nedeniyle emekçilerin ücretleri yıllardır erimeye devam etmektedir. Yapılan araştırmalar 2016- 2022 yılları arasında sermayenin milli gelirden aldığı pay %47,5’den %54.5’e çıkarken, emekçinin milli gelirden aldığı pay %36,3’ten %26,5’e gerilemiştir. Hal böyle olmasına rağmen iktidar hazırlanan “Bütçe Raporu”yla ve her fırsatta “personel giderleri en büyük giderdir” yalanıyla halkı kandırmaya, ekonomik krizin emekçiler yüzünden oluştuğu, enflasyonun emekçilerin maaşları nedeniyle oluştuğu algısını yaratmaya çalışmaktadır. Oysa iktidarın 2024 yılında faiz ödemesi için ayırdığı bütçe 1 trilyon 254 milyar iken, 2024 yılı için tüm personel giderleri 826 milyardır.
- Ülkenin ormanlarını maden şirketlerine kamu yararı altında peşkeş çeken iktidar, madenlerden halkın yararına olacak payın 5.5 milyar TL. olacağını belirtmiştir. Madenlerden 55 milyar TL. gelir eden sermaye grupları halka %10 kadar ödemektedir. Burada bir kamu yararı değil şirket yararı vardır. Bu madenlerin satılması ile halkın kalkınacağını iddia edenler, tam tersi bir avuç sermayedarı kalkındırmaktadır. Bunu yaparken de kamu yararı altında 63.979 izin vererek 406.172 hektar ormanı yok etmişlerdir. Bu rakamlar bize gösteriyor ki yangından daha beteri; ormanların, ormancılık alanı dışına tahsis edilerek yok edilmesidir.
- Eğitime 1 trilyon 615 milyon, sağlık ve sosyal yardıma 1 trilyon 650 milyon ayıran mevcut iktidar tarım kısmına sadece 384 milyar TL ayırmıştır.
“2006 yılında kabul edilen tarım kanuna göre: Tarımsal destekleme programlarının finansmanı, bütçe kaynaklarından ve dış kaynaklardan sağlanır. Bütçeden ayrılacak kaynak, gayrisafi millî hasılanın yüzde birinden az olamaz” şeklindedir. İktidarın kendi yönetim döneminde, kendileri tarafından çıkarılan kanuna bile uymayan iktidar, açıkladığı tarımsal destek miktarı 91,6 milyar TL. dir. Hâlbuki yine hükümetin 2024 yılı için GSYH tahmini 41.159 milyar TL. dir. Dolayısıyla tarımsal desteklere ayrılması gereken bütçenin en az 411 milyar TL olması gerekirken, bu rakam 91,6 milyarda kalmıştır. 2023 bütçesinde 63,4 milyar olan tarımsal desteklerde %100’ü geçen enflasyon ortamında sadece %44,5 bir artış söz konusu olabilmiştir. Bu durumun üretim içinde bulunan çiftçi ve köylünün daha fazla tarımdan, topraktan kopmasına, ucuz işgücü olmasına ya da işsizleşmesine neden olacağı ortadadır. Dünya da %10 olan gıda enflasyonu ülkemizde %71’i geçmiş iken, AKP-MHP iktidarı halkın en temel ihtiyacı olan beslenme hakkını desteklemeyerek, halkın güvenilir olmayan kalitesiz gıda tüketmesine neden olmaktadır.
- Rakamlar gösteriyor ki, iktidar 2024 yılında da üretmek yerine ithal ederek, kendi üreticisini değil yabancı ülke çiftçisini ve aracı olan ithalatçı firmaları zengin etmektedir. Cumhuriyet’i yoktan var edip kendi kendine yeten bir ülke sığır ithalatında %799 artışla, 705 milyon dolar ödemiştir. Meraları yapılaşmaya açıp, tarım arazilerini müteahhitlere peşkeş çeken iktidar, hayvan yemi ithalatına 4.3 milyar dolar ödemiştir. Savaşta olan iki ülkeden buğday ve ayçiçeği ithalatı yaparak rekor kırmış iktidar, ithalatından kazandığı sadece 2 milyar dolar artış ile övünmektedir. Ülkeyi ciddi bir gıda krizi beklerken mevcut iktidar sadece bakanlıkta bürokrat değiştirmekle uğraşmaktadır. 21 yıllık iktidarı boyunca 7 bakan ve yüzlerce bürokrat değiştiren iktidar ülkenin tarımını mahvetmiştir.
Türkiye tarımının bitirilmesi, aynı zamanda tarımsal faaliyet gösteren kamusal kurumların özelleştirilmesi aracılığıyla sağlandı. Yapılan birçok bilimsel çalışma tarım alanında özelleştirmelerin ülke yararına olmadığını ortaya koyuyor. Bunun en açık örneğini özelleştirilen elektrik dağıtım şirketlerinin tarımsal faaliyette bulunan çiftçilere uyguladığı fahiş fiyatlar ve keyfi kesintiler olmuştur.2024 bütçesinde, onbir adet HES’in özelleştirme çalışmalarına başlanacağı, ayrıca TEİAŞ’ın özelleştirilmesi içinde yabancı şirketlerle görüşmeler yapıldığı belirtilmektedir. Buradan tekrar uyarıyoruz; kamusal hizmetlerin, sermayenin insafsızlığına bırakılması felaketlere neden olacaktır.
Sendika, 2 Aralık'ta KESK'in İstanbul ve Diyarbakır'da yapacağı "halktan emekten yana bütçe" mitinglerine katılma çağrısı yaptı.