'Hakem değil noter!' - Çözüm birleşik mücadele ve grev

01.09.2023 - 08:18

Türkiye ekonomisinin yüzde 3,8 büyüdüğünün duyurulduğu gün... Çoğunluğu iktidar yani patron temsilcilerinden anti-demokratik kurul, 4 milyon memur ve 2,5 milyon memur emeklisine yoksulluğu reva gördü.

Merkez Bankası'nın tahminine göre 2024 ilk aylarında enflasyon yüzde 28 olacak ve memur maaşları kanun olarak enflasyon, yani fiyatların artış hızı oranında belirlenecekti. Fakat devletin ta kendisi olan Kamu Hakem Görevlileri Kurulu, kamu emekçilerine 2024'ün ilk ayı açın yüzde 15, geri kalan isim için yüzde 10  ücret artışı kararını aldı. 

Yüksek enflasyon sorununa dair bir kaynak ya da çözüm ortaya çıkmamışken 2025 için ise yüzde 6 + 5 ücret artışı olacak.

Son kararı yine devletin patronu Cumhur Başkanı verecek. Eğer bu maaş artışına imza atarsa önümüzdeki iki memurları tüm işçiler gibi sefalet için, zorluklarla yaşam bekliyor.

Kurulda, en fazla üyeye sahip olan sendikal konfederasyon ki iktidara yakınlığıyla biliniyor bu karar 'Hakem değil noter' olarak niteledi. Ve Memur-Sen, AKP'li devlet yöneticilerinin çoğunlukta olduğu kurulun antidemokratik yapısını teşhir etti. Bunda tabanın öfkesi belirleyici oldu. Memur-Sen böyle bir tutum almazsa tepki görecek ve üye kaybedecekti.

Ülkücülere yakınlığıyla bilinen ikinci büyük sendikal konfederasyon  T. Kamu-Sen, toplu iş sözlemesi görüşmeleri sona ermeden zaten protestoyla masadan ayrılmıştı. Kararı, 'vicdanlara bırakıyoruz' şeklinde açıklama yapan Kamu-Sen'in üyeleri buna tepki göstererek, vicdani tepki mücadele etmek gerektiğini dile getirdi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ise bu sonucu protesto ederek, kamu emekçilerine kendi saflarında örgütlenme çağrısı yaptı.

Geçim sıkıntısı gibi meseleler masa başında bir takım yöneticilerin kararıyla çözülemez. Erdoğan'ın Memur-Sen pazarlıklarda ana talebi olan yüzde 70 oranında artışı kabul etmesi mümkün değil. Resmi enflasyon oranlarının gerçeği yansıtmadığı ise popüler bir bilgi.

Öyle ya da böyle, kamu emekçilerinin tüm işçiler gibi ücretleri ve hakları artırmak için mücadele etmekten; farklı sendikalara üye olup aynı işyerinde aynı işkollarında çalışanların birleşik hareketinden başka bir yol yok.

Tabandan yükselen ve sendika yönetimlerini zorlamaya başlayan öfkenin çoğalması, emekçilerin bu durumlarda verebileceği en etkili yanıt olan grevi de hazırlar.

4,5 milyon kamu emekçisinin grev hakkı yasalar tarafından engelleniyor. Fakat biliyoruz ki grev hakkı grev yaparak kazanılır.



Bültene kayıt ol