Antikapitalist Çalışanların düzenlediği Emek Forumu’na farklı işkollarında birçok işçi ve sendikacı katıldı. Forumda işçiler yaşadıkları sorunları anlattı, çözüm önerilerini tartıştı.
Özellikle işçi sınıfının mücadelesini birleştirmek gerektiği üzerinde duruldu. Forumda tartışılan konular ve çözüm önerileri özetle şöyle:
Kapitalizm yıkılmalıdır
Şunu çok iyi biliyoruz: Açlığın, yoksulluğun sorumlusu kapitalizmdir. Sorunun çözülmesi için krizler yaratan, yoksullaştıran, insanları en temek haklarından yoksun bırakan bu sistemin yıkılması, yerine insanca yaşayabileceğimiz bir düzenin kurulması gerek.
Taleplerimiz:
• Sermayeye, silahlanmaya değil emekçiye bütçe
• Asgari ücret 6000 TL net
• Zamlar durdurulsun, ücretlere zam gelsin
• İşçiler değil, patronlar vergilendirilsin
• Parasız eğitim, parasız sağlık
Kazanmanın yolu birleşik mücadeleden geçiyor
25 Kasım’da kadınlar eylem yaptı. Aynı günlerde sağlık örgütleri, hekimler Ankara’ya yürüdü, DİSK ve KESK birçok şehirde “geçinemiyoruz” eylemleri örgütledi. Krize karşı yapılan basın açıklamalarına, sokağa çıkan örgütlere halk tencere tava çalarak destek verdi.
Bütün bu mücadeleler birbirine ilham vermeye devam ediyor. Ama hepsinin, tüm mücadelelerin birleşmesi gerek.
Türk-iş, DİSK, Hak-iş, Memur-sen, KESK ve diğer emek, meslek örgütleri olarak bir araya gelelim, geçmişteki Emek Platformuna benzer büyük bir güce dönüşelim. Grevlere ve eylemlere destek olalım. Haklarımızı almak için genel grev yapalım.
KHK’lı emekçiler kazanacak
OHAL Komisyonu göreve dönmemizi reddetmeye devam ediyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Türkiye’ye yol gösterdi, OHAL komisyonu kurulmasını sağladı. OHAL komisyonu hukuk yollarını kapattı, bizi sürekli cezalandırmış oldular.
OHAL komisyonu AYM kararını tanımıyor. Akademisyenler işçi sınıfının bir parçası, mücadelemiz, işçi sınıfının genel mücadelesine çok bağlı. Yüz bine yakın atılan KHK’lı işçinin mücadelesi devam ediyor.
Atık işçileri üzerinde baskılar sürüyor
Atık işçilerine karşı İstanbul Valiliği olumsuz davranıyor. Bu konuda üzerimizde büyük baskılar var. Belediyeler çekçeklerimizi elimizden alıyor, barınma ve iş alanlarımız yok ediliyor. Geri dönüşüm işçileri olarak çevre konusunda katkılarımız var, ama yine de bize çok baskı yapılıyor. Mücadelemiz sonucu şimdilik baskılar biraz geri çekildi ama çok zor durumdayız.
Sağlık emekçileri ortak mücadele ediyor
Bizde ve dünyada hemşireler her türlü baskıya maruz kalıyor. Hemşireliğin ağır ve tehlikeli işler kapsamına alınması, doğum izninin uzatılması, kreş hakkı istiyoruz.
Performansın kaldırılmasını, insanca temel ücretin verilmesini istiyoruz. Kovidin meslek hastalığı olarak kabul edilmesini istiyoruz. Sağlık ekip işidir, ortak mücadele, cinsiyetçiliğe ve ırkçılığa karşı tüm işçilerin birleşik eylemi örgütlenmelidir diyoruz.
Göçmen işçiler sendikasız, sigortasız çalıştırılıyor
Fon yok bahanesi ile 12 bin göçmen öğretmen işten çıkarıldı. Zaten sürekli sigortasız çalıştırılıyoruz. Göçmen işçiler olarak çok zor durumdayız.
Türkiye’de çalışan 1 milyon iki yüz bin Suriyeli işçi var, yüzde 92’si fazla mesai ücretlerini alamıyor. Yüzde 75’i asgari ücretten daha az alıyor.
Her yıl yüzlerce göçmen, iş kazalarında hayatını kaybediyor. En son 13 yaşında Suriyeli göçmen çocuk Mersin’de öldü. Bazı işverenler yaralanan işçileri hastaneye bile götürmüyor. Biz sendikalara niye üye olamıyoruz. Bizim haklarımızı kim koruyacak. Hepimiz işçiyiz, bunu bilmek istiyoruz.
Kadın grevi yapmanın zamanı geldi
Biz işçi sınıfının en güvencesiz kesimlerini oluşturan Dardanel kadın işçileri olarak sınıfsal ve cinsel, ulusal sömürüye karşı örgütlenme iradesini kuşandık. Anlattığımız hikâye sadece Dardanel işçilerinin değil tüm kadın, göçmen, kimliksiz, güvencesiz işçilerin hikâyesidir.
Dünyanın her yerinde kapitalist sömürüye paralel olarak kadın düşmanı uygulamalar var. Kürtaj hakkına saldırı oluyor, İstanbul sözleşmesi kaldırılıyor. Arjantinli, ABD’li, İspanyalı kadınlar bu saldırıları kadın grevleriyle püskürttü. Türkiye için de kadın grevleri vakti gelmiştir.
(Sosyalist İşçi)