Antalya'nın Manavgat ilçesinde orman yangınına müdahale eden arazözde görevli 4 personel alevlerin arasında kaldı. 2 işçi öldü, 2 işçi yaralandı.
Cuma gecesi Güğlen Dağı’na giden orman işçileri Erdal Tolka ve Yaşar Cinbaş, alevlerin arasında kaldı. İki işçiye ulaşılamayınca AKUT'tan destek istendi. Gece boyu bölgede yapılan arama çalışmalarında, Beloluk mevkiinde yanan arazözde Erdal Tokla ve Yaşar Cinbaş'ın cansız bedenlerine ulaşıldı.
Antalya Manavgat'ta çıkan orman yangınında 2 işçinin cansız bedeninin bulunmasıyla birlikte, hayatını kaybedenlerin sayısı 5'e yükseldi. Bütün bunlar orman yangın işçilerinde önemli moral bozukluğuna yol açtı.
Orman yangınlarına karşı mücadele eden yangın işçileri zor koşullarda çalışıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı çalışan yangın işçilerinin çalışma şartları esir kamplarını aratmıyor. İllerde bulunan Orman işletme müdürlükleri ve şefliklerinde çalışan yangın işçileri haftanın 6 günü aralıksız çalışmak zorundalar. Devlet yeterli bütçe ayırmadığı için vardiyalı çalışma sistemine göre çalışmayan işçiler, haftada 144 saat aralıksız çalıştırılıyor. Bu sayı ayda 720 saate ulaşıyor. Yasalara göre haftalık çalışma süresi 45 saati aşamaz, bunun üzerinde çalıştırılanlara fazla mesai ücreti ödenir. Fazla mesai de günde 3 saati geçemez. Ancak yangın işçileri için bu kurallar geçerli değil.
Günde 24 saat çalışan işçiler günlük sadece 3 saat fazla mesai ücreti alabiliyorlar. Hesaplara göre yangın işçilerinin aylık 480 saat fazla mesai parası ödenmiyor. İşçilerin tek sıkıntısı 24 saat çalışmak değil, çalışma alanlarından 1 dakika bile ayrılmadan çalışmak zorunda olan işçilere, devlet tarafından sadece 1 öğün yemek parası veriliyor. Diğer öğünleri işçiler kendi ceplerinden karşılıyorlar. Servisleri olmadığı için yol paralarını da kendileri ödemek zorunda kalan işçiler, yaşadıkları haksızlıklara karşı çıktıkları zaman ise başka yerlere sürgün ediliyorlar. Bu nedenle işçiler çalışma koşullarına ses çıkarmadan çalışmak zorunda kalıyorlar.
Her an hazır bekliyorlar
Yangın işçileri çalıştıkları süreler boyunca her an hazır beklemek zorundalar. Bir ihbar geldiğinde 3 dakika içinde hazırlanıp bulundukları müdürlük ya da şantiyenin dışına çıkmak zorunda olan işçiler, bu süreyi geçirmeleri halinde ceza alabiliyorlar. Gelen ihbarın hangi saatte olduğu önemli değil, gece 03.00’te de gelse, sabah 05.00’te de gelse işçiler 3 dakika içinde yangına müdahaleye hazır hale gelmek zorunda. Ancak 24 saat çalışmak zorunda olan bir kişinin uyuma ihtiyacı var mı yok mu ya da başka ihtiyaçları var mı yok mu sorusu yetkilileri ilgilendirmiyor.
Mevsimlik işçilerin durumu daha da kötü
Kadrolu yangın işçilerinin dışında bir de bakanlığın çalıştırdığı mevsimlik yangın işçileri var. Bu işçilerin sayısı İstanbul’da 100’ü aşıyor. Her ilde yangın çıkma ihtimaline karşı bu rakam değişiyor. Yılda 5 ay 29 gün çalıştırılan mevsimlik işçilerin durumları diğer işçilere göre daha zor.
Yıllardır zor koşullarda çalışan işçiler bu duruma dur demek için harekete geçmeye hazırlanıyor. Üyesi oldukları sendikanın yıllardır duruma seyirci kalması üzerine harekete geçen bazı işçiler, geriye dönük haklarının ödenmesi ve çalışma koşullarının düzeltilmesi talebiyle dava açacak.
İşçilerin en önemli talepleri, mevsimlik işçiliğin kaldırılması ve bütün işçilerin kadrolu yapılması. Yönetmeliklerde yazan, günde en az 12 saat kesintisiz dinlenme hakkının uygulanması. Fazla mesai ücretlerinin eksiksiz ödenmesi. Yangın koruyucu ekipmanlarının yenilenmesi.