3 milyon kamu emekçisi ve 2 milyon kamu emeklisi için toplu sözleşme görüşmeleri Ağustos ayının başında başlayacak.
700 bin dolayında kamu işçisi için süren TİS görüşmelerinde de sendikalar, hükümetin ilk altı ay için yaptığı yüzde 9 zam teklifini reddettikten sonra yeni teklif bekliyor.
Kamu emekçileri adına toplu sözleşmede yetkili konfederasyon olan Memur-Sen ilk yıl için yüzde 21 zam istiyor, Kamu-Sen de, Memur-Sen’le aynı rakamı talep ediyor.
Birleşik Kamu-İş ve KESK ise geçmiş kayıpların karşılanmasını ve yüzde 40’lar dolayındaki gerçek enflasyondan hareketle maaşlara yüzde 40 dolayında zam yapılmasını talep ediyorlar.
Temmuz ayında hükümet, işçi ve memur emeklilerine TÜİK’in açıkladığı yıllık enflasyonunun yarısı olan yüzde 8,75 zam yaptı.
Hükümet “TÜİK enflasyonu + enflasyon farkı” kadar zam yapmayı dayatıyor
Hükümetin kamu işçilerine ilk altı ay için yüzde 9 zam teklif ettiği dikkate alındığında, gerek kamu işçileri gerekse kamu emekçilerine ilk altı ay için TÜİK enflasyonu kadar (ilk 6 ay için 8.75-9.0 dolayında) zam yapmayı amaçladığı anlaşılmaktadır. Belki bu zamma, eğer sendikalar direnç gösterirse “enflasyon farkı” gibi bir ekleme yapılacağını söyleyebiliriz.
Memur-Sen’in önümüzdeki sözleşme dönemi için de ilk yıl yüzde 21 zam teklifiyle masaya oturması, Türk-İş’e bağlı Tes-İş Sendikasının EnerjiSA ile yüzde 9 zamma imza atması dikkate alındığında, işçilerin ve kamu emekçilerinin, hükümet tarafından “TÜİK enflasyonu + enflasyon farkı” kadar bir zamma mahkûm edilmek istediği anlaşılmaktadır.
Oysa TÜİK enflasyonu gerçek enflasyonun yarısından bile azdır. Enflasyon Araştırma Grubunun (ENAG) hesaplamalarına göre gerçek enflasyon yüzde 40’ın üzerinde seyretmektedir.
Eğer ki işçiler ve kamu emekçileri enflasyonun altında ezilmek istemiyorlarsa yıllık ücret taleplerini yüzde 40’ın üstüne çıkarmakla kalmayıp, geçmiş kayıpları ve ekonomik büyümeden paylarını da talep eden bir teklifle masaya oturmak ve bunda ısrar etmek durumundadırlar.
Kısacası hem kamu emekçileri sendikalarının, hem de işçi sendikalarının, TÜİK enflasyonuna bağlanmış bir zam teklifini görüşmeyi reddetmeleri gerekir.
Kamu emekçileri sendikaları ne yapıyor
5 milyon kamu emekçisi ve emeklisiyle 700 bin kamu işçisinin az çok insanca yaşayabilecekleri kazanımlar elde etmelerinin tek yolu, milyonlarca işçi ve kamu emekçisinin ağırlıklarını toplu sözleşme masasında hissettirecek bir mücadele yoluna girmesinden geçmektedir.
Ancak ne Türk-İş ve Hak-İş’in, ne de kamu emekçileri iş kolunda tek yetkili konfederasyon olan Memur-Sen’in böyle bir anlayışa sahip olduğu söylenemez. Tersine onlar, hükümetle kapalı kapılar arkasında üç aşağı beş yukarı “at pazarlığı yapma” geleneğinin seçkin temsilcileri olarak bugüne kadar yaptıklarını tekrar etmekteler.
Bugüne kadar yaptıkları açıklamalarla kamu emekçilerinin taleplerine daha özenli yaklaştıkları görülen Birleşik Kamu-İş ve KESK ise, açıklamalar dışında, kamu emekçileri kitlesini harekete geçirecek bir hazırlık içinde değiller.
İşçilerin TİS sürecine doğrudan katılacağı mekanizmalar, komiteler kurulmalıdır
Toplu sözleşme mücadelesi yapılan her yerde, taleplerin belirlenmesinden TİS’in imzalanmasına kadar her aşamada işçilerin doğrudan taraf olarak harekete geçmesi belirleyici önemdedir. İşyerlerinde TİS komiteleri oluşturulması, TİS’in imzalanmasında komitelerin yetkili olması belirleyici önemdedir.
Kamu işçileri ve emekçilerinin mücadelesinin olumlu sonuçlar ortaya çıkarması için, geniş işçi ve emekçi yığınların aralarındaki bütün ayrılıkları bir yana iterek, talepleri etrafında birleşip harekete geçmesi gerekir. Aksi halde milyonlarca emekçinin nasıl çalışıp nasıl yaşayacağı, hükümetin ya da Yüksek Hakem Kurulu'nun insani hiçbir değeri umursamayan vicdanına kalacaktır!