İzmir'de eylem: “Mülteciler, hoşgeldiniz!”

12.09.2015 - 21:03

Avrupa'nın pek çok kentinde yapılan eylemleriyle eş zamanlı olarak, İzmir'de de mültecilerle dayanışmak isteyenler sokağa çıktı.

Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe İzmir, Mülteci-Der, Halkların Köprüsü Derneği, İHD, TİHV ve Mazlum-Der gibi grupların çağrısıyla bir araya gelen aktivistler, Basmane Garı önünde buluştuktan sonra, mültecilerin yoğun olarak bulunduğu Oteller Sokağı'na yürüdü.

Kürtçe, Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca ve Kürtçe dövizler taşıyan gruba, bölgede bulunan mülteciler alkışlarıyla, sloganlarıyla destek oldular, eyleme katıldılar.

Arapça, Kürtçe ve Türkçe olarak okunan basın açıklaması şöyleydi:

"Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin sayısı 2 milyonu aştı. Suriyeli mülteciler korkunç bir savaş ortamından, Esad’ın bombardımanlarından, IŞİD’in katliamlarından, infazlardan, tecavüzlerden, açlıktan kaçıyor.

Türkiye’ye sığınan mülteciler, uluslararası sözleşmelerde tanımlanan “mülteci” statüsüne ve birçok temel insan haklarına dahi sahip olmadan yaşıyor; artan oranda ırkçı saldırılara maruz kalıyorlar.

Geçtiğimiz günlerde, bütün dünyayı sarsan ve “mülteci sorunu”nu gündemin ilk sırasına taşıyan, 3 yaşındaki Alan Kurdi’nin kıyıya vuran cansız bedeni ise devletlerin mülteciler konusundaki ikiyüzlülüğünü çok açık bir şekilde gözler önüne sererken, Avrupa halkları ve mülteciler arasındaki dayanışmayı yükseltti.

Avrupa kıtası şu günlerde “Mülteciler, hoşgeldiniz! Sınırları açın” sloganlarıyla sokağa çıkan halkların dayanışma eylemlerine sahne oluyor. 12 Eylül Cumartesi günü yüzlerce noktada eylem yapılıyor, bizler de bu uluslararası dayanışma hareketine İzmir’den ses veriyor, destek oluyoruz.

Mültecilerin yaşadığı insanlık dramı, uluslararası bir sorun olup, ancak dünya halklarının dayanışması ve ortak mücadelesiyle çözülebilir. Bu doğrultuda, bir süredir Türkiye’de mülteciler konusunda bir hassasiyet olduğu görünmektedir, ancak bu yetmez, bunun yanı sıra politik bir sorumluluk alarak mültecilerle dayanışma çabalarımızı güçlendirmeli ve bu hareketi genişletmeliyiz.

Hangi etnik kimlikten veya inançtan olursa olsun, “açık kapı” politikası benimsenerek, pasaporta gerek olmadan sınırların savaşlardan, katliamlardan kaçan tüm mültecilere açılması, mültecilerin sınırda maruz kaldığı şiddet olaylarına, insanlık onuruna saldırı noktasına varan işlemlere derhal son verilmesi, uluslararası hukuka uygun bir şekilde tüm haklarına sahip olmaları ve insanca bir yaşam sürdürebilmeleri için mücadele etmek zorundayız.

Mültecilere sınırların açılması, mülteci statüsünün ve çalışma hakkının tanınması, iyi düzenlenmiş bir yasal çerçeve, yaşam koşullarının düzeltilmesi, geri gönderilmelerinin engellenmesi, ırkçı saldırıların durdurulması ve cezalandırılması için çok daha kitlesel bir kampanya inşa etmemiz gerekiyor. Bunun ilk adımı olarak, 12 Eylül günü tüm dünyada yapılan eylemlerle ve mültecilerle dayanışma göstermek için sokağa çıktık/çıkıyoruz: “Mülteciler, hoşgeldiniz! Sınırları açın”.

DurDe mültecilere destek için yürüdü: “Hepimiz Suriyeliyiz, hepimiz Kürdüz”

 



Bültene kayıt ol