'İşgalcilerle kardeşlik olmaz! Kardeş şehir protokollerinizi iptal edin'

27.05.2024 - 12:48

Filistin'e Özgürlük Platformu; Kadıköy Belediyesi'nin, soykırımcı ve işgalci İsrail'in Tel Aviv belediyesi ile 'Kardeş Şehir' protokolünü bir an önce sonlandırması için belediye önünde eylem yaptı. 

Ayrıca iktidara; İsrail'le ticaretin 'şartsız ve süresiz' olarak sona erdirilmesi, Güney Afrika'nın başlattığı ve İsrail’in soykırım yapmaktan suçlu bulunduğu dava sürecinin bir parçası olmak yönünde somut adımların atılması gerektiğine dair çağrıda bulunuldu.

25 Mayıs Cumartesi günü yapılan eylemde "Nehirden şehire özgür Filistin", "Öz öz özgürlük, Filistin'e özgürlük", "Durdur durdur soykırımı durdur", "Yaşasın küresel intifada" sloganları atıldı.

Platform adına basın açıklamasını Fatma Örgel, Meltem Oral ve Gülayşe Koçak okudu.

Açıklamanın tam metni:

Bugün basın açıklaması için burada buluşmak istememizin iki nedeni vardı. Birisi, iktidarın İsrail’le ticareti ve ikili ilişkileri sona erdirmesini istemekti. Aynın zamanda, Türkiye’de iktidarın neden Güney Afrika’nın başlattığı ve İsrail’in olası soykırım yapmaktan suçlu bulunduğu dava sürecinin bir parçası olmadığını sormaktı. İkinci nedenimiz ise Kadıköy belediyesinin de aralarında olduğu çok sayıda belediyenin uyarılmasıydı. Türkiye’de bazı belediyelerin nedeni anlaşılmayan bir şekilde İsrail belediyeleriyle kardeş kent protokolleri imzaladığını biliyoruz.

Bunun neden yapıldığını, neden İsrail gibi bir şiddet, nefret ve terör devletinin belediyeleriyle kardeş belediye protokolünün bir parçası olduklarını merak ediyoruz.

Neden?

Dünyada başka ülke mi bulamadınız?

Neden?

Neden hâlâ bu soykırımcı işgalin yarattığı yıkımı, acıları ve ölümü görmezden geliyorsunuz?

Bu nasıl bir protokoldür ve neden hala sürdürülüyor?

Mart ayının başında israil’e Boykot kampanyasından arkadaşlarımız tam burada basın açıklaması yaptılar ve şunun ilan ettiler: İsrail belediyeleriyle kardeş kent protokolleri olan belediyeler Adana, İzmir, Antalya, Edirne, Marmaris ve Kadıköy’dür.

Aradan geçen sürede, bir tek Antalya belediyesini tebrik ediyoruz çünkü Antalya İsrail’le protokolü iptal etti. 

Fakat basın açıklamasını duyurmamızın ardından, dün, 24 Mayıs sabah saatlerinde İsrail güçlerinin Refah merkezine doğru bombalarla ilerlediği haberini aldık. 

Arkadaşlar, bizim tahammülümüz kalmadı artık. Gazze’de her bir Filistinli öldürüldüğünde biz de ölüyoruz.

Refah’ta bir ev yıkıldığında, bombalandığında biz de bombalanıyoruz, biz de yıkılıyoruz.

Gazze’de bir hastane yıkıldığında, enkaza dönüştürüldüğünde tüm dünyadaki aktivistlerle beraber daha fazla daha fazla öfkeleniyoruz.

Bu korkunç işgal durdurmak zorundayız.

Refah’ın merkezine doğru yürüyen İsrail’i durdurmak zorundayız.

Geçen hafta, 15 Mayıs’ta Nakba’nın yıldönümünde tüm dünyada eylemler örgütlendi. Bizler de Sirkeci’de bir yürüyüş yaptık. Ama şunu biliyoruz, Nakba şu anda 76 yıl önce olduğundan çok daha şiddetli, çok daha yıkıcı. Apaçık bir soykırımla karşı karşıyayız.

Bu işgali durdurmak zorundayız.

Bu işgali durdurmak zorunda olduğunun bilincinde olan tüm dünyadaki milyonların bir parçasıyız ve aralıksız bir şekilde küresel direnişi büyütmeliyiz.

Ayağa çok daha kalabalık, çok daha kararlı, çok daha net bir şekilde kalkmak zorundayız.

Gazze’nin bize ihtiyacı var.

Ama bizim de Gazze’ye ihtiyacımız var. Gazze sadece yakılıp yıkılmıyor, Filistin’de bütün bu yıkımın ortasında, molozların altından ayağa kalkan Filistin halkının direnişi hepimize ilham veriyor. Batı emperyalizminin tüm barbarca desteğine rağmen İsrail’in ırkçı işgali istediği sonucu elde edemiyor.

İsrail bu savaşı politik olarak kaybetti.

İsrail, artık tüm dünyada milyonlarca ama milyonlarca insan açısından soykırımcıdır. Seri katildir. 

---

Karim Khan, hepimizin bildiği gibi Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) başsavcısı. Karim Khan tarafından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Savunma Bakanı Yoav Gallant'a isnat edilen suçlar şöyle sıralanıyor: İmha, cinayet, sivillerin aç bırakılması, kasten büyük acılara neden olmak ve kasıtlı olarak sivillere yönelik saldırılar düzenlemek...

Başsavcı her iki İsrailli bakanın da Gazze'de işlenen savaş suçları ve "insanlığa karşı suçlar" konusunda "cezai sorumluluk taşıdıklarına inanmak için makul gerekçeleri" olduğunu söyledi. İsrailli bakanlar, "Gazze'nin sivil halkını toplu olarak cezalandırmak" amacıyla "ortak bir planın parçası olarak" aç bırakma ve öldürme eylemlerini savaş suçu olarak işledi. Sivillere yönelik saldırıları kasıtlı olarak yönlendirdiler.

Khan şimdi Netanyahu ve Gallant için tutuklama emri çıkarılmasını istiyor. Uuluslararası Ceza Mahkemesi tarafından savaş suçu işlemekle itham edilmesi İsrail için yıkıcı bir darbe. Şimdi İsrail’in olası soykırım suçu daha netleşti, daha da görünür oldu, aylardır tüm dünyada bu soykırımcı, işgalci, ırkçı devletin suçlarını teşhir eden küresel intifadanın, en başta Gazze direnişinin bir başarısıdır.

Şimdi bizim yapmamız gereken Gazze dayanışmasını daha da büyütmek, İsrail’le her hangi bir işbirliğinin, her hangi bir protokolün İsrail’in işlediği cinayetleri meşrulaştırmak anlamına geldiği daha yüksek sesle dile getirmektir.

Bu yüzden, iktidara diyoruz ki, şeffaflık istiyoruz. İkili anlaşmaların, ticaretin durumu nedir? Ticareti kestik diyorsunuz, gerçekten kesildi mi bu ticaret? Haklarında görüldükleri yerde tutuklanmaları kararı verilen insanların yönettiği bu devletle Türkiye’nin ticari alakası var mıdır yok mudur? Bu konuda net bir bilgi istiyoruz. Eğer ticaret askıya alındıysa bu hem küresel hareketin hem de Türkiye’de Gazze için sokağa çıkan ve 8 ayda yaklaşık 950 eylem yapan hepimizin zaferidir.

Bu konuda bir sorumuz daha olacak. Gazze için eylemler yapan, Filistin’le dayanışan genç arkadaşlarımız önce göz altına alındı ardından tutuklandı. Bin Genç’ten arkadaşlarımızın tutuklanması, gerekçesi ne olursa olsun Gazze için verilen mücadeleye karşı alınmış bir karardır.

Arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.

---

Şimdi Kadıköy Belediyesi’nin tam önündeyiz. İsrail’in bir kentiyle neden kardeş kent protokolü imzalamış durumdasınız?

Haydi bir hata yapmışsınız, son sekiz aydır süren saldırıları görmüyor musunuz? Nasıl hiçbir şey olmamış gibi bu protokolü sürdürebiliyorsunuz. Üç ay önce tam burada basın açıklamsı yapan arkadaşlarımız ifade ettiği gibi Kadıköy Belediyesi’ne hatırlatmak istiyoruz: Filistin halkına uygulanan etnik temizliğin ilk başladığı yerlerden biri olan ve ilk Siyonist kafileler tarafından yerinden edilmiş Filistinlilerin ev ve arazileri üzerine kurulmuş olan Petah Tikva’daki belediyeyle olan kardeş kent protokolünü sonlandırın. Aynı çağrıyı İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Tel Aviv Belediyesi, Marmaris Belediyesi ile AşkelonBelediyesi, Edirne ve Antalya Büyükşehir Belediyeleri ile Bat Yam Belediyesi arasındaki kardeş kent protokollerinin iptal edilmesi çağrılarımızı da yineliyoruz.

Bugün, hele İsrailli katiller Refah merkezine doğru hareketlenmişken karar verin ya Gazze’den yanasınız ya İsrail’den, ya Gazze’den yanasını ya da İsrail’le ticaretten, ya Gazze’den yanasınız ya da İsrail’le kardeş belediye anlaşmalarından.

Ara yol yok. Küresel intifada ve Filistin’le dayanışma sonuç veriyor! Uuluslararası Ceza Mahkemesi’nin suçlamasının ardından Avrupa’da tarihi bir gün yaşandı. Norveç, İspanya ve İrlanda Filistin’i devlet olarak tanıdıklarını açıkladı.

Ara yol yok. Ya direnişten ya da israil’den yanasınız!

Biz amasız fakatsız Gazze’nin yanındayız.

Biz amasız fakatsız İsrail’in soykırımcılarının yargılanmasından yanayız. Biz amasız fakatsız ticaretin hemen kesilmesinden yanayız.

Biz amasız fakatsız kardeş şehir protokollerinin iptal edilmesinden yanayız.

Amasız fakatsız haykırıyoruz aylardır: “Nakba bitecek/Filistin halkı geri dönecek”



Bültene kayıt ol