Mart ayında uluslararası konferans: Suriye Devrimi'yle dayanışma büyüyor!

26.01.2017 - 13:46

Suriye Devrimi'ni destekleyen Türkiyeli aktivistler ve Türkiye'deki Suriyeli solcu aktivistler, Mart ayında İstanbul'da uluslararası bir konferans düzenlemeye hazırlanıyor.

Sosyalist İşçi gazetesinin haberi şöyle:

Türkiye, Rusya ve İran’ın vardığı anlaşma sonucu yapılacak toplantıya ABD’nin de katılması tartışılıyor. Suriye Devrimi’ni öldürmek için Esad’a açık veya örtülü destek verenler, devrimin mezhepçi bir iç savaşa dönüşmesi konusunda Baas rejiminin planının tam tersi yönden parçası olanlar, şimdi Suriye halkının kaderini “barış” doğrultusunda değiştireceklerini iddia ediyorlar. Suriye halkı ise bombardımanlar biraz olsun hafiflediği anda yüzlerce noktada sokaklara dökülüyor, hem rejime hem de El Nusra ve IŞİD gibi karşı devrimci güçlere karşı devrimin ilk günkü taleplerini savunuyor.

Aralık ayında Halep’e yönelik rejim kuşatmasına ve katliamlara karşı Suriye halkıyla dayanışmak için İstanbul’da eylem yapan Türkiyeli ve Suriyeli aktivistler, o günden bu yana buluşarak yola nasıl devam edeceklerini tartışıyorlar.

Türkiye’deki özgürlükçü sol aktivistler ile Suriye toplumunun sol kanadını bir araya getiren dayanışma kampanyası, devrimin yıl dönümü olan 15 Mart’a yakın bir tarihte, İstanbul’da uluslararası bir Suriye konferansı inşa etmeyi planlıyor.

Konferansta Baas rejiminin ekonomi politiğinden mültecilerle dayanışmaya, İslamcılık-sekülerlik ve mezhepçilik olgularından devrimin sanatçılarına, emperyalizmin müdahalelerinden Suriye’deki sivil direniş örneklerine birçok konu detaylıca ele alınacak. Toplantıların hedeflerinden biri de Suriyeli ve Türkiyeli aktivistlerin sömürüye, baskıya, ırkçılığa ve savaşa karşı ortak mücadelesini güçlendirmek olacak.

Sosyalist İşçi, ilk günlerinden itibaren bir bütün olarak Arap Baharı’nın ve özel olarak Suriye halkının devrim mücadelesinin yanında durdu. Bugüne kadar verdiğimiz mücadelelerin aktivistlerini birleştirecek, hem Suriye Devrimi’yle hem de Türkiye’deki mültecilerle dayanışmayı büyütecek bu faaliyetin içinde biz de tüm gücümüzle yer alacağız.

"Suriye Devrimi üzerine yapılan ilk uluslararası halk konferansı"

İstanbul’da yaşayan Suriyeli sivil aktivist Jamal Hammour, Mart ayında düzenlenecek uluslararası Suriye konferansını yorumladı:

"Solun bu uluslararası buluşması, 15 Mart 2011’de tiranlığa ve yozlaşmışlığa karşı onur ve özgürlük talepleriyle başlayan Suriye Devrimi hakkında önemli soruları ortaya atan ve devrimin kapsamlıca konuşulacağı bir alan olacak. Böylesi bir konferans, Suriyelilerin ve onların her yerdeki dostlarının kendilerine güvenini artıracak. Bu, aynı zamanda Suriyeli topluluklarının benzeri konferanslar düzenlemesinin önünü açacak ve uluslararası solun devrimimiz hakkındaki tutumlarını dinleyeceğimiz bir platform olacak.

Konferansta Suriye Devrimi’nin güçlü ve zayıf yanları üzerine yapılacak sunumlarla, barışçıl gösterilerle başlayan ilk rejimi yıkma mücadelesinden, Esad rejiminin şiddeti sonucu devrimin militaristleşmesi ve İslamileşmesine kadar tüm aşamaları tartışılacak. 2013 ilk baharından itibaren yoğunlaşan Şii-Sünni mezhepçilik girdabını ve bunun sonrasında Suriye Devrimi’nin “teröre karşı savaş” ve bir iç savaş dışında hiçbir şey olmadığı mesajını yayan Amerikan ve Rus emperyalistlerin çabalarını konuşacağız. Biz bu tartışmaların, soldaki çoğu kişinin tutumunu yeniden düşünmesine yol açacağını düşünüyoruz.

Ve son olarak, bunun Suriye Devrimi üzerine yapılan ilk uluslararası halk konferansı olacağına inanıyoruz."

"Esad'ın gitmesini garanti etmeyen her girişim baştan yenik"

Suriye’de mücadele eden sosyalist örgüt Devrimci Sol Akım’ın üyesi Ümran Hallak, Türkiye, Rusya ve İran’ın vardığı uzlaşmayı yorumladı:

"Bu anlaşmanın ilk amacı, bana göre, Suriye’deki hisselerin Rusya, İran ve Türkiye arasında paylaşılması. Ancak Beşar Esad’ın görevi bırakmasını garanti etmeyen her siyasi çözüm çabası baştan yeniktir. Biz Suriyeliler daha önce de birçok anlaşmaya şahit olduk. Ancak hepsi başarısız oldu. Herhangi bir anlaşmada ilk hedef, ölümlerin ve bombardımanın durdurulması ve Suriye’nin hapishanelerindeki tutsakların bırakılması olmalı. Rusya, Suriye’nin tekrar bir nüfusa sahip olmasını ve mültecilerin ülkelerine güvenli bir şekilde dönmelerini istediğini söylüyor. Türkiye de İran da Rusya da Suriye topraklarına dışarıdan müdahale ediyor. Rusya kıyı şeridini, Türkiye kuzey hattını, İran ise Irak ile Lübnan arasındaki bölgeyi istiyor. Ve bütün bu ülkeler, DAEŞ ve El-Kaide katillerine odaklanırken suçlu rejimi unutuyor."



Bültene kayıt ol