İsrail, Lübnan'daki savaş hedeflerini Hizbullah direniş grubunu 'yok etmeye' kadar genişletti, ancak her şey planlandığı gibi gitmiyor.
Binyamin Netanyahu geçen yılın sonlarında İsrailli generallere “Beyrut ve Güney Lübnan'ı Gazze'ye çevireceğini” söyledi. Ne dilediğine dikkat etmeli.
İsrail, Gazze Şeridi'ni cehenneme çevirdi. Ancak Lübnan'daki Hizbullah'tan çok daha küçük bir silahlı güç olan Filistin direnişini bastıramadı ve zafer ilan edemedi.
Şimdi İsrail'in Lübnan'ı işgali, kuvvetlerini bir başka uzun süreli kara savaşına sokma riski taşıyor.
Direniş
İsrail kara harekatının başlangıcından bu yana Lübnan'da kayıplar verdi. Hizbullah güçleri, Çarşamba akşamı güney Lübnan'da sekiz İsrail askerini öldürdü.
İsrail güçleri, güneydeki çeşitli bölgelerde “hassas güdümlü mühimmatlar ve yakın mesafeli çatışmalarla teröristleri ortadan kaldırdıklarını ve terör altyapısını dağıttıklarını” duyurdu. Bu operasyon sırasında Hizbullah altı İsrail askerini pusuya düşürdü ve havan topu ateşiyle iki askerini daha öldürdü.
Hizbullah ayrıca Çarşamba günü boyunca Tel Aviv'e yaklaşık 240 roket atarak İsrail'in hava saldırılarına misilleme yaptı.
İsrail'in Güney Lübnan'daki kayıpları, işgalinin Lübnan direnişine karşı hızlı bir zafer kazanmasına izin vermeyeceğini gösteriyor.
Netanyahu'nun İsrail'in Lübnan'daki terör kampanyasına bahanesi, yerleşimcilerin İsrail-Lübnan sınırı boyunca uzanan köylere geri dönmesini sağlamaktı. Buralar, Hizbullah'ın İsrail'in Gazze'deki soykırımına karşı bir direniş eylemi olarak roket atmaya başlamasının ardından boşaltılmıştı.
Ancak o şimdi savaş hedeflerini genişletti ve Hizbullah'ı tamamen “yenmekten” bahsediyor. Pazartesi günü yaptığı açıklamada “Varlığımız için bir savaşın içindeyiz” dedi. “Birleşeceğiz, el ele vereceğiz ve düşmanlarımızı yeneceğiz.”
Ana akım analistlerden Emile Hokayem, “Hiç şüphe yok ki çirkin bir savaş olacak ” diyor. “Geniş tabanlı bir direniş hareketinin İsrail'in Lübnan'ı işgalini bozguna uğrattığı 2006'dakinden daha derin, daha sert ve daha uzun olacak”.
İsrail Lübnan'ın güney sınır bölgesini işgal etmeyi deneyebilir, ancak bu bile Hizbullah'ın uzun menzilli füze stokunu yok etmez. Bu füzeler, Lübnan'ın kuzeyindeki Bekaa Vadisi'nde bulunuyor. Hizbullah, İsrail'i küçük düşürdüğü 2006 yılına kıyasla çok daha zayıf bir konumda. Ancak 2006'daki yenilgi, Lübnan'da Hizbullah'ın silahlı direnişinin ötesine geçen daha geniş bir antiemperyalist isyandan kaynaklandı.
Ve acımasız bir işgal, Lübnanlılar arasında daha fazla direnişi körükleyebilir.
Lübnan'a saldırıların amacı
İsrail, Lübnanlılara güneydeki evlerine dönmemelerini emretti.
İsrail güçlerinin sözcüsü Avichay Adraee şu uyarıda bulundu: “Dikkatli olun, güneye gitmeniz yasak. Güneye doğru herhangi bir hareket sizi tehlikeye atabilir.”
Şöyle devam etti: “Hizbullah unsurlarına, tesislerine ve savaş ekipmanlarına yakın olan herkesin hayatını riske attığını” söyledi.
Lübnan'da en az 1 milyon kişi yerinden edildi ve 100,bin'den fazlası Suriye'ye kaçtı.
Ardraee'nin uyarısı, İsrail'in Lübnan direnişini ezmek için altyapıyı yok etmeye yönelik daha geniş bir stratejinin parçasını uyguladıklarını anlatıyor.
İsrail saldırılarında en az 46 kişi öldü ve 85 kişi de yaralandı. Perşembe sabahı İsrail, Lübnan'ın güneyindeki Bint Jbeil'de bir belediye binasına düzenlediği saldırıda 15 Hizbullah savaşçısını öldürdüğünü iddia etti.
İsrail 7 Ekim'den bu yana Lübnan'a düzenlediği saldırılarda 1,900'den fazla kişiyi öldürdü.
Geniş çaplı savaş tehdidi
Lübnan'da kıyasıya bir çatışma sürerken, Orta Doğu'da daha geniş çaplı bir savaş tehlikesi beliriyor. Çarşamba günü Yemen'deki Husi savaşçıları, İsrail saldırılarına Tel Aviv'e yönelik füze ve insansız hava aracı saldırılarıyla misilleme yaptı.
Bu durum İsrail'in savaş çığırtkanlığının Orta Doğu'nun genelini bir çatışmanın içine çektiğini gösteriyor.
Salı günü İran, İsrail'in Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve diğer üst düzey komutanları öldürmesine misilleme olarak Tel Aviv'i füze yağmuruna tuttu. Çarşamba günü Katar'da düzenlenen bir konferansta İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, İsrail'in İran'a saldırması halinde güçlü bir karşılık vereceklerini yineledi.
İsrail'in İran'a karşılık vermesi Orta Doğu'yu daha büyük bir savaşa yaklaştıracaktır.
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Joe Biden, “İsraillilerle ne yapacaklarını tartışacağız. Yanıt verme hakları var ama orantılı bir şekilde yanıt vermeliler.”
ABD, İsrail'i destekliyor çünkü yerleşimci kolonisi Orta Doğu'daki çıkarlarının bekçisi konumunda. Fakat daha geniş çaplı bir savaşın bölgedeki kontrolünü zayıflatmasından korkuyor. Ancak ABD'nin bir süper güç olarak görece gerilemesi, kendi özel istekleriyle çatışsa bile İsrail hükümetini dizginlemek için daha zayıf bir konumda olduğu anlamına geliyor.
İsrail, İran'ın nükleer tesislerini hedef alabilir -ki İsrail bunu daha önce de yaptı- ancak ABD İran'ın petrol sahalarını hedef almasını tercih edecektir.
İsrail, Lübnan'da ölümcül bir savaş yürütürken, Orta Doğu'da çok daha geniş ve yıkıcı bir savaşın fitilini ateşlemekle tehdit ediyor. ABD ve İngiltere'den de yeşil ışık alıyor.
İsrail ve onun Batılı destekçileri her türlü tırmanıştan sorumludur.