Doğuda batıda tüm egemen sınıflara karşı isyan

28.06.2023 - 10:03

Paralı askerlerin lideri Yevgeni Prigojin'in geçtiğimiz hafta sonu gerçekleştirdiği kısa ömürlü "Moskova yürüyüşünün" ardındaki ayrıntılar hala gizemini koruyor. Ancak bazı net sonuçlar var. Panik ve belirsizlikle geçen 24 saat, Rus egemen sınıfı ve ordusu içindeki bölünmelerin altını çizdi.

Prigojin'in Wagner güçlerinin Rostov-on-Don'daki kilit askeri merkez de dahil olmak üzere geniş toprak parçalarını ele geçirme kolaylığı, Putin rejiminin kırılganlığını gösterdi. ABD ve müttefikleri huzursuzluktan faydalanmayı umuyordu ve bunu günler öncesinden biliyorlardı.

New York Times'ın haberine göre, "Amerikalı istihbarat yetkilileri Çarşamba günü üst düzey askeri ve idari yetkililere, paralı asker Wagner Grup'un lideri Prigojin'in üst düzey Rus savunma yetkililerine karşı askeri eylem hazırlığında olduğu bilgisini verdi. ABD casusluk teşkilatları, günler öncesinden Prigojin'in bir şeyler planladığına dair işaretler almıştı."

Rus devlet medyası, Prigojin'in isyanı durdurmasının ardından Putin'in büyük bir zafer kazandığını ilan ediyor. Putin hükümeti, özel askeri şirketleri Savunma Bakanlığı'nın kontrolü altına alacak yeni bir yasa açıkladı. Ancak bu girişim, Wagner'e karşı çok yumuşak bir tonda sergilendi.

Rus Parlamentosu alt kanadı Duma'nın Savunma Komitesi Başkanı Andrei Kartapolov, Rostov-on-Don'daki Wagner savaşçılarının "kınanacak bir şey yapmadıklarına" inandığını söyledi. Onların "sadece komutanlarının emirlerini yerine getirdiklerini" ekledi.

Kartapolov'a göre, "kimseyi rahatsız etmediler ya da hiçbir şeyi kırmadılar." Ve hiç kimse onlardan şikayetçi değil - "ne Rostov sakinleri, ne Güney Askeri Bölgesi'ndeki askerler, ne de kolluk kuvvetleri."

Kartapolov, Wagner Grup'un kaderinin henüz belirlenmediğini, ancak yasaklanması gerektiğine inanmadığını da sözlerine ekledi. Baskıcı hükümetler genellikle yaygın bir isyana bu şekilde tepki vermezler. Bu, Wagner'e verilen destekten duyulan korkuyu ya da daha geniş çaplı isyanları provoke etmeme arzusunu yansıtıyor olabilir. Her halükarda Putin'in zayıf görünmesine neden oluyor.

Putin, geçen hafta sonu "birliğimizi parçalayan eylemler, halkımıza ihanettir" diyerek tarihi kasıtlı olarak çarpıttı. Bu, ülkemizin ve halkımızın sırtından vurulmuş bir bıçaktır: Rusya'ya 1917'de Birinci Dünya Savaşı'nda savaşırken böyle bir darbe vurulmuştur ve zaferi çalınmıştır iddiasını dile getirdi.

"Ordunun ve halkın arkasından çevrilen entrikalar, çekişmeler ve politikalar en büyük felakete, ordunun ve devletin yok olmasına, büyük toprakların kaybedilmesine, bir trajediye ve iç savaşa neden oldu" diyerek 1917 Rus Devrimi'nden bahsetmesi gerçek bir isyandan korktuğunu gösteriyor.

Ekim Devrimi'nde askerlerin isyana katılması bir "sırtından bıçaklama" değildi. Milyonları ölüm tarlalarına savuran emperyalist savaşı sürdüren "liberal" bir rejime karşı işçilerin, askerlerin ve köylülerin muazzam bir hareketiydi.

Şimdi de böyle bir harekete ihtiyaç var. Prigojin'in darbesi, dikkatleri Ukrayna'nın kanlı karşı atağından kaçırdı. NATO'nun parası ve silahlarıyla sonuna kadar desteklenen bu saldırı, korkunç kayıplar pahasına yalnızca çok sınırlı kazanımlar elde etti.

Bir ABD medya raporu şu itirafta bulunuyor: 

"Ukrayna'nın Rusya'ya karşı umutları açısından kritik önem taşıyan karşı saldırının üçüncü haftasında Ukrayna ordusu, Batı'nın sağladığı yeni sofistike silahları kullanırken bile planlarını zorlaştıran bir dizi can sıkıcı sorunla karşılaşıyor.

"Rusya'nın savunma hattını koruyan ve güneydeki açık bozkırda ilerleyen Ukrayna birlikleri için bir ölüm alanı oluşturan geniş mayın tarlaları da cabası." 

Bu durum, yöneticilerin ve generallerin insani bedeli ne olursa olsun taarruza geçtikleri Birinci Dünya Savaşı saldırılarını andırıyor. Ancak bugünkü silahlar çok daha korkutucu.

Çözüm, elitlerin manevralarından ya da bir grup askeri haydudun yerine bir başkasını getirmekle gelmeyecektir. Bunun yerine, hem doğuda hem de batıda orduya, politikacılara ve savaşa yol açan sisteme karşı aşağıdan devrimci bir isyan başlatılmalıdır.

Charlie Kimber

(Socialist Worker)

 

 

 


Bültene kayıt ol