Finlandiya'nın NATO ittifakına katılmasıyla Avrupa daha tehlikeli bir yer haline geldi. Bu, NATO ile rakibi Rusya arasında doğrudan silahlı çatışmaya ve savaşa doğru gidişin daha da hızlandığına işaret eden bir gelişme olarak görülmeli.
Finlandiya onlarca yıldır Avrupa'daki NATO üyeleri ile Rusya arasındaki huzursuz rekabet arasında sözde tarafsız bir devletti.
Ancak Rusya'nın geçen yıl Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana, Avrupa'daki ülkeler giderek askerileşen ve saldırganlaşan iki kamp arasında savruluyor. Şimdi NATO'nun Rusya sınırında bir askeri gücü daha oldu.
Finlandiya NATO'ya katılmak daha yeni, sadece yıl başvurdu. Üyelik süreci normalde yıllar sürer ve NATO'nun her üyesinin onay vermesi gerekir. Bu kez süreç çok hızlı bir şekilde işletildi. Komşu İsveç de yakında Finlandiya’yı takip edecek gibi görünüyor.
Finlandiya, Kürtlerle çatışan NATO üyesi Türkiye'yi memnun etmek için orada yaşayan Kürt aktivistlere baskı uygulayacağına söz vermek zorunda kaldı.
Ayrıca sürekli savaşa hazır olmak için her yıl milyarlarca dolar harcamayı taahhüt etmek zorunda. Dolayısıyla, tam da üyelik başvurusu onaylandığı sırada seçilen yeni sağcı hükümet NATO'ya çok uygun.
NATO liderleri için bu, Batı'nın Avrupa'ya daha fazla yayılma hırsının ete kemğie bürünmesi için bir çok olumlu bir gelişme. İttifakın genel sekreteri Jens Stoltenberg'in geçen ayın başlarında söylediği gibi, "Başkan Putin, Avrupa'da daha az NATO alanına sahip olmak amacıyla Ukrayna'yı işgal etti. Tam tersini elde ediyor. Avrupa'da daha fazla NATO olacak".
NATO uzun zamandır Batı'nın askeri ve ekonomik rakibi Rusya'yı çevrelemek amacıyla genişleme ve büyüme arayışında. NATO'ya 1990'dan bu yana 13 ülke katıldı ve sınırı 800 mil doğuya taşındı. NATO aynı zamanda diğerleriyle "birlikte çalışabilirliğini"-birlikte savaşabilme yeteneğini- arttırmaya çalışıyor. Bu da orduların silahlandırılması, eğitilmesi ve Avrupa'nın dört bir yanında savaşa hazır askerlerin konuşlandırılmasını gerektirdi.
Birkaç yıl süren bu evre geçen yıl Ukrayna'da savaşın başlamasına yol açtı. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali bu süreci sadece hızlandırdı.
Rusya ise NATO ülkelerine daha yakın olan müttefiki Belarus'a taktik nükleer füzeler yerleştirme tehdidinde bulundu. Finlandiya'nın NATO'ya girmesine Finlandiya'ya yakın bölgelerde kendi askeri gücünü arttıracağını söyleyerek karşılık verdi.
Bu da sınırın ötesinde Fin ve Rus askerleri arasında silahlı bir çatışma ihtimalini korkutucu bir şekilde gündeme getiriyor.
Bunun her iki taraf için de "savunmacı" bir yanı yok. Bu, Avrupa'da askeri ve ekonomik hakimiyet için dünyayı parçalamaya hazırlanan iki rakip gücün gerilimi tırmandırmasıdır.
Savaş güdüsünü sona erdirmenin yolu bu döngüyü kırmaktır. Bu da NATO'nun genişlemesini alkışlamak değil, sona ermesini talep etmek anlamına geliyor.
(Sosyalist İşçi)