Küresel karamsarlığın panzehiri mücadele

12.01.2023 - 09:55

Birleşmiş Milletler İnsani Gelişme Raporu I. Dünya Savaşı öncesini de kapsayan dönem dahil olmak üzere insanlığın tarihin herhangi bir noktasından daha karamsar olduğunu ortaya koydu. Rapor’un son 125 yılda kitaplarda açığa çıkan dil eğilimlerini analiz ettiğini söyleyen iktisatçı Michael Roberts “Depresyon ve diğer zihinsel sorun biçimleriyle ilişkili bilişsel çarpıtmaları” yansıtan ifadelerde keskin bir artış olduğunun altını çiziyor.

Bugünkü sıkıntı seviyesi I. Dünya Savaşı öncesi ve iki savaş arası dönemi geride bırakıyor.

Küresel çoklu kriz bu durumu açıklamakta da anahtar bir kavram. Ekonomik kriz, gerçek gelirlerin düşmesi, artan eşitsizlikle beraber yoksulluğun da hızla tırmanması, küresel sorunların çözümünde her zamankinden daha çok askeri çözümlerin devreye alınması ve artan çatışma ihtimalleri karamsarlığın nedenleri arasında.

Kuşkusuz iklim felaketleri ve ekolojik yıkımı önemsemeyen, iktidarların etkisi insanların her zamankinden daha güvensiz hissetmesine neden oluyor.

Gezegen için kırmızı alarm

Küresel insani gelişme hali hazırda Covid salgınıyla beraber iki yıl arka arkaya gerileme yaşadı. Çoğu yoksul ve orta gelirli ülkelerde yaşayan 15 milyon kişi salgın nedeniyle hayatını kaybetti. ABD’de ortalama yaşam süresi son 26 yılın en düşük seviyesine geriledi. 

Bir yandan salgın devam ederken öte yandan gıda güvensizliği, küresel tedarik zincirlerindeki blokajlar ve bu sürecin ürünü olarak da artan enflasyon insanları insanları karamsarlığa itiyor.

Hatırlamak gerekir son IPCC raporu, iklim krizinin geldiği boyutu gezegen için kırmızı alarma kodu diyerek ele almıştı. İnsanlar biyoçeşitliliğin farkındalar, 1 milyondan fazla bitki ve hayvan türünün yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğumuzu herkes biliyor. 

Roberts, ekonomik kriz ve ekolojik felaketlere ek olarak askeri ve siyasal kutuplaşma, silahlı çatışmaların artması, insanların zorla yerlerinden edilmesi, zorla yerlerinden edilen insan sayısının 100 milyonu geçmesi gibi etkenlerin de küresel karamsarlığı tırmandırdığını söylüyor.

Antikapitalist alternatif

Birlemiş Milletler’in bu çoklu krize yanıtı yatırımları artırmak, yenilikçilik ve sigorta!

Elbette BM’nin kapitalizmle köklü bir şekilde hesaplaşma önermesini beklemek gerçekçi olmayacaktır ama insanları karamsarlığa iten olgu, küresel kapitalist sistem. Yeni kuşaklar da üretim araçlarına sahip olan, temel siyasi ve ekonomik kararları belirleyen yüzde 1’lik nüfusun insafına bırakılırsa gezegenin her düzeyde karşı karşıya olduğu krizin çözülmesi imkansız.

Kapitalizm sınıfların keskin bir şekilde ayrımı ve sınıfsal farkların her gün derinleşmesi demektir. Ezilen sınıfların çoklu krize vereceği kitlesel yanıt karamsarlığın yerine 2000’li yıllardaki kapsayıcı sloganın güçlenmesi anlamına da gelecek. “Başka bir dünya mümkün!” diyenlerin mücadelesi, 2022 yılında Sudan, Sri Lanka, Brezilya ve İran gibi ülkelerde siyasi iklimin radikalce değişmesine neden oldu.



Bültene kayıt ol