Fransa'da ırkçılık karşıtları, yeni ırkçı yasalara karşı sokaklara döküldü

19.12.2022 - 17:36

Protestoların düzenlenmesinde merkezi rol oynayan Fransız sosyalist Denis Godard anlatıyor.

Binlerce ırkçılık karşıtı, bu hafta sonu Fransa genelinde 50'den fazla gösteri düzenleyerek yeni ırkçı yasaları ve aşırı sağ ile faşistlerin yükselişini protesto etti. Protestolar, sistematik devlet ırkçılığı ve Marine Le Pen'in faşist National Rally'si ile doldurulmuş bir siyasi iklimde önemli bir direniş işareti oldu.

Paris'te Pazar günü, çoğu insanın tahmin ettiğinden daha fazla sayıda kişi sokaklara çıktı. Göçmen işçi grupları ön saflardaydı. Büyük bir kortej olarak "kayıtsız işçilere özgürlük, kötü koşullarda yaşayanlara özgürlük, mültecilere özgürlük" sloganları attılar.

İşçiler yemek, inşaat, temizlik ve çocuk bakımı sektörlerinde karılaştıkları acımasız sömürüyü kınadılar. Haklarından mahrum bırakılıyorlar, sürekli sınır dışı edilme ve devlet saldırısı tehdidiyle karşı karşıyalar.

Yürüyüşte, 2016 yılında Adama Traore gibi polis tarafından katledilenler de anıldı. Protesto hükümete, ırkçı yasalara ve Le Pen'e duyulan öfkenin yanı sıra emperyalizme ve göçmen işçileri istismar eden patronlara duyulan öfkeyi de gösterdi.

Perpignan, Poitiers, Toulouse, Besançon, Bordeaux, Le Mans, Lille, Marseille, Menton, Montpellier, Nantes ve Nice gibi şehirlerde de eylemler düzenlendi.

Dayanışma Yürüyüşünün organizatörleri, "Bugün İçişleri Bakanı Gerald Darmanin'in temsil ettiği dünya, köken, ten rengi, milliyet ve din temelinde avlıyor, saldırıyor, öldürüyor, sınır dışı ediyor, ayrımcılık yapıyor, aşırı biçimde sömürüyor ve bölüyor” dedi.

"Dayanışmayı kıran bu dünya aynı zamanda gezegeni de yok ediyor, tüm eşitsizlikleri geliştiriyor ve bütün haklarımıza saldırıyor. Bu dünya savaş ve faşizme dayanmakta. Biz ise diyoruz ki birimiz ayrımcılığa uğradığında, aşağılandığında, bastırıldığında, sömürüldüğünde eğer karşılık vermezsek tüm mücadelelerimiz zayıflar."

Denis Godard, protestoların örgütlenmesinde merkezi rol oynayan bir sosyalist ve ırkçılık karşıtı. Socialist Worker'a şunları söylüyor: "On yılı aşkın bir süre önce bu düzeyde bir protestoyu oluşturabilecek süreci başlattık. Bu süreç, Birleşmiş Milletler'in uluslararası göçmenler günü olan 18 Aralık'ta göçmen hakları için bazı gösterilerle başladı.”

"Bu yılki gösteriler, yeni ve ırkçı göçmen karşıtı yasayı durdurmaya yönelik bir kampanyanın başlangıcını oluşturuyor. Hükümet bu yasayı önümüzdeki Mart ya da Nisan ayında yürürlüğe koymak istiyor.”

"Yasa, Darmanin ve başkan Emmanuel Macron'un 'yabancıları' 'suçlularla' bir tutan ırkçı açıklamalarıyla desteklendi. Tüm bu proje Fransız toplumunda ırkçılığı körüklüyor, faşistlere daha fazla güven ve meşruiyet kazandırıyor.”

"Çarşamba gecesi birçok büyük şehirde faşist gruplar, Fas ve Fransa arasında oynanan Dünya Kupası maçının ardından sokaklara dökülen Arap gençlerine saldırdı. Montpellier'de 14 yaşında genç bir Arap, araba çarpması sonucunda hayatını kaybetti."

"Yeni yasa, hükümetin genel olarak yoksullara ve işçilere karşı yürüttüğü mantığın bir parçasıdır. Çok kötü çalışma koşullarına ve düşük ücretlere sahip sektörlerdeki küçük bir grup kağıtsız işçiyi düzenli hale getirmeyi planlıyor. Bu, kötü çalışma koşullarını normalleştirebilmenin bir yoludur.”

"Niyet, bu uygulamaların daha sonra genelleştirilebilmesidir. Bu, aynı zamanda planlanan işçi sınıfının emekli maaşlarına yönelik saldırının arkasındaki mantıkla da aynıdır.”

"18 Aralık gösterileri başlıca ulusal sendikalar olan CGT, Solidaires ve FSU tarafından da desteklenmiş ve yeni göç yasasına karşı ortak bir açıklama yapılmıştır. Emekli maaşlarına yönelik saldırıya karşı mücadelelerindeki kararlılıklarını zaten açıklamışlardı. Ancak sendikaların, eylemlerin inşasına aktif katılımı çok düşüktü.”

"Bu hafta sonu sokaklara dökülenler, gelecek hafta ve aylardaki mücadelelerin başlangıç noktası olacaklardır. Önemli olan, ırkçılık karşıtı mücadele, göç yasasına karşı mücadele ve emekli maaşlarını savunma mücadelesi arasında kurulabilecek ilişkiler olacaktır.”

"Ücretler ve emekli maaşları konusundaki mücadelede ırkçılığa ve faşizme karşı mücadeleyi küçümsemek feci bir hata olur. Hükümetin küresel bir aklı var. Onu yenmek için bizim de küresel bir akla ve harekete ihtiyacımız var."

Çeviren: A. Deniz Sorucu



Bültene kayıt ol