Uluslararası Sosyalist Akım’ın Rusya örgütü, Putin’in partisinin oy kaybettiği son seçimlerin sonuçlarına ilişkin görüşlerini açıkladı.
Rusya’da 19 Eylül’de yapılan seçimlerde, iktidardaki Birleşik Rusya partisi yüzde 49,82 oyla birinci olmuş, Rusya Federasyonu Komünist Partisi ise yüzde 18,93 ile ikinci olmuştu.
Ülkedeki her seçimde, geniş çaplı ihlaller ve yolsuzluklar ortaya çıkıyor. Bu seçimlerde de hem RFKP hem de muhalif figür Aleksey Navalny’nin destekçileri aynı iddiaları gündeme getirdiler. Bağımsız araştırmacı Sergei Shpilkin de seçimlere katılımla ilgili tarihsel verileri ele alarak 13,8 milyon oyun şaibeli olabileceğini öne sürdü. Ayrıca, uzaktan elektronik oylama sistemi de bazı bölgelerde kullanıldı. Bu sistem bağımsız gözlemcilerce kontrol edilemiyor ve uzaktan oylama sonuçlarının kamuya geç açıklanması da şüphe yarattı. Bazı bölgelerde bu şekilde eklenen oylarla Putin’in Birleşik Rusya’sının adayları Rusya Federasyonu Komünist Partisi adaylarını geride bıraktılar.
Seçimlerin ardından “kaybeden adaylar” 20 Eylül’de Moskova’da bir halk buluşması düzenlediler. O hafta içinde benzer başka eylemler de oldu.
Komünist Parti’nin tutumu
Rusya’da mücadele eden devrimci sosyalist örgüt Sosyalist Akım, Rusya Federasyonu Komünist Partisi lideri Gennady Zyuganov’un önce seçim sonuçlarını tanımadıklarını ilan edip, daha sonra herkesi “sakin olmaya” çağıran, sıcak parlamento koltuklarını riske atmak istemeyen tutumunu eleştirdi.
Sosyalist Akım’ın açıklamasında, reformist RFKP’nin merkeziyle yerelleri arasında da fikir birliğinin bulunmadığı belirtildi. Örneğin Nizhny Novorod bölgesinde, RFKP parti temsilcileri, seçim sonuçlarından memnun olduklarını ve herhangi bir protesto gösterisi örgütlemeyeceklerini açıkladılar.
Bununla birlikte, seçim sonuçlarına yönelik protestolara yönelik devlet baskısı karşısında, Sosyalist Akım üyeleri, devlete karşı RFKP üyelerinin yanında duruyorlar. Moskova’da çok sayıda RFKP üyesi ve başka örgütlerden sosyalistlerin evleri polis tarafından kuşatıldı. Seçim sonuçlarına ilişkin gerçekleri açıklamak isteyenler tehditlerle karşı karşıya kaldılar.
Putin iktidarı
Sosyalist Akım’a göre, Putin’in partisi Birleşik Rusya’nın tabanını kaybetmekte olduğu çok açık. Halkın çoğunluğunun desteğini kaybettikçe korkuları artıyor ve seçim sonuçlarına yönelik itirazlara bu yüzden bu kadar şiddetle saldırıyorlar. Ve Rusya’da artık burjuva demokrasisinin var olan son enstrümanları da tükeniyor.
Ancak buna karşı reformist partiler, seçimlerdeki oylarını dahi koruyacak bir tutum geliştiremiyorlar.
Rusya Federasyonu Komünist Partisi örneğine bakarsak, örgütün çok küçük bir kısmı seçim sonuçlarına itiraz ediyor ve protesto gösterilerine katılıyor veya onları örgütlüyor. Hem merkezi hem yerel liderliklerin çoğu rejimin politikalarıyla uyumlu davranıyor veya onlara karşı pasif kalıyor.
Sosyalist Akım, bu partinin liderliğine yapılan çağrılardan ziyade, işçi kitlelere yönelik politika üretilmesi gerektiğini savunuyor.
Sosyal demokrasinin kazanımlarının her zaman geçici olabileceğini, Yunanistan’da Syriza örneğinde görüldüğü gibi reformist partilerin iktidarda kapitalizmin çıkarlarını savunmaya devam edeceğini hatırlatan Sosyalist Akım, reformizmin teşhirinin yanı sıra, daha radikal fikirlerin işçi sınıfı içerisinde yayılması için devrimci bir programla çalışmaya devam edeceklerini duyurdu.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.