Myanmar’da 1 Şubat’ta gerçekleşen darbeye karşı mücadele sürüyor. Demokrasi taraftarları yüzbinlerce kişinin katıldığı barışçıl eylemler ve grevler örgütlerken cunta yönetimi Mart ayında hemen her gün kan döktü.
Asker ve polisin açtığı ateş sonucu ölenlerin sayısı 550’yi geçti. Üstelik öldürülenler arasında birisi 7 yaşında olmak üzere 18 yaşın altında 43 kişi bulunuyor. Çocuk ölümleri genellikle gece aktivistlerin evlerine yapılan ev baskınlarında gerçekleşiyor.
Tüm baskılara rağmen mücadeleye devam eden göstericiler arabalarıyla trafiği kapama ve çöplerini sokaklara atma gibi farklı mücadele yöntemlerini de kullanıyorlar. Son olarak 4 Nisan Pazar günü Paskalya bayramında Hristiyan darbe karşıtları Paskalya yumurtalarını darbe karşıtı mesajlarla süslediler.
Kitle eylemlerine en büyük destek öğrenciler ve kamu emekçilerinden geliyor.
Silahlı gruplar ve çatışmalar
Ancak muhalif gruplar arasında katliamlar sonrası silahlı mücadele eğilimleri de ortaya çıkmaya başladı. 150 kadar etnik grubun bulunduğu ülkede etnik ve politik nedenlerle mücadele eden çok sayıda silahlı grup da mevcut. Bu örgütlerin birçoğu ile demokrasi döneminde barış müzakerelerine başlanmış ve ateşkes imzalanmıştı.
Darbeciler geçen hafta silahlı grupların en büyüğü olan Karen gerillalarına karşı askerî harekât düzenledi. Hava bombardımanı sonucu binlerce kişi sınırı geçerek Tayland’a sığındı. Ancak zaten Tayland’daki kamplarda Karen etnik grubundan 100 bin kişi bulunuyor ve kendi içerisinde de demokrasi mücadelesinin sürdüğü Tayland’da rejim, darbeci cuntayı destekliyor.
Kuki etnik grubunun yoğun olduğu Tamu kentinde ise Cumartesi günü darbe karşıtlarına katılan bir polis ve yerel halktan üç kişi el bombaları ile bir polis karakoluna saldırarak 5 polisi öldürdüler. Tamu’da daha önce de 30 polis darbecilerin emirlerine uymayı reddederek Hindistan’a kaçmıştı.
Pazar günü ise geçen 10 yıllık demokrasi döneminde barış müzakerelerini ve ateşkesi sürdüren 10 silahlı grubun temsilcilerinin oluşturduğu Barış Sürecini Yönetme Ekibi bir açıklama yaparak cuntaya karşı ilk kez net bir tutum aldı. Ordunun gücünün korunduğu 2008 Anayasası’nın değiştirilmesini, demokrasiye dönülmesini ve federatif bir devlet talep ederek darbe karşıtlarının yanında olduklarını açıkladılar.
Bir önceki hafta da aralarında Arakan Ordusu’nun olduğu üç silahlı grup rejimi katliamlarından dolayı kınayan açıklamalar yayınlamıştı. Bu üç örgüt diğer silahlı örgütlerle birlikte sivil halkı koruyacaklarını söylemişti.
Tüm bu gelişmeler ülkedeki etnik çatışmaların yeniden başlayabileceği ve şu ana kadar barışçıl yöntemler kullanan muhalefetin de silahlanabileceği yorumlarına neden oldu.
Darbeci yönetime en büyük desteği veren Çin ise muhalif grupların boru hatlarına zarar verme tehditlerine karşı sınır bölgesine ordu yerleştirdi. Çin’in bölgede, Bengal Körfezi’ndeki petrol ve doğalgazı Myanmar’dan geçerek Çin’e ulaştıran 800 kilometrelik boru hattı bulunuyor.
(Sosyalist İşçi)