Tunus’ta, özellikle gençlerin katıldığı yoksulluk ve işsizliğe karşı eylemler devam ediyor.
Sokağa çıkma yasaklarına rağmen devam eden protestolara polis saldırırken, 600’ün üzerinde gösterici gözaltına alındı.
Protestolara çoğunlukla 15-25 yaş arası gençler katılıyor. Lastik yakan ve çöp konteynerlerini ateşe veren gençleri, polis “Özel mülke zarar verme, dükkânları yağmalama gibi girişimlerde bulunulduğu” gerekçesi ile gözaltına alıyor. Askeri birlikler de eylemlere karşı, kamu kurumları ve “stratejik mekanların” önünde konuşlandı.
Temel istihdam kaynağı turizm olan, ancak Covid-19 salgını nedeniyle bu gelirden mahrum kalan Tunus, bir yandan da bir türlü kurulamayan ya da kısa ömürlü olan hükümetler nedeniyle siyasi kriz yaşıyor. Özellikle gençler arasında yüksek orandaki işsizlik yoksul mahallelerdeki gençlik isyanının temel nedeni olarak gösteriliyor. Eylemler genellikle yoksul halkın yaşadığı mahallelerde yapılıyor.
Tunus Devrimi 10 yıl önce başlamıştı
17 Aralık 2010’da, neoliberal ideolojiye darbe vuran bir olay meydana geldi. 23 yıldır Zeynel Bin Abidin tarafından yönetilen Tunus’ta genç bir seyyar satıcı olan Muhammed Buazizi, belediye binasının önünde kendini yaktı ve devasa bir isyanın fitilini ateşledi. Tunus’ta halk sokaklara döküldü ve halkın yoksulluğa karşı ekonomik talepleri hızla siyasallaştı. Bu süreç dünya tarihine Arap Baharı olarak geçti ve dünyanın dört bir yanında uzun zamandır geniş kitleler tarafından telaffuz edilmeyen bir kelime yeniden dolaşıma girdi: Devrim.