ABD’de başkanlık yarışı: Biden korona farkıyla önde

08.10.2020 - 09:51

ABD’de 3 Kasım başkanlık seçimleri tüm dünya için önemli sonuçlar doğuracak.

Her ne kadar sosyalist başkan adayı Bernie Sanders Demokrat Parti içinde yarışı merkez sağcı bir isim olan Obama dönemi başkan yardımcısı Biden’a bırakmış olsa da Trump’ın yükselttiği küresel tehdidin mutlaka geriletilmesi gerekiyor.

Trump’ın ırkçı ve aşırı sağcı kampanyası tüm dünyada onu örnek alan partilerin yükselişe geçmesine neden oluyor. İspanya’da Vox partisi, Brezilya’da Bolsonaro, Hindistan’da Modi gibi aşırı sağcı siyasetçi ve partiler bütün güçleriyle göçmenlere, LGBT’lere ve demokratik kitle örgütlerine saldırıyor, militarizmi küresel ölçekte tırmandırıyor  ve iklim değişimi de yoluna son sürat  devam ediyor.

Trump, Covid-19 salgını başlamazdan önce yürüttüğü kutuplaştırıcı siyasetle içeride beyaz çoğunluğun desteğini alıyordu. Ekonomideki görece toparlanma sayesinde de işler iyi gidiyor gibiydi. Yükselttiği tehlikeli ve radikal militarist dış siyaset içeride Amerikan milliyetçilerinin desteğini toplamasına bir kez daha yardımcı oluyordu. 

Sanders kampanyası Biden’a karşı kaybettikten sonra Trump’ın yarışa avantajlı girdiği söylenirken koronavirüs salgını Trump’ı zor duruma düşürdü. Biden, Trump kadar radikal bir konuşmacı değil üstelik çeşitli rahatsızlıkları nedeniyle ayakta durmakta dahi güçlük çekiyordu. Merkez politikaları savunan hattı tabanda hiç bir heyecan yaratmıyor.

Korona salgınıyla mücadelede Trump’ın izlediği politiklar ve ekonominin tarihin en büyük küçülmesine şahit olması Trump’ın en büyük silahı olan ekonomi avantajını elinden aldı. Siyah bir Amerikalı olan George Floyd’un polis tarafından öldürülmesi sonucu yaşanan isyanın ardından da Biden neredeyse hiç bir şey yapmadan anketlerde Trump’a 8-10 puan fark atmaya başlamıştı.

Trump geriledi

Ancak Trump’ın seçim kampanyasına dönüşen “kanun ve düzen” sloganıyla hareketi bastırması, faşist paramiliterlerin yarattığı korku ve Trump’ın birkaç eyalette, salgına rağmen on binleri sokağa dökerek yaptığı heyecanlı kampanyalar farkın biraz olsun kapanmasını sağlamıştı. Artık gözler son bir ayda gerçekleşecek 3 başkan adayının canlı yayın tartışmasına çevrilmişti.

İlk canlı yayın tartışması geçen hafta gerçekleşti ve anketlere göre Trump beklediği ivmeyi yakalayamadı. Geçmişteki kampanyasının aksine bu sefer değişim vaad eden değil savunmada, yaptıklarını anlatan bir konumdaydı. 

Trump şimdi de Covid-19’a yakalandı. Yani 15 Ekim’de gerçekleşecek ikinci canlı yayın öncesinde ve bir dizi miting düzenleyecekken hastalandı. Hastalığı nedeniyle önce mitingler iptal edildi. Canlı yayın ise tehlikede.

Farkı kapatmak için kendi kitlesini mobilize etmek zorunda olduğunu bilen Trump bu nedenle sadece iki günde televizyonların karşısına geçip iyileştiğini ve eskisinden bile sağlıklı olduğunu söyledi. Canlı yayına katılmak istediğini söyledi ama doktorlar bir hafta daha insan içine çıkmaması gerektiğini söylüyorlar. 

Trump’ın kaybedecek olması tüm dünya için emekten, barıştan ve ekolojiden yana olanlara umut verecek ama Biden herhangi bir umut verdiği için değil. Aşırı sağın yükselişi biraz olsun durabileceği ve toplumsal muhalefete toparlanmak için zaman kazandıracağı için.

Özdeş Özbay

(Sosyalist İşçi)



Bültene kayıt ol