Avrupa Komisyonu'nun yeni göçmenlik anlaşması tasarısı, üye ülkelere zorunlu mülteci kotası uygulanması fikrinden vazgeçiyor. Tasarı, üye ülkelerin, kendilerine gönderilen mültecileri kabul etmelerini veya ülkelerine geri gönderilmelerinin sorumluluğunu üstlenmelerini öngörüyor.
Mültecileri kabul etmeleri için üye ülkelere AB bütçesinden kişi başına 10 bin Euro teşvik ödenmesi de tasarıda yer alıyor. Ancak üye ülkelerin mülteci kabul etme zorunluluğu olmayacak.
AB'ye 2015'ten bu yana 1 milyondan fazla göçmen ulaştı. 27 AB üyesi ülke, göçmenler konusuna ne şekilde yanıt verileceğine dair fikir birliğine varamadı. İtalya ve Yunanistan, daha zengin AB ülkelerini, göçmenler konusunda yeterli katkıda bulunmamakla suçluyor.
Avusturya, Polonya ve Macaristan gibi sağcı-otoriter liderlerin yönetimindeki ülkeler, mülteciler konusunda zorunlu kota sistemine karşı çıkıyor.
Anlaşma ne içeriyor?
Yeni anlaşmaya göre, sığınma başvuruları 12 hafta içinde sonuçlandırılacak ve başvurusu kabul edilmeyenler hızla geldikleri ülkeye geri gönderilecek. Avrupa sınırlarındaki kontroller sıkılaştırılacak ve sağlık testi gibi süreçler hızlandırılacak.
Yeni anlaşma, Dublin kuralı olarak anılan ve sığınma başvurusunun başvuran kişinin ilk ayak bastığı AB ülkesinde değerlendirilmesini öngören kuralının yerini alacak. Sığınma başvuruları ülkeler arasında paylaştırılacak. Kendi payına düşen mültecileri kabul etmeyen ülkeler, mültecilerin geri gönderilmesinin sorumluluğunu üstlenecek. Mültecileri kabul eden ülkelere kişi başı 10 bin Euro ödenecek.
Avrupa Komisyonu, sunduğu bu tasarı için Avrupa devletlerinden cevap bekliyor. İlerleyen zamanlarda Avrupa’nın göç ve göçmenlik konusuna ağırlık vermesi ve bu konunun gündeme oturması muhtemel.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.