ABD’nin Kaliforniya eyaleti tarihinin en büyük yangınlarını yaşıyor. New York Times’ta yayınlanan bir makale durumu şöyle özetliyor:
“Bu yıl, eyaletin kaydedilen en kötü orman yangını sezonu oldu. Bu yangınlar şunların ardından yaşanmıştı: kaydedilen en sıcak Ağustos ayı; 2011 yılından geçtiğimiz yıla kadar süren zaman içerisinde yaşanan acı verici bir kuraklık; ülkenin en kötü sel felaketlerinden biri üç yıl önce yaşandı ve şiddetli yağmurlar eyaletin en yüksek barajının neredeyse çökmesine neden olarak 180.000’den fazla insanı kaçmaya zorladı.”
Kaliforniya’nın Death Valley bölgesi geçtiğimiz haftalarda 54,4 derece ile tarihte ölçülen en yüksek sıcaklığı görmüştü.
Kaliforniya resmi makamlarının açıklamalarına göre Ağustos ayından bu yana eyalette 7.882 yangın çıktı ve 1,5 milyon hektar alan kül oldu. Bu yangınlar dev Avustralya yangınlarında olduğu gibi kendi iklimini de oluşturdu. Kuraklık nedeniyle hızla yayılan yangınlara kuru rüzgarlar da eşlik etti. Dumanla kaplanan gökyüzü binlerce şimşeğin çakmasına (13 binden fazla) ve böylece daha da fazla yangının çıkmasına neden oldu. Yangın bölgesi içerisinde ateş tornadoları oluştu. Yangınlar nedeniyle birçok şehirde gökyüzü turuncu bir renk aldı. Guardian gazetesinde yangınlardan çıkan dumanların Kuzey Avrupa ülkelerine vardığı yer almıştı.
Yangınlarda resmi olarak 26 kişi öldü, 6.550 bina yandı. Yüzbinlerce kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Buna rağmen ABD Başkanı Trump yangınlardan Demokrat Kaliforniya valisini ve kötü orman yönetimini sorumlu tuttu. İklim değişimi konusunda ise “Bilimin bunu gerçekten bildiğini sanmıyorum” dedi ve bir kez daha inkarcı açıklamalarını sürdürdü. Dünya iklimi hakkında “Tekrar soğumaya başlayacak. Sadece izleyin.” dedi.
(Sosyalist İşçi)
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.