Trump ve Bolsonaro gibi otoriter liderlerden cesaret alan aşırı sağcılar, dünyanın birçok yerinde koronavirüs önlemlerinin kaldırılması talebiyle gösteriler yapıyor.
Dünyanın farklı yerlerindeki faşist/ırkçı siyasi güçler, koronavirüsü komplo teorileriyle açıklayarak önlemlerin gerekli olmadığını savunuyor. Trump ve Bolsonaro gibi liderlerin önlemlere uymayan hareketlerinden cesaret alan faşistler, şimdi de halk sağlığını korumak için alınması gereken tedbirlere karşı mücadeleye başladı.
Aşırı sağcılar yine “özgürlük” demagojisine başvuruyor ve Covid-19 önlemlerinin özgürlükleri kısıtladığını savunuyor. Daha önce karantina önlemlerine karşı olan komplocular, şimdi de maske takma zorunluluğunun “özgürlükleri kısıtladığını” iddia ediyorlar.
Geçtiğimiz hafta Londra’da koronavirüs önlemlerine karşı yapılan eylemde “Bu tiranlıktır”, “Benim bedenim benim kararım! Zorunlu maskelere hayır!”, “Karantina küçük işletmelere saldırıdır, karantinaya hayır!” gibi dövizler taşıdı. Bazı pankartlarda sosyal medya ve aşı karşıtı ifadeler de dikkat çekti.
Hafta sonunda da Almanya’nın Düsseldorf kentinde benzer bir eylem yapıldı. Aşırı sağcıların eyleminde kimsenin maske takmaması dikkat çekti.
Tüm özgürlüklerin, farklılıkların ve ezilenlerin düşmanı olan aşırı sağcılar, salgın önlemlerine karşı çıkarak toplumun sağlığını da önemsemiyorlar. Bütün dünyada vaka sayıları artarken salgının yayılmasını önlemenin yolu ise zorunlu sektörler dışında işyerlerinin durmasını, bu süreçte emekçilere destek sağlanmasını talep etmek.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.