Başkent Bangkok’ta geçen hafta yapılan gösteriye 50 bin kişi katıldı.
Demokrasi Anıtı etrafındaki buluşma, “Özgür Halk” adlı, genellikle üniversite öğrencilerinde oluşan örgütlenmenin çağrısıyla yapıldı.
Bunun ardından gösteriler ortaokullara taştı. Okul eylemlerinde, 2014’teki cunta karşıtı gösterilerin sembolü hâline gelen üç parmaklı selamlama işareti öne çıktı. Okul eylemlerine yönelik tehditlerin ardından, bir grup öğrenci okuldan kaçarak Eğitim Bakanlığı önünde protesto gösterisi düzenledi.
Öğrenci eylemlerine liderlik eden üç gencin gözaltına alınması, başkentteki daha büyük gösteriyi tetikledi.
“Özgür Halk” adlı grup, muhalif aktivistlerin üzerindeki tehditlerin sona erdirilmesini, anayasanın yeniden yazılmasını ve hükümetin istifasını savunuyor. Örgütün ayrıca halkı bezdiren monarşi ve kralla ilgili de özgürlük talepleri var.
“Kahrolsun diktatörlük!”
On yıllardır ilk defa, onu koruyan berbat kanunlara rağmen, kral kamuoyu önünde eleştirilebiliyor. Tayland’da askerler hep zayıf monarşiyi kendi otoriter yönetimlerine kalkan yaptılar.
Eylemlere katılan 29 yaşındaki yüksek lisans öğrencisi Kukkik, “Farklı yaşlardan ve farklı gruplardan insanlar olarak hepimiz buradayız. Kahrolsun diktatörlük, yaşasın demokrasi!” dedi.
Sahneden göstericilere seslenen 24 yaşındaki öğrenci Patsalawalee Tanakitwiboonpon ise “Yeni seçimler ve halkın meclisinin oluşturulmasını istiyoruz. Monarşinin anayasal sınırlar içerisine girmesi hayalimiz var” diye konuştu.
2014 yılındaki darbeyle iktidara gelen şu anki cunta, anayasayı baştan yazdı ve 2019’da sahte seçimler düzenledi. Tayland’da muhalif partiler ve siyasetçiler cunta mahkemeleri tarafından yasaklı hâle getirildi.
Hükümet, protestoları engellemek için Covid-19’u bahane ediyor, güvenlik güçleri muhalif aktivistleri tehdit ediyor, komşu ülkelere sığınan siyasetçiler ölüm mangaları tarafından infaz ediliyor.
Ancak ülkenin ekonomisi umut vermiyor. Tüm bu koşullar içerisinde, yaşlı kuşakların aksine, militant ve korkusuz genç bir nesil sahneye çıktı.
İşçilerin ve ezilenlerin birliği
Öğrenciler muhafazakâr ve geri kalmış eğitim sisteminden de bıkmış durumdalar.
Gençliğin başını çektiği gösterilere LGBTİ+ gruplar, kürtaj hakkını savunan kadın örgütleri ve Pattani bölgesinde kendi kaderlerini tayin hakkı için mücadele eden Müslümanlar da katıldı. 2010 yılında sokaklarda olan Kırmızı Gömlekliler hareketinin aktivistleri de eylemlere destek veriyor.
Cuntaya ve monarşiye karşı mücadelenin işçi sınıfının geniş kesimlerini içine katabilmesi için de olumlu gelişmeler yaşandı. Bangkok’ta bir işçi mitingi yapılırken, Ayuttaya kentindeki öğrenci eylemlerine de işçiler katılarak destek verdi.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.