Belarus’ta diktatöre karşı devasa işçi mitingi

26 yıldır iktidarda olan Aleksander Lukaşenko'nun %80 oyla kazandığını iddia ettiği hileli seçimlerin ardından ülkede başlayan protesto gösterileri devam ediyor.

İktidar, tansiyonu düşürmek için daha önceki eylemlerde gözaltına alınan 7 bin kişiden 2 binini serbest bıraktı. Ancak buna rağmen öfke dinmedi ve başkent Minsk’te Cuma günü yapılan işçi gösterisine 20 bin emekçi katıldı, diktatöre karşı “Defol!” sloganları attı.

Grev yapan işçiler Başkanlık Sarayı’na yapılan yürüyüşe toplu hâlde katılırken, sarayı koruyan 14 asker silahlarını indirdiler. Yürüyüşün en önündeki kadınlar, askerlere sarılarak teşekkür ettiler.

İşçiler, başkent Minsk'te geçen haftaki protestolarda hayatını kaybeden bir protestocunun cenazesi için toplandı. Binlerce kişi, Alexander Tarakovski'nin öldüğü, metro istasyonunun önünde bayraklarını salladı, çiçek bıraktı ve mumlar yaktı. 

Başkentte pazar günü de bir "Özgürlük Yürüyüşü" yapılması planlanıyor.

Grevler

Bunun yanı sıra ülkede grevler de başladı. Rejime bağlı en önemli şirketlerden biri olan kimyasal üretim tesisi Grodno Azot’ta binlerce kişi iş bırakıp gösteri yaptı. VI Kozlov elektrik santralindeki işçiler de barışçıl gösterilere yönelik saldırıların durdurulması talebiyle iş bıraktı. Minsk Margarine Works adlı gıda firmasında ve Ulusal Bilimler Akademisi’nde de greve katılım yoğun oldu.

Troleybüs şoförleri, bir arkadaşlarının gösterilerde yaralandığını duyunca iş bıraktılar. Başkentin dışındaki Belshina lastik fabrikasında işçiler özgür seçimler talebiyle greve çıktı. Minsk Tractor Fabrikası’ndaki işçi ve mühendislerin %70’i yönetimin tehditlerine rağmen çalışmayı durdurdu. Brest kentindeki Zabinka Şeker Rafinerisi’nde de grev vardı.

Ülkede 11 Ağustos’ta seçim hilelerini protesto etmek için yarım günlük genel grev yapılmıştı. Bundan sonra da iş bırakma eylemleri devam etti. Grodno’da market işçileri, Minsk’te metro altyapı çalışması inşaatındaki işçiler, yine başkentte demiryolu işçileri, Janka Kupala Tiyatrosu emekçileri, “Ülkemizde barıştan yanayız” diyen Baranovici şehrindeki doktorlar, Brest kentindeki doktorlar, Belmedpreparaty ecza firması çalışanları, Hephaestus gaz firmasındaki ve Grodno kentindeki Conte tekstil firmasının işçileri, grev ve eylem yapan sektörler arasına katıldılar.

Dış güçlerin kuklası

Lukaşenko ise eylem yapanları “dış güçlerin kuklası” olarak görmeye devam ediyor, onlara “Sizi ve çocuklarımızı yem olarak kullandıklarını anlayın” diye sesleniyor, Polonya, Hollanda, Ukrayna ve Rusya’daki muhalif örgütlerden Belarus’a gelenler olduğunu iddia ediyor.

Oysa diktatörün kendisi, farklı emperyalist bloklar arasındaki çıkar çatışmalarından faydalanmaya çalışan, genellikle Rusya yanlısı bir çizgi izleyen bir yönetici. Protesto gösterilerinin ardından da hemen dostu Putin’i aradı.

Putin ve Lukaşenko, tüm sorunların yakın zamanda çözüleceğinden emin olduklarını, önemli olan noktanın Rusya-Belarus Birlik Devleti kapsamında iki ülke arasında yürütülen karşılıklı çıkara dayalı işbirliğine zarar vermek isteyen yıkıcı güçlerin bu sorunlardan istifade etmemeleri olduğunu vurguladı.