İngiltere’de her yıl 28 Nisan’da düzenlenen Uluslararası İşçi Anma Günü, bu yıl, Covid-19 salgını nedeniyle Muhafazakar Parti hükümetini protesto eylemine dönüştü.
Resmi rakamlara göre İngiltere, salgından dolayı hayatını kaybeden insan sayısı açısından Avrupa’da İtalya’nın ardından ikinci, dünyada ise üçüncü sırada yer alıyor. Ülkede, bu sonuçta hükümetin politikalarının etkisi yoğun şekilde tartışılıyor ve Boris Johnson hükümeti, önlem almakta geç kaldığı, salgın tehlikesini görmezden geldiği, ilk başta sürü bağışıklığı politikası izlediği için eleştiriliyor. Ayrıca sağlık çalışanlarının yeterli koruyucu ekipman sağlanmaması, hala test sayısının çok düşük olması ve hastaların tedavisinde geç kalınması da Johnson hükümetine yöneltilen eleştirilerin başında geliyor.
Bu tartışmalar altında gerçekleşen Uluslararası İşçi Anma Günü için İngiltere’de 28 Nisan Salı günü, Covid-19 salgını sırasında çalışmaya devam ederken hayatını kaybeden işçiler için bir dakikalık sessiz bir anma yapıldı. Eyleme tüm İngiltere çağında yüzbinlerce kişi katıldı.
Eylem, Muhafazakar Parti hükümetinin politikaları sonucunda 21 binden fazla kişinin hayatını kaybetmesi üzerine TUC (İngiliz İşçi Sendikaları Kongresi) tarafından yapılan çağrı üzerine gerçekleşti. TUC, salgın sırasında çalışmak zorunda kalıp hayatını kaybeden işçileri anmak için bir dakikalık sessiz anma çağrısı yapmıştı.
Hükümetin de eylemi desteklediğini açıklayıp bunu bir “ulusal birlik” gösterisine dönüştürme çabasına karşılık sendika aktivistleri etkinliği, Muhafazakar Parti hükümetinin salgın sırasındaki tutumunun ve politikalarının teşhir edildiği bir protestoya dönüştürdü.
Manchaster, Wigan’da sağlık ve sosyal hizmet çalışanları anma sırasında iş bıraktılar ve pankartlar ve dövizlerle şehir merkezine yürüdüler. Onlara, ulaşım işçileri sendikası RMT’den (Demiryolu İşçileri Sendikası), İngiltere’nin en büyük ikinci sendikası olan Unite sendikasından işçiler de katıldı.
Ayrıca Manchaster’da sağlık ve belediye çalışanları ve aktivistler şehirdeki dört hastanenin önünde sosyal mesafelenmeyi koruyarak protesto eylemi düzenlediler ve sağlık çalışanları için koruyucu kıyafet ve malzeme talep ettiler.
Manchaster, Bolton’da da düzenlenen eylemde İngiltere’nin en büyük sendikası olan ve kamu çalışanlarından oluşan Unison (Kamu İşçileri Sendikası) üyesi Ameen, “Bu aslında bir anma günü olarak planlanmıştı ama bunu bir protesto eylemine dönüştürmeye karar verdik çünkü NHS (Ulusal Sağlık Hizmeti) ile dayanışmak ve bunu göstermek istedik. Hükümet, sağlık çalışanlarının gereken desteği almadan her gün işe gitmelerine göz yumuyor. Gerçekten hayatta kalmak için mücadele etmek zorundayız” dedi.
Londra’da University College hastanesi önünde Unison sendikası üyeleri sağlık çalışanları için koruyucu ekipman talep eden bir eylem düzenlediler. Hastanede çalışan hemşirelerden biri olan Janet, “Sendikaların böyle bir eylem çağrısı yapmasından çok memnunuz. Ancak bu eylem sadece bir anma olmamalı, hükümete bir mesaj vermeli. NHS’in çalışmanın güvenli olmadığı bir yer olabileceğini hiç düşünmemiştik ve şimdi koronavirüsün ne kadar korkutucu olduğunu görüyoruz.
Londra, Islington’daki Whittington hastanesi önünde de yine sendika üyeleri ve aktivistler sağlık çalışanlarına koruyucu ekipman sağlanmasını talep eden bir protesto gösterisi düzenlediler. Bu eyleme de Unison, sanayi sektöründe örgütlü olan GMB ve demiryolu işçileri sendikası RMT üyeleri de katıldı.
Greenwich’de bulunan ve koruyucu ekipman olmadığı için işe gitmek istemeyen bir temizlik çalışanını işten çıkarmasıyla gündeme gelen Queen Elizabeth hastanesinde de bir eylem düzenlendi. Güney Londra’daki St George hastanesinde düzenlenen eylemde NEU sendikasından Fran, “Yeterli koruyucu ekipman olmadığı, yeterli sayıda test yapılmadığı ve iş yerlerinde güvenli koşullar sağlanmadığı için çok sayıda işçinin hayatı tehlikede” dedi.
İngiltere’nin dört bir yanında düzenlenen protestoların ortak talepleri sağlık çalışanları başta olmak üzere temel ihtiyaçları karşılayan işlerde çalışmaya devam eden işçilere yeterli koruyucu ekipman sağlanması, sağlık sistemine ayrılan bütçenin artırılması vardı. Eylemlerde ayrıca İngiltere’nin bir salgına bu kadar hazırlıksız olması da eleştirildi.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.