Faruk Sevim

Faruk Sevim son yazıları

07.03.2019 - 09:22

İstihdamda kadın emeği artıyor, ama nasıl?

2018 ekonomik krizi, kadın istihdamının oransal olarak erkeklere göre daha fazla artmasına neden olmuş gibi görünüyor. Son bir yılda istihdam edilen erkek sayısı 250 bin azalırken, kadın sayısı 60 bin artmış. Bunun altında yatan sebepleri incelediğimizde başlıca üç konu karşımıza çıkıyor.

Birincisi, kriz dönemlerinde işsiz kalan erkeklerin problemlerini hafifletmek için aile içindeki kadınlar daha fazla iş başvurusunda bulunmaya başlıyor. 2018 yılında İŞKUR’a kayıtlı erkek işsiz sayısı 1,7 milyon olurken, kadın işsiz sayısı 1,8 milyon oldu. İlk defa kadınlar işe yerleştirme talep eden erkeklerden daha çok.

İkincisi, Türkiye’de 2011’den beri ailesindeki yaşlı ya da engelli bireylere bakan ve devletten aylık 480 ile 1200 lira arası değişen oranda evde bakım parası alan kadınlar iş gücüne katılmış sayılıyor. Yani zaten yaptıkları işi yapmaya devam eden, ama kâğıt üstünde artmış olan bir kadın işçi sayısı söz konusu.

Üçüncüsü 2012’den itibaren gündelik ev işçiliği yapan kadınlar kendi hesabına çalışan olarak hesaplamalara dâhil ediliyor. Aslında yıllardır kayıtsız çalışan ev işçileri kayıt altına alındığı için yine kâğıt üstünde bir kadın işçi artışı oldu.

Kadınların çalışma yaşamına katılımı

TÜİK’in Kasım 2018 verilerine göre 15 yaş ve üzeri toplam nüfusumuz 60,9 milyon. Bu nüfusun 30,8 milyonu kadın, 30,1 milyonu erkek. İşgücü olarak nitelendirilen, çalışmaya istekli nüfusumuz ise 32,3 milyon; bu sayının 10,5 milyonu kadın, 21,8 milyonu erkek.

Toplam iş gücü hesaplanırken toplumda önemli bir kesim iş gücüne katılabilecek kapasitede olmasına rağmen çeşitli nedenlerden dolayı katılım sağlayamıyor. TÜİK verilerine göre iş gücüne dâhil olmayan kadın nüfus yaklaşık 20,3 milyon iken, erkek nüfus 8,3 milyon.

Kadınların yaklaşık 11,5 milyonu, ‘ev işleriyle meşgul’ olduğu için iş gücüne katılım sağlayamadığını beyan ediyor. Bu işler arasında en önemli konu çocukların bakımı. 150’den fazla kadın işçi çalıştıran işyerlerinin kreş açma zorunluluğu var. Türkiye’de yaklaşık 2000 işyerinde 150’den fazla kadın işçi çalışıyor, ama bunların yarısından çoğunda kreş yok. Erdoğan en az 3 çocuk açıklaması yapmaya devam ediyor ama çalışan kadınların bu çocuklara bakması için yasal olarak zorunlu kreş uygulamasının bile hayata geçmesini sağlayamıyor.

Kadın işsizliği erkeklerden fazla

32,3 milyon istihdama hazır kadın ve erkeğin 4 milyonu bugün için işsiz durumda. Erkeklerde işsizlik oranı yüzde 11,1 iken, kadınlarda bu oran yüzde 14,7. Son bir yıl içinde işsiz erkek sayısı 1,9 milyondan 2,5 milyona yükselmişken, işsiz kadın sayısı 1,4 milyondan 1,5 milyona yükseldi, yani erkeklerde işsizlik daha hızlı arttı.

Kalan 28,3 milyonun, yani istihdam edilen nüfusun 9 milyonu kadın, 19,3 milyonu erkek. İstihdam oranı erkeklerde yüzde 64, kadınlarda yüzde 29.

Eğitim durumu ve cinsiyete göre istihdam oranını incelediğimizde, son olarak bitirilen eğitim kalemi ne olursa olsun erkeklerin istihdam edilme oranının kadınlardan daha yüksek olduğunu görüyoruz. Örneğin hiçbir okul bitirmeyen erkeklerin istihdam oranı yüzde 49 iken, bu oran kadınlarda yüzde 21. Lise mezunu erkeklerin yüzde 63’ü istihdamdayken kadınların sadece yüzde 26’sı istihdamda. Yükseköğretim mezunları içerisinde de erkekler ve kadınların istihdam oranı arasında fark söz konusu. Yükseköğretim kurumundan mezun erkeklerin istihdam oranı yüzde 76, kadınların ise yüzde 61.

Kadın işçiler eşit işe eşit ücret ve kreş hakkı istiyor

Kriz koşullarında kadınlara vaat edilen çalışma düzeni ortada. Bu koşullarda istihdamdaki artış kadınların yaşadığı çifte sömürünün derinleşmesinden fazla bir anlama sahip değil. Çünkü krizle birlikte kadınların hem ev içi sorumlulukları artıyor hem de düşük ücretlerle güvencesiz ve niteliksiz işlere mahkûm oluyorlar. Kadın işçilerin iş yaşamında en önemli talepleri eşit işe eşit ücret ve kreş hakkının kullanılmasının sağlanması.

Faruk Sevim

(Sosyalist İşçi)


Bültene kayıt ol