En savunmasızlar, sadece katillerin değil kapitalizminde hedefinde. İSİG Meclisi, son bir yılda bilinen çocuk işçi cinayetlerini duyurdu.
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi'nin araştırmasında öne çıkanlar:
- "Yüzde 24’ünü yerel kaynaklardan ve bize gelen bildirimlerden öğrendiğimiz kadarıyla 2023 Eylül-2024 Ağustos döneminde en az 66 çocuk çalışırken hayatını kaybetti."
- "Son bir yılda tarım sektöründe 24 çocuk (20 işçi ve 4 çiftçi), sanayi sektöründe 17 çocuk, inşaat sektöründe 13 çocuk ve hizmet sektöründe 12 çocuk çalışırken hayatını kaybetti."
- "Tarımda ölen çocukların 14’ü mevsimlik tarım işçisi, 6’sı çoban ve 4’ü çiftçiydi."
- "7 çocuk İstanbul’da; 5 çocuk Şanlıurfa’da; 4’er çocuk Adana, Kocaeli ve Konya’da; 3’er çocuk Ankara ve Kayseri’de; 2’şer çocuk Çorum, Gaziantep, Hatay, Malatya ve Manisa’da; 1’er çocuk Adıyaman, Aksaray, Antalya, Ardahan, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bayburt, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Isparta, Karaman, Kilis, Kütahya, Mersin, Muğla, Niğde, Ordu, Şırnak, Zonguldak ve Irak’ta çalışırken hayatını kaybetti."
Devlet eliyle çocuk emeği sömürüsü
"MESEM 2016 yılı sonuna kadar var olan ‘Çıraklık Eğitim Merkezleri’nin devamı niteliğindedir. Yani (4+4+4 modeliyle birlikte) eğitim sisteminin içine daha fazla entegre edilmiş ve kitleselleştirilmiş bir çocuk işçilik sisteminden bahsedebiliriz. MESEM kapsamında yaklaşık 1,5 milyon öğrencinin olduğu açıklandı. Bu öğrencilerin yaklaşık 300 binini ise 18 yaşın altındaki çocuklar oluşturuyor. Yani çocuk işçilik “bir gün okulda dört gün işyerinde eğitim alma” uygulamasıyla meşrulaştırılıyor.
MESEM’ler sermayenin ucuz emek rezervlerini doldurmanın dışında doğrudan patronlara finansman desteğinin de bir aracıdır. 2024 yılında bedavaya çalıştırılan öğrenci-işçiler için patronlara 1 milyar 698 milyon TL ödenirken, son üç yılda MESEM programlarına aktarılan kamu kaynağı 15 milyar liraya yaklaştı.
MESEM’lerde yoğunlaşan “çocuk işçiliğin nesnel zeminini yoksulluk oluşturmaktadır”. Türkiye’de zaten binlerce çocuk aileleri geçinemediği için çalışmak zorundaydı. Bazen yazın çırak olarak bazen okul sonrası atölyeye giderek bazen de okulu bırakarak çalışıyorlardı. 2021 Eylül ayından itibaren ise derinleştirilen yoksullaştırma politikaları ile Türkiye’de her yaştan insan hızla ücretliler ordusuna katıldı.
MESEM aracılığıyla ortaokulu bitiren öğrencileri örgün eğitimden kopararak haftanın (resmi olarak) dört günü bedava işgücü olarak patronların sömürüsüne sunan MEB şimdi de yaz döneminde “beceri geliştirme programı” adı altında 7. ve 8. sınıftan itibaren tüm öğrencilerin katılabileceği “zanaat atölyeleri” açıyor. On şehirde -İstanbul, Ankara, İzmir, Erzurum, Konya, Mersin, Rize, Samsun, Sivas ve Şanlıurfa- 196 okulda başlatılacak pilot uygulamayla mesleki eğitim yaşı (12-13 yaşa) düşürülüyor."
- "2024-2025 eğitim öğretim yılı başlarken taleplerimiz
1- Çocuk işçilik yasaklanmalı, çocuk işçi çalıştıran patronlara en ağır cezalar verilmelidir.
2- Eğitim tamamen parasız olmalı ve müfredat aklın ve bilimin ışığında yenilenmelidir. Tüm Türkiye çapında okullarda bir öğün yemek verilmeli ve yoksul çocukların ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalıdır.
3- MESEM’ler bir eğitim-öğrenim işlevi görmemektedir. MESEM’li çocuklar işi bedava ve ağır koşullarda çalıştırılarak öğrenmektedir. Bu anlamda MESEM’leri revize etmek imkansızdır. MESEM’ler kapatılmalı ve mesleki eğitim yeniden yapılandırılmalıdır.
4- Beceri geliştirme programı adı altında hayata geçirilmeye çalışılan programlar iptal edilmelidir. Mesleki eğitim adı altındaki işçileştirme politikalarının 15 yaşın altına yayılması acilen engellenmelidir."