Adana'da protesto: 'Taşerona hayır!'

29.01.2024 - 09:52

Belediye şirketlerinde ve kamuda çalışan taşeron işçiler, Ankara ve İstanbul'da sonra Adana'da de eylem yaptı.

Belediye Çalışanları ve Kamu Taşeron İşçileri Derneği, Belediye Mimar ve Mühendisleri Derneği, Taşeron Belediye İşçileri Birliği (TABİB), Aile Sağlık Merkezi Elemanları Derneği, Belediye İşten Çıkarılanlar Platformu, Kamu Taşeron İşçileri Sendikası, Karayolları Taşımacılık Emekçileri Sendikası, Enerjisen, Tüm Otel Ve Turizm İşçileri Sendikası bir araya gelerek Adana İşçi Kürsüsü'nü kurdu.

Abidin Dino Parkı'nda toplanan eylemciler, “Kamuda kölelik istemiyoruz”, “Devlet taşeron çalıştırmaz”, “Kadro hakkımız söke söke alırız” sloganlarını attı.

Eylemde konuşan TABİB gönüllüsü Yılmaz Şengül, şunları vurguladı:

“Ülkemizde 1393 belediye bulunmakta. Bugün belediyelerde norm kadrolu 39 bin 43 işçi bulunurken belediye şirket işçisi sayısı 607 bin 999’a ulaşmıştır. Norm kadrolu işçi sayısı her geçen gün azalırken şirket işçisi sayısı ciddi oranda artmaktadır. Nisan 2018’den beri belediye şirketlerinde modern kölelik devam ediyor. 607 bin 999 belediye şirket işçisi olarak taleplerimiz norm kadro, taban ücret, ilave tediye, iş güvencesi, vergi adaleti, eşit işe eşit ücret.

Belediyelerin ve belediye şirketleri yöneticilerinin holding patronu gibi kar elde etmeye çalışmaları, çalışanlarına maliyet kalemi olarak bakmaları hem azalan sayıda işçi çalıştırmaları hem de performans baskısında bulunmaları, iş kazalarının ve iş cinayetlerinin önünü açmaktadır. Tüm belediyelerde işçi sağlığı ve iş güvenliğine uygun çalışma koşulları sağlanmalıdır. İş kazası durumunda asıl işveren olan belediyenin sorumluluğu göz ardı edilmemeli, sorumluluğu taşeron şirkete ya da işçiye yıkma tavrından kaçınılmalıdır.

İş kanunu işçiler lehine yeniden düzenlenmeli, sendikal örgütlülüğün önündeki engeller kaldırılmalı, Anayasa’nın 128’inci maddesi gereğince belediyelerde güvenlik, mimarlık, mühendislik, zabıtalık gibi alanlarla memur işi yapan tüm işçiler memur kadrosunda istihdam edilmelidir. İşten çıkarmalarda kod mağduriyeti giderilmeli, keyfi işten çıkarmalara karşı caydırıcılık olmalıdır."

Aile Sağlık Merkezi (ASM) çalışanları adına yapılan açıklamada da şu ifadeler yer aldı: 

“ASM grup elemanları olarak her kadro geldiğinde kapsam dışı bırakıldı. Oysa biz ne devlete ne de ASM’lere yük değiliz aksine yüzü omuzlayanlarız. ASM’lerde kurum içinde sizlerle ilgilenen tıbbi sekreter, ATT, ebe hemşire ve temizlik personelleri kadrosuz. Asgari ücret ve daha da altında maaşlarla iki dudak arasında çalışıyor. 18 bin kişiyle başladığımız yolda işten çıkarmalarla 13 bine düştük. Her geçen gün azalıyoruz. 2022 Kasım ayında yan odamızda 4-A’lı çalışan kamu dışı aile sağlığı elemanları nasıl KPSS şartı aranmadan kadro ile müjdelendirildiyse o kadro bizim de hakkımız. Aynı iş, aynı diploma, fazla iş yükü ama farklı muamele gördük. Aynı kurum arasında ayrıştırıldık. Asıl işi yapan bizlerin iş güvencesiyle çalışmaya hakkı yok mu? Askere giden personelin neden gönlü rahat değil, doğum yapan personel neden işsiz kalıyor, sağlık nedeniyle ameliyat olan personel neden raporu bitince işten çıkarılıyor? Sağlık emekçileri olarak kadromuz ve sağlıkçı sıfatımız verilmelidir.”

Karayolları taşeron işçileri adına yapılan açıklamada ise şöyle denildi: 

“Bizler yol bakım-onarım, müşavir firma, tünel bakım, rutin bakım ve HGS işçileri olarak ağır ve tehlikeli işkolunda yıllardır kuruma ve vatandaşlara hizmet ediyoruz. Kışın ayazında kar kürer, yazın sıcağında asfalt döker, yolların bakım onarımı, menfez temizliği ve trafiğin kontrolünü sağlarız. Yollarda can kurtaran kahramanlar olarak ilan edilen bizler için iş güvencesi istiyoruz… Her seçim öncesi kadro sözü verilip dışarda bırakılan bizler, artık ayrımsız kadro istiyoruz. Sayın yetkililer bize kadro sözü verdiniz, biz de diyoruz ki ‘devlet sözünü tutar.”



Bültene kayıt ol