Sudanlı aktivist anlatıyor: “Biz devrimi örgütlüyoruz”

17.05.2019 - 10:31
Haberi paylaş

Protestoların Ömer el-Beşir’i devirmesinin üzerinden bir ay geçmişken, Sudan devriminin kaderi hâlâ bıçak sırtında.

Marksist.org'un notu: İngiltere'de yayımlanan haftalık devrimci gazete Socialist Worker'da bu yazı yazıldıktan kısa bir süre sonra, Sudan'da muhalefet güçleriyle ordu arasında bir "geçiş dönemi" için anlaşmaya varıldığı duyurulmuştu. Yine de El Beşir'i deviren hareketin bir tanığının anlattıkları son derece değerli. Bu yüzden Türkçe'ye çevirerek okurlarımızla paylaşmayı gerekli gördük.

Muhalefet güçleri, sivil liderliği olan bir hükümet taleplerinin desteklenmesi adına, Cumartesi gününe protestolarda güçlü bir artış çağrısında bulundu. Ancak Askeri Geçiş Konseyi, el-Beşir’i kitlesel protestoların ortasında sepetleyen generaller çetesi, güçlerini azaltmaya çalışan hareketlerin başını kesmeyi denediler.

Açık ki, en çok korktukları ve nefret ettikleri şey, sıradan insanların örgütlendiği bir manzaradır. Konseyin başkan yardımcısı, savaş suçlusu General Hemedti, muhalefet gruplarıyla müzakere etmeye istekli olduğunu söyledi - ancak kitlesel oturma eylemlerini “kaos” olarak nitelendirdi.

6 Nisan'da başkent Hartum'daki Genelkurmay'ın önüdeki devasa oturma eylemlerinden başlayarak, büyük şehirlerde işgaller yaşandı. Sıradan insanlara demokratik bir Sudan’ın mümkün olabileceği güvenini inşa etmede bu gösteriler çok önemli bir rol oynadılar.

Ekmek ve onur kavgası devam ediyor! (Elhadj Ibrahim)

Muaviye Ahmed Kessinger, Genelkurmay önü oturma eylemlerindeki devrimci komitelerin bir üyesi. Socialist Worker gazetesine şöyle söyledi:

“Komiteler, 1985’te cumhurbaşkanı Cafer el-Nimeiry’yi deviren Nisan Devrimi’nin yıldönümü olan 6 Nisan’da kuruldu.

Rejimin acımasız baskısına direnmek ve devrimin barışçıllığını korumak için devrimcilerin saflarını örgütlememiz gerekiyordu.

Devrimci harekete nasıl organize bir gövde inşa edebiliriz diye tartışmaya başladık. Başlangıçta spontane idi, fakat hızlıca daha bağları kuvvetli bir örgüt hâline geldi.”

Oturma eylemleri, askeri konsey için ciddi bir tehdit oluşturuyor ve sıradan insanların devrimler sırasında yeni demokrasi biçimleri kurmaya nasıl başlayabileceklerini gösteriyor.

Muaviye, bu gönüllü aktivistlerin her akşam meydanda toplanan yarım milyon kadar protestocuyu örgütlemek için nasıl çalıştığını anlattı.

Yedi farklı komite tipinin oturma eylemini koordine ettiğini açıkladı. “Öncelikle diğer komitelerin organizasyonundan ve dağıtımından sorumlu Organizasyon Komitelerimiz var” dedi.

Koruma Komiteleri, devrimci komitelerin ilki idi. Muaviye şöyle diyor:

“İlk komite, güvenlik kontrol noktaları ile protestocuları korumak amacıyla 6 Nisan'da kuruldu.

Bu, rejimin güvenlik güçlerinden kişilerin oturma eylemi yerine erişmelerini ve rahatsızlık vermelerini önlemek içindi.

Ayrıca barikatları hazırladılar.”

Sudan'daki gösterilere kadınlar önderlik ediyor

Erzak Komiteleri protestocular için yiyecek ve içecek organize etmekte ve Sağlık Komiteleri yaralılara tedavi sağlamakta.

“Farkındalık Yaratma Komiteleri de var” dedi Muaviye: “Protestocuları devrimde şiddetsizliğin önemi ve Sudan halkının özgürlük, barış, adalet ve demokrasi hakları konusunda eğitiyorlar.”

Temizlik ve koordinasyondan sorumlu iki komite daha var.

Politik eğitim, kitle hareketi için bir öncelik. Muaviye şöyle anlatıyor:

“Oturma eylemlerinin ilk gününden beri tartışma halkaları düzenliyoruz.

Hem komite üyeleri hem de Genelkurmay önü oturma eylemindeki tüm protestocular için farkındalığı yükseltiyorlar. Barışın önemi, ötekinin kabulü ve ırkçılığın her biçimiyle reddedilmesi, etnik veya dini ve kadına yönelik ayrımcılıktan bahsediyoruz.

Bunlar protestocuların politik farkındalığını gerçekten arttırdı.”

Şu anda Genelkurmay önü oturma eylemi içerisindeki Devrimci Komiteler, seçilmiş organlardan ziyade gönüllülerden oluşuyor.

Yine de, Sudan Profesyoneller Derneği (SPA) tarafından yapılan son bir açıklamada, yerel bölgelerde seçilmiş Direniş ve Değişim Komiteleri için önemli bir rol öneriliyor. -SPA- Beşir'i deviren kitle hareketinin ön saflarında yer alan meslek birliğidir.

Direniş Komiteleri, protestolara ve son birkaç aydaki oturma eylemlerine destek sağlamak için birçok semtte ve şehirde ortaya çıktı. SPA’nın teklifi, geçici bir parlamentodaki sandalyelerin yüzde 30’unu yerel Direniş ve Değişim Komiteleri'nden temsilcilerin almasını öneriyor.

Aynı zamanda, SPA ve ‘Özgürlük ve Değişim İttifakı’ şemsiye grubunun müzakerecileri de eski rejimi baştan aşağı reform yapmaya ikna etmeye çalışıyor.

Askeri Geçiş Konseyi, gelecekteki seçimlere kadar ülkeyi yönetecek bir cumhurbaşkanlığı konseyi önerdi. Ancak sivil temsilcileri konseyin yapısında çoğunluk hâline getirme taleplerine direniyor.

Bu yüzden muhalefet, işçileri ve memurları meseleleri kendi ellerine almaya ve işyerlerini ve devlet kurumlarını rejimin yetkililerini temizlemeye teşvik etmiyor. İlk önce sivillerin bütün hükümetin yetkisini aldığı bir anlaşmaya varmayı umuyorlar.

(Video) Sudan'da rejimin ayrıştırdıklarını mücadele birleştirdi

Muaviye'nin açıkladığı gibi:

“Temizlik kampanyaları henüz başlamadı.

Bu, insanları bir sivil hükümet kurma ve ülkedeki ordunun rolünü sınırlama görevinden uzaklaştırır.

Eski rejimin üyelerinin devletten temizliği sivil hükümete bırakılacak.”

Kısmi fakat önemli bir istisna, polis teşkilatının içinde. Muaviye, “Birkaç gün önce bir polis grevi oldu -30 yıldır bir ilk- ve bu demokrasiye doğru büyük bir adım. İnsanlar kendilerini ifade etmekte özgür hissediyorlar ve bu, her türlü diktatörlük durumunu tasfiye etmek için atılmış önemli bir adım” diye konuştu.

Generallerden kendilerini güçsüz hâle getirmelerini istemekle ilgili sorun, nadiren buna zorunlu olmalarıdır.

Diktatör Hüsnü Mübarek'in devrilmesinin ardından göreve başlayan Mısır’ın reformist Müslüman Kardeşler Devlet Başkanı Muhammed Mursi, bunu 2013’te keşfetmişti. Ordu düzeni yeniden sağlamak için devreye girdi ve devrimi ezdi.

Sudanlı generaller, tehlikede olanın, suçlarının bedelini ödememek için kendilerini korumaktan daha fazlası olduğunu biliyorlar.

Ordunun üst seviyeleri, Sudan’ın ekonomisine derinden gömülü. Devletin servetinin büyük miktarlarını ele geçirdiler ve Körfez'deki güçlü bölgesel kapitalist çıkarlar için kilit aracılar olarak hareket ediyorlar.

Tüm bunlar, kitlesel protestoların kendi başına dengeyi devrimciler lehine çevirme ihtimalinin düşük olmasının nedenleri. Ancak işçiler rejimi kırma gücüne sahipler ve kitlesel siyasi grevler onu gerçekten sarsmaya başlayabilir.

Bunlar, devrimci hareketin ordu içindeki -generaller, küçük subayları ve askerler arasında- bölünmeleri genişletmesinin en iyi yoludur. Ve alt safları açıkça emirlere meydan okuyan bir hatta çekebilirlerdi.

Sudan'dan görüntüler: Devrim ezilenlerin festivali

Sudanlı işçiler zaten devrime desteklerini göstermeye başladılar. Sudan Limanı'nda cumartesi günü grev yapan işçiler, limanı kapattı. Kenana Şirketi'ndeki şeker işçileri, yozlaşmış patronlarına karşı harekete geçmek için Genelkurmay'ın önünde oturma eylemine başladı.

İşçi konseyleri, Sudan'daki devrimciler için bir sonraki mantıklı adımdır. Bu komiteler ortak grevleri planlamak ve temel mal ve hizmetlerin dağıtımını sağlamak için delegeleri bir araya getirebilirler.

Mahalle komitelerinin aksine, işçi konseyleri limanları, demiryollarını, telekomünikasyon ağlarını, kamu hizmetlerini ve yiyecek üretimini devrimci hareketin demokratik otoritesine sokabilir.

Bu, Sudan rejimine meydan okuyarak bu sektörleri mevcut devletin elinden alacak ve devrimci değişimin içine sürecek bir güç olacaktır.

Anne Alexander

(Marksist.org için Türkçe'ye Ali Rıza Seven çevirdi)

Bültene kayıt ol