Darbenin beceriksizce planlandığı yönündeki görüş gerçeği yansıtmıyor. Beceriksiz gibi görünen noktalar, darbenin öne çekilmesinden kaynaklanmış gibi görünüyor. Ama başka bir nedeni daha var. Sadece darbe olacağı bilgisinin sızması nedeniyle değil, darbecilerin bir beklentileri olduğu için de cuntacılar bazı adımları oldu bittiye getirmiş gibi görünüyorlar.
Darbeciler, çok açık ki askerin Boğaz Köprüsü’nü tutması ve savaş uçaklarının Ankara semalarında tehditkâr bir şekilde uçması, tankların denetimi almış gibi görünmesinin ardından Erdoğan ve AKP nefretinin harekete geçirici bir etken olacağını düşünmüşler. Bu nefret, kitlelerde, özellikle seküler kitlelerde harekete geçirici bir motivasyon kaynağı olacak ve Erdoğan nefretine sahip olanlarla darbeye karşı olanlar sokakta birbirine gireceklerdi.
Bu, gerçekten de olabilirdi. Cuntacıların kavramadığı tek sorun, darbecileri savunmanın bu toplumda uzun süreden beri imkânsız olması, darbenin bir suç olduğunun genel kanı hâline dönüşmesiydi.
Sokağa çıkan tankların birkaç yerde alkışlanması dışında darbecilerin bu beklentisi gerçekleşmedi. Darbeleri savunanlar sokaklarda harekete geçmedi, darbe karşıtı sivillerle darbe yanlısı siviller kitleler hâlinde birbirine girmedi. Hatta, Mısır’da olduğu gibi bir meydanda darbe karşıtlarının, bir meydanda darbeden yana olanların toplanması gibi bir durumla da karşılaşılmadı.
Bu, darbecilerin tüm süreci planlamasında büyük olasılıkla çok merkezi bir yer tutan beklentinin çökmesi, darbenin sızmasıyla beraber erkene çekilmesiyle birleşince, çok kanlı, dehşet dolu ama 24 saatte sonuçsuz kalacağı açığa çıkan bir darbe girişimi tarihe not edildi.
Şimdi, darbe kitlelerin mücadelesiyle engellenmişken, darbecilerin üzerinde yükseldiği zeminin çatışma ve anti demokratik gelişmeler olduğu çok açıkken, OHAL ilan edilmesi, sanıldığı gibi darbecilere karşı mücadeleyi güçlendirmeyecek, zaafa uğratacak.
Darbelerin panzehiri, demokrasi ve özgürlüklerin alanının genişlemesidir. Demokratik alanın sınırlarının daraltılması, özgürlüklerinin kısıtlanması, güvenlik politikalarının özgürlükleri geri plana itmesi, darbecilerin kullanabileceği koşullara üretir.
Kürt sorununda çözüm sürecinin yeniden devreye girmesi ve OHAL uygulamalarına son verilerek, demokrasinin alanının genişletilmesi için geç kalmadan adım atılmalıdır.
Yıldız Önen
(Sosyalist İşçi)