Böyle anket mi olur?

Metropol araştırma şirketi Ocak 2023 anket sorularından birisi, bütünüyle militarizmin sularında gezinen bir yaklaşım sunuyor. Soru şu: “Kuzey Suriye’deki Kürtlere operasyon yapılsın mı?”

Başlayan bir harekata halkın yaklaşımını göstermek için bu türden bir anket yapılmasını anlayabiliriz. Nitekim 2003 yılında ABD’nin Afganistan ve Irak işgallerine karşı ABD yurttaşlarının tepkisini gösteren anketler küresel savaş karşıtı hareketin barış vurgusu yapmasında çok önemli bir role sahip olmuştu.

Ama bir anket şirketinin, ABD Irak’ı işgal etmeli mi diye bir soru sorması benzer bir içeriğe sahip değil.

Bu, tıpkı temel hakların referandum konusu yapılamaması tartışmasında olduğu gibi alınması gereken bir tutum. Örneğin, idamdan yana mısınız diye bir soru sorarak yapılacak bir anket ya da kürtaj hakkı olmalı mı gibi bir soru, anket konusu değildir. 

Olsa olsa anket görüntüsü arkasına gizlenmiş sağcı bir ajitasyon konusu olabilir.

Metropol, militarist propagandanın, siyasetin merkezlerinde kullanılan savaşçı dilin, medyanın tartışma tarzının, farkında değilmiş gibi, televizyonlarda gösterilen yerli ve milli dizilerin milliyetçi hezeyanı tetikleyen rolünü görmezden gelerek, “Kürtlere operasyon yapılsın mı?” diye sorduğunda, barış zemini, demokrasi zemini tuzla buz ediliyor.

En az bu sorunun sorulması kadar acayip olan ise memlekette siyaset mimarisi denilen yapıdaki buram buram milliyetçiliği açığa çıkartan yanıtlar. Sadece iktidar partileri değil, ana muhalefet de vahim bir durumda. 

“Operasyon yapılsın mı?” sorusuna beklendiği gibi en yüksek “evet” yanıtını veren parti yüzde 62 ile MHP yazmamı bekliyorsunuz değil mi?

Yanılıyorsunuz. MHP’yi “evet” diyerek bir puanla geçen bir parti var. Muhalefetin yıldızı parlatılan İYİP’i, yüzde 63’le evet demiş. 

AKP’ye oy verenler, yüzde 58’le, CHP’ye oy verenler ise yüzde 44’le “evet” demişler.

Kısacası iktidar cenahının Kuzey Suriye’de Kürtlere operasyon yapılmasını savunanlarının ortalaması yüzde 60.

Ana muhalefette ise bu oran yüzde 53.5. Çok büyük bir farklılık yok.

Sağ iktidara karşı sağ muhalefete dikkat edelim derken altını çizmeye çalıştığımız bu.

İktidar siyaset oyununu en sağda oynamaya ana muhalefeti de çoktan ikna etmiş durumda.

Bu verilerin Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çağrılarının kadük kaldığını gösterdiğini de söyleyebiliriz.

Barışın dilini ısrarla inşa etmek zorundayız.

Seçim iklimi, bu çabanın ertelenmesini değil, tam tersine bu çabaya yoğunlaşılmasını gerektiriyor.