Umudumuz barışta

25.05.2016 - 08:19
Yıldız Önen
Haberi paylaş

Dokunulmazlıkların meclis genel kurulunda kabulünün ardından yeniden bir karamsarlık hâkim hâle geldi bizim saflarımızda. Bu, bir yere kadar anlaşılabilir ama bir yerden sonra, özellikle umutsuzluğun mücadele isteğini tüketeceğini bilenler açısından mücadele etmemizi gerektiren bir duyguya dönüşüyor.

Gerçekten de Cannes Film Festivali’nde büyük ödül Altın Palmiye’yi “I, Daniel Blake” filmiyle kazanan İngiliz yönetmen Ken Loach’un yaptığı konuşmada söyledikleri çok doğru. Loach, “Şu anda bir umutsuzluk döneminden geçiyoruz. Böyle umutsuzluk dönemlerinde aşırı sağ yararlanmaya çalışır. Biz yaşlılar bunun ne gibi sonuçlar doğurabileceğini biliriz. Buradan bir umut mesajı göndermeliyiz. ‘Başka bir dünya mümkün ve gerekli’ demeliyiz.” dedi konuşmasının bir bölümünde.

Bir ek yapabiliriz, sadece mümkün ve gerekli değil başka bir dünya, gezegenin hâlini düşünürsek, zorunlu da. Başka bir dünyayı kurma mücadelesi, içinde yaşadığımız koşullara karşı başkaldırı, koşullar can sıkıcı da olsa, zorlu da olsa özgürlüğümüzü kazanmak için en önemli eylem. Ama bu eylem, umutsuz bir ruh hâliyle beraber sürdürülemez.

Umudumuzu ne vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması yok edebilir ne de parti kongrelerinde Erdoğan’ın mesajını ayakta dinleyen ya da dinlemek zorunda kalan kukla delegelerin yarattığı iklim. Umudumuzu ne dokunulmazlıkların kaldırılması oylamasında kahkahalar atarak poz veren AKP’li vekillerin pişkinliği bozabilir ne de bazılarınca umudun adresi olarak gösterilen CHP’nin utanmazca AKP’yle kol kola girmesi.

Umut buralarda değildi zaten, buralardaki yozlaşma umudumuzu karartamaz bu yüzden.

Umut mücadelede!

Umut, bu toplumda barışın kaybedeni olmaz diyenlerin çoğunluk olduğunu bilmemizde. Bu çoğunluğun bugün elinde kanalları olmayabilir. Ama ilk kanal bulduklarında barış taleplerini ne kadar güçlü haykıracaklarını biliyoruz, defalarca gördük.

Umut, Kürt halkının barış isteğinin dokunulmazlıklar operasyonu gibi hamlelerle sona erdirilmeyeceğinin yakın tarihin tüm dönemeçlerinde her defasında kesinleşmesinde. Daha önce de kaldırılan dokunulmazlıklara Kürt halkının tepkisi, daha da güçlenmek, daha da örgütlenmek, daha gelişkin bir özgüvenle devlete meydan okumak oldu. Umut, bugün de böyle olacağını bilmekte.

Umut, AKP’nin tabanında kilelerin önemli bir bölümünün 7 Haziran seçimlerinde AKP’yi boykot etmeleri gerçeğinde. Bu yine olabilir.  Bunun yeniden olması mümkün.

Sayısız mücadele başlığı var ve her mücadele alanında umutlu kitleler var. Bu kitlelerin eylemine odaklandığımızda, ağlaşmayıp örgütlendiğimizde, kazanmanın da mümkün olduğunu göreceğiz.

Yıldız Önen

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol