Kürtler ne yapmalı?

28.10.2015 - 19:35
Yıldız Önen
Haberi paylaş

7 Haziran seçimlerinin ardından çözüm süreci buzdolabına kaldırıldı. Kısa sürede savaş yeniden başladı. Büyük kayıplar veriliyor savaşta.

Tüm eksiklerine rağmen çözüm sürecinin aynı zamanda bir çatışmasızlık süreci olması, savaşın başlamasıyla değerini, önemini artırdı. Çözüm sürecini beğenmeyenler, Kürt hareketinin nasıl olup da AKP’yle çözüm masasına oturduğunu sorgulayıp durdular. Bugünlerde, en keskin çözüm süreci karşıtları bile, “müzakereden”, “barıştan” söz etmeye başladı.

Bu en azından olumlu bir tutum. “Bir musibet bin nasihatten iyidir” ne de olsa!

Çözüm sürecini savunanlar, süreç mükemmel işlediği için, AKP’yi dünyanın en barışsever partisi olarak gördükleri için değil, Kürt halkının haklarının iadesi için çok önemli bir başlangıç noktası olarak çözüm süreci adı verilen hamleyi gördükleri için desteklediler gelişmeleri.

Her şeyden öte, çözüm sürecini de Kürt hareketine akıl verme hastalığından hiçbir zaman kurtulamayacak olanlardan farklı olduğumuz için destekledik.

Kürtlerin kararına saygı duymaktan, savaşanların ne zaman barışacaklarına da karar vermesini istemekten doğal bir tutum olamaz. Esasında olur, oluyor. Söz konusu olan Türkiye ise, ezilen halkın eğilimlerini görmezden gelen, her şeyin en doğrusunu bildiğini sanan ve Kürtlerin eğilimlerine notlar vermeyi, bu notları da demokrasi adına uyarılar maskesiyle gizlemeyi başaran, bunu alışkanlık hâline getiren güçlü bir gelenek var.

Bu geleneğin kökeninde Kemalizmin yattığını düşünüyorum ama bu başka bir tartışma konusu. Önemli olan, çözüm süreci günlerinde Kürtlere sürece güvensizlik aşılamak üzere akıl verenlerin, süreç bitince, bir anda PKK’yi eylemsizlik kararı alması, silahları bırakması yönünde sıkıştırmaya başlamaları.

Kendinizi Kürtlerin yerine koysanıza! Barış masasındayken, “böyle barış mı olur?” diye çıkışıyor dost bildikleriniz, savaş başladığında da “savaşma, ateşkes ilan et” diyorlar!

Ne düşünürdünüz?

En yumuşak şekliyle, “Ne kadar kibirli bu insanlar” dersiniz. 

Kürtlere akıl verenlere bir şey söylemek lazım ama. Kürtlerin aklınıza ihtiyacı yok! Gerçekten! Kürtlerin, desteğe ihtiyacı var. Kürt halkının, batıda yaşayan Kürt olmayan çoğunluğun desteğine ihtiyacı var. Kürtlerin ne için mücadele ettiğinin anlaşılır kılınması, devletin Kürtleri nasıl ezdiğinin teşhir edilmesi için Kürtlerin dışında güçlü bir sesin çıkmasına ihtiyacı var. Bu ses, Kürtlere akıl veren kibirden arınmış olmalı. Bu ses, gözlerini devlete dikmeli, devleti teşhir etmeli. Mütemadiyen Kürtlere “Şunu yap, bunu yapma” demekten derhal vazgeçmeli.

Yıldız Önen

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol