1917 Rusya: Bolşeviklerin darbeye karşı mücadelesi

16.08.2016 - 09:01
Haberi paylaş

10-13 Eylül 1917'de yaşanan Kornilov darbesi, Rus devriminin gelişiminde bir dönüm noktasıydı.

Marks "işçi sınıfı kendi kurtuluşunun öznesi olmalıdır" derken aynı zamanda işçi sınıfının iktidarı almaya hazır hâle gelmek için mücadele sürecinde eğitilmesi gerektiğini de söyler. Kornilov darbesi ve darbeye karşı mücadele, Rus işçi sınıfının eğitiminde yaşamsal öneme sahip olan bir basamaktı. Eğiten ise Bolşevik Partisi'ydi.

1917 Temmuz'una gelindiğinde işçiler ve askerler, özellikle de askerler Geçici Hükümete olan güvenlerini kaybetmeye başlamışlardı. Şubat devrimi, savaşın yarattığı acılara son vermek için yapılmıştı. Ama Geçici Hükümet savaşa devam ediyordu. Ancak askerler "Temmuz günlerinde" geçici hükümete karşı ayaklandıklarında politik olarak henüz hazır değillerdi. Geçici hükümetin yerini Sovyet'e bırakmasını istiyorlardı ama aynı sovyet hâlen geçici hükümeti destekleyen Menşevik ve Sosyal Devrimci delegelerin egemenliğindeydi.  

İşçiler ve askerler, ne kadar öfkeli olsalar da, eski partilere olan inançlarını koruyorlardı. İktidarı kendileri almaya hazır değillerdi. Temmuz günleri, geçici hükümetin devrilmesini değil aksine gericiliğin güçlenmesini getirdi. Bolşevik Parti yeraltına çekilmek zorunda kaldı, yayınları yasaklandı, basımevi kapatıldı. Lenin ve Zinovyev, Petrograd dışında ormandaki bir çadırda saklanıyorlardı. Troçki, yüzlerce diğer Bolşevikle beraber hapisteydi. İşçilerin bir kesimi ve hatta Bolşevik Parti“nin de bir kesimi, Lenin'in Alman ajanı olduğu şeklindeki propagandaya inanmaya başlamıştı. Temmuz'da iki bin Donetzli madenci, kendilerini izleyen beş bin işçinin karşısında şu yemini ediyorlardı:

“Çocuklarımız, Allah ve kutsal saydığımız her şey üzerine yemin ederiz ki, 28 Şubat 1917'de kanla kazanılan özgürlükten asla vazgeçmeyeceğiz. Sosyal Devrimcilere ve Menşeviklere inanıyoruz. Bolşevik-Leninistler ajitasyonları ile Rusya’yı felakete sürüklüyorlar. Leninistleri asla dinlemeyeceğiz. Sosyal Devrimciler ve Menşevikler ise birlik içinde şöyle söylüyorlar: toprak halka, savaş tazminatlarına hayır, kapitalist yapı savaştan sonra düşecek ve yerine sosyalist bir yapı geçecektir... Bu partilerin önderliğinde yürüyeceğimize yemin ederiz. Ölüm bile bizi durduramaz.”

Troçki, madencilerin Bolşevikleri hedef alan bu yemininin, gerçekte doğruca Bolşevik devrimine götürdüğüne işaret etti. Böyle olabilmesinin nedeni, bu madencilerin kendi amaçları ve inandıkları partilerin yaptıkları arasındaki çelişkiyi deneyimleri ile görmeleriydi. Elbette işçilerin kendi amaçlarına ulaşmaları için doğru yolu öneren bir parti olmasaydı devrim gerçekleşemezdi. Kornilov darbesi bu öğrenme sürecinin önemli bir parçasıydı.

Sosyal Devrimci başbakan Kerensky, Temmuz'dan sonra Petrograd'da askeri yönetim uygulayarak Bolşevikleri ve işçileri tamamen susturmaya kararlıydı. Kerenski'nin planlarına göre bir askeri darbe ile sovyetler dağıtılacak ve kendisi açık bir burjuva diktatörlüğünün başına geçecekti. Rus ordusunun başkumandanı Kornilov da aynı fıkirdeydi ve Kerensky'nin planına katılmayı kabul etti. Ancak Kornilov'un kendi planları vardı ve Kerensky'yi de ortadan kaldırmayı düşünüyordu.

Rus ordusunun Ağustos 1917'de aldığı bir dizi yenilgi, darbe için gerekli bahaneyi yarattı. Almanya Riga'yı ele geçirmişti. Yenilginin nedeninin Bolşeviklerin ordu içindeki ajitasyonu olduğu öne sürüldü. Rus takvimiyle Şubat devriminin altıncı ay dönümü olan 28 Ağustos'ta gerçekleştirilecek bir darbe planlandı. Kornilov, darbeyi gerçekleştirmek üzere cephedeki birlikleri getirmeye hazırlanıyordu. Son anda, 27 Ağustos akşamı Kerensky, Kornilov'un kendisini de devirmeyi planladığını anladı. Darbeden vazgeçti. Darbe hazırlığını kınadığını açıkladı ve Kornilov'u başkumandanlıktan aldı.

Kornilov son derece kendine güvenliydi. Bütün subayların desteğine sahipti. Petrograd'da iki bin kişilik gönüllü bir ordu oluşturmaları için bazı subayları oraya göndermişti. İngiliz ve Fransız hükümetlerinin desteğine sahipti. 28 Ağustos günü bu güveninin boş olmadığı ortaya çıktı. Askerleri hiçbir direnişle karşılaşmadan Petrograd'a doğru ilerliyorlardı. Bütün yönlerden şehre doğru gidiyorlardı ve öğleden sonra bir kesim asker şehre 33 km yaklaşmıştı. Ama bu etkilyici askeri güç balon köpüğü gibi sönüverdi.

Kornilov darbesine karşı koyabilmek için Bolşeviklerin taktiklerinde keskin bir değişiklik yapmaları gerekliydi. Karşılarında her ikisi de Şubat devrimini ortadan kaldırmak isteyen iki gücün, Kornilov ve Kerensky'nin savaşı varmış gibi görünüyordu. Ancak Bolşevikler için asıl önemli olan Kerensky'nin ne istediği değil, hâlen Menşevikler ve Sosyal Devrimcilere inanan işçi kitlelerinin ne istediği idi. Onlar devrimi savunmak istiyorlardı. Bolşevikler, Kornilov'u yenmek için bu partilere ortak eylem çağrısı yaptılar. Lenin'in kafası netti, Kornilov ile savaşmak Kerensky hükümetini desteklemek anlamına gelmiyordu: “Ülke savunması hakkındaki devrimci demokratların birleşik cephesi ve geçici hükümeti desteklemek hakkındaki vb. bütün ifadelere karşı amansızca mücadele etmeliyiz çünkü bunlar sadece boş laflardır. Şöyle söylemeliyiz... Şimdi eylem zamanıdır. Kornilov'a karşı savaş, kitleleri çekerek onları uyandırıp ateşlendirerek devrimci bir şekilde yürütülmelidir (Kerensky kitlelerden, halktan korkmaktadır)... Biz Kerensky'ye karşı mücadele görevine farklı bir şekilde yaklaşacağız, adını koyarsak (Kornilov'a karşı mücadele eden insanlara) Kerensky'nin zigzaglarını ve zayıflığını göstereceğiz."

Sovyetlerdeki Bolşevikler, Kornilov darbesine karşı pratik önlemler önerdiler. Bunların arasında bütün karşı devrimci generallerin işten atılması ve işçilerin silahlandırılması vardı. Ancak Sovyet'in Merkez Yürütme Komitesi'ne Kornilov'a karşı mücadeleye önderlik etmek üzere bir Askeri Devrimci Komite kurulmasını öneren kişi, sağ kanat Menşeviklerden Weinstein idi. Komitenin ne iş yapması gerektiğine gelindiğinde bütün öneriler Bolşeviklerden geldi. Bolşevikler bu komitede azınlık olmalarına karşın, pratikte komiteyi kontrollerine aldılar. İşçiler silahlanıdırıldı. Kornilov'a karşı Petrograd’ın savunması için gereken silahları üretmek için silah fabrikaları gece gündüz çalıştı. Posta ve demiryolu işçileri harekete geçirildi. Trenler yanlış rayları izledi, telgraflar ulaşmamaya başladı, lokomotifler gizemli bir şekilde bozuldu, yanlış yerlere giden birliklerinden ayrılan askerler görevlerinin gerçek anlamını onlara anlatan ajitatörlerle karşılaştı. Dört gün içinde yenilmez gibi görünen askeri güç darmadağın olmuştu.

Kornilov yenilmişti ama Kerensky de yenilmişti. Bolşeviklerin izlediği politika, binlerce işçiyi ve askeri Menşevik ve Sosyal Devrimcilerden onlara kazandırmıştı. 1 Eylül'de Petrograd sovyeti ilk kez Bolşeviklerin bir önerisini kabul etti. İşçiler bir kere silahlandıktan sonra silahlarını geri vermediler. Silahlı kuvvetlerde eski subaylar atılmışlardı, eski otorite artık tanınmıyordu. Menşevik tarihçi Sukhanov şöyle yazar: “Kornilov'dan sonra Bolşevizm her yerde çiçek açmaya ve ülkenin her bir yanına kök salmaya başladı". Darbe girişiminin üstünden iki ay bile geçmeden, kurulmasını sağcı bir Menşeviğin önerdiği Askeri Devrimci Komite, Ekim devrimini gerçekleştiren organ olacaktı.

Bolşeviklerin net politikalarının oynadığı rolü görebilmek için Kornilov darbesini Mart 1920'de Almanya'daki Kapp darbesi ile karşılaştırmak yeter. Arada birçok benzerlik vardı. Kapp darbesi, ezici bir askeri güce sahipti ve iktidarı ele geçirdi. Sosyal Demokrat bir hükümete karşı düzenlendi ve Sosyal Demokrat (SPD) lider Noske'nin üstü kapalı biçimde onayladığı bir darbeydi. Kapp'ın askeri darbe ile iktidara gelmesinin ardından kendiliğinden patlak veren genel grev, dört gün içinde darbenin çözülmesine neden oldu. İki örnek arasındaki fark, ikincisinde komünist partisinin işçilerin önünde yer almaması, ardında kalmasıydı. Darbenin ilk günü Alman Komünist Partisi (KPD) genel greve karşı çıkan bir açıklama yayınladı. Açıklama, mücadelenin “iki karşı devrimci kanat arasında sürdüğünü... Devrimci proletaryanın Rosa Luxemburg ve Karl Liebnecht'i öldüren hükümet için parmağını bile kıpırdatmayacağını" söylüyordu. İşçiler grevdeyken KPD greve karşıydı. İki gün sonra işçiler silahlanıp silahlı çatışmalara başladıklarında, KDP grevi desteklediğini açıkladı ama işçileri sükûnete çağırıyordu! Alman işçileri her şeye rağmen darbeyi yenmeyi başardılar ama önemli olan darbeden sonra olayların politik olarak alabileceği yönelimdi. KPD' liderliğinin başarısızlığı yüzünden, grevin önderliği beş sendika yönetimi ve Alman Bağımsız Sosyal Demokrat Partisi'nin (USPD) elindeymiş gibi göründü. Kapp kaçtıktan sonra grev kendiliğinden olarak sona ermedi. Kapp'ı yenen işçiler, artık eski hükümete güvenmiyorlardı. Komünistlerin, grevin devamını ve bütün işçilerin silahlandırılmasını talep etmeleri gerekiyordu. KPD tekrar tökezledi. Zaten darbe karşısındaki başarısızlığından sonra önerilerine kolayca ve hızla destek kazanabilecek bir konumda da değildi. Bu durum SPD hükümetine “düzeni" sağlamak, işçileri silahsızlandırmak ve Alman işçilerini üç yıl boyunca savunmada bırakan bir gericilik dönemini başlatmak için gerekli zamanı verdi. Alman KP'nin aşırı sol sekter tutumundan ötürü Almanya'nın Kerensy'si (Noske) Alman Kornilov'unun (Kapp) darbesinin yenilmesi ile zayıflamak yerine
güçlendi.

Bugün için dersler

Nesnel olarak Kerensky ve Kornilov, Noske ile Kapp aynıydı. Hepsi gericiliği destekliyorlardı. Hatta beraber komplo içindeydiler. Öznel olarak farklıydılar ve özne işçi sınıfı olduğunda bu fark yaşamsal bir öneme sahipti. Sağın "işçilerin bilinçli bağımsız eylemi ile yenilmesi", işçilerin reformist liderlere ilişkin yanılgılarından kurtulamalarına yardım edecek ileri bir adımdır.

Kornilov'un darbesinden çıkarılabilecek önemli bir ders daha var. Bolşeviklerin silahlı bir kanadı yoktu. Kornilov darbesi, kitleleri ikame eden silahlı Bolşevik kadrolar tarafından değil, kitlesel işçi sınıfı eylemi ve ordu içinde ajitasyon ile yenildi.

Bugün bir örgütün devrimci olabilmesi için silahlı olması gerektiğini savunanlar, aslında Lenin ve Bolşevikleri değil, Narodniklerin politikalarını savunuyorlar.

(Sosyalist İşçi dergisi 11. sayı - 1993)

Fotoğraf: Petrograd'daki bir elektrik fabrikasından Bolşevik Kızıl Muhafızlar, 1917

Bültene kayıt ol