Kapitalizmin küreselleşmesi bugüne ait bir durum değil, kapitalist sistem tarih sahnesinde yer aldığı ilk günden itibaren küresel bir sistemdi.
Marx, Komünist Manifesto’da burjuvazinin dünya pazarını sömürmek yoluyla tüm ülkelerin üretim ve tüketimini ulus aşırı hâle getirdiğini belirtir. Kapitalizm bir dünya sistemidir. Kapitalist üretim sürecinin bir parçası olan işçi sınıfı, nihai zaferine ancak dünya ölçeğinde ulaşabilir. Marx’a göre bir dünya sistemi olan kapitalizmi aşan üretici güçler düzeyine, sınıfları ve dolayısıyla sınıf savaşını yok edecek bir bolluk, refah ve özgürlük toplumuna küresel düzeyde ulaşılabilir. Ekonomik büyüklüğü ne ölçüde olursa olsun, tek bir ülkede kapitalizmin yarattığı uluslararası üretici güçler düzeyi aşılamaz. İşçi sınıfı tek bir ülkede siyasal devrimleri gerçekleştirebilir. Üretim ilişkilerinin değişmesi, kapitalizmin yok olması ancak uluslararası bir devrimle mümkün olabilir.
Gerçek marksist gelenek
Komünist Manifesto’da Marx, işçi sınıfının toplumsal değişimin öznesi olduğunu ortaya serdi. İşçi sınıfı mücadelesi, kendisiyle birlikte tüm ezilenlerin kurtuluşunu gerçekleştirme potansiyeline sahiptir.
Gerçek marksist gelenek bu iki yaklaşımla şekillendi. İşçi sınıfının uluslararası birliğinin inşası, sosyalistlerin en önemli önceliği oldu. Farklı ülkelerde sürmekte olan işçi mücadeleleriyle bağ kuran, aynı zamanda uluslararası sınıf mücadelesinin deneyimlerinin hafızasını mücadele eden yeni kuşaklara taşıyan bir dünya partisi.
Bu perspektif, sosyalist hareketin gelişmesinde önemli tarihsel kırılmaları da beraberinde getirdi.
İşçi sınıfının kurtuluşu kendi eseri olacaktır
Komünist Manifesto’nun yayınlanmasından 20 yıl sonra 1. Enternasyonal kuruldu. Dünya çapındaki politik gelişmelere yanıt verme ihtiyacı, işçi sınıfını birleştirdi. 1. Enternasyonal, ücretlerin yükselmesi, çalışma saatlerinin düşürülmesi, sendikal örgütlenmenin önündeki engellerin yok edilmesi mücadelesi üzerinden şekillendi.
Amerikan İç Savaşı’nda ırkçı Güney’e karşı savaşan Kuzey’in desteklenmesi, Polonya’nın Rus despotizmine karşı ulusal kurtuluş hareketinin yanından yer alınması, İtalya’nın birliğinin sağlanması, göçmen işçilerin grev kırıcı olarak kullanılmasının uluslararası dayanışmayla engellenmesi gibi siyasi talepler, Enternasyonal’in gündeminde yer aldı. Marx tarafından kaleme alınan kuruluş hitabı “Bütün dünyanın işçileri birleşin” ifadesiyle son buldu. 1. Enternasyonal sürecinde yaşanan tartışmalar “aşağıdan sosyalizm” anlayışının önemli bir başlangıç noktası oldu.
Sosyal şovenizme karşı mücadele
2. Enternasyonal, Avrupa’da kitleselleşen işçi hareketinin üzerinden yükseldi. İşçi sınıfı mücadelesi artık güçlenmiş, kitlesel işçi partileri ortaya çıkmıştı. Ancak bu avantajlı durum, zamanla Alman Sosyal Demokrat Partisi saflarında parlamentarizme dönüştü. Alman Sosyal Demokrat Partisi, 1. Dünya Savaşı’nda sınıf çıkarları yerine milli çıkarları savunarak, Enternasyonal’in sonunu getirdi. İkinci Enternasyonal, reformist partilerin örgütü hâline geldi. 3. Enternasyonal, savaşa ve sosyal şovenizme karşı mücadele etrafında kuruldu.
O dönemde enternasyonalizmin bayrağını yükseltenler, 1917 Rus Devrimi ve 1918-23 Alman Devrimleri gibi toplumsal altüst dönemlere damgalarını vurdular.
Dünya devrimi savunusu
Rusya’da devrim sonrası iç savaş, işçi sınıfının atomize olmasına ve karşı devrime yol açtı. İktidarı ele geçiren stalinist bürokrasi, “uluslararası devrim” perspektifini terk etti. “Tek ülkede sosyalizm”in mümkün olduğunu savundu. Birinci Dünya Savaşı esnasında “anavatan savunusu”na dönüşen milliyetçilik, uluslararası işçi hareketine ölümcül zararlar verdi.
Stalinizmin ardından yeni bir enternasyonal kurma mücadelesi, Troçki’nin başını çektiği bir dizi girişimle devam etti. Ancak Dördüncü Enternasyonal, İkinci Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan yeni duruma uyarlanamadı.
Sosyalist İşçi’nin de parçası olduğu Uluslararası Sosyalist Akım, böylesi bir ortamda Tony Cliff’in etrafındaki bir avuç sosyalist tarafından kuruldu.
Geçmişte olduğu gibi bugün de işçilerin uluslararası birliğini sağlamak önemli ve anlamlı.
Kapitalizmin dünya çapında krizi, hemen her coğrafyada istikrarsızlığa yol açıyor. Yoksulluğa, işsizliğe, güvencesiz çalışmaya, sosyal hakların gaspına, iklim değişikliğine karşı mücadele işçi sınıfının dünya çapında bir araya gelme ihtiyacını yakıcı hâle getirmekte.
Çağla Oflas
(Sosyalist İşçi)