Devrimci sosyalistler Kürtlerin özerkliğine nasıl bakıyor? Üç yıl önce Rojava'da Kürtler özerkliklerini ilan ettikten sonra, Doğan Tarkan, Türkiye işçi sınıfının çıkarının özerklik ilanlarını desteklemek olduğunu şöyle anlatmıştı:
Güney Kürdistan'dan sonra Batı Kürdistan'da da özerklik ilan edildi. Devlet binalarına halk el koymaya başladı. Batı Kürdistan daha şimdiden ciddi bir askeri güç biriktirmeye başladı.
Batı Kürdistan'ın (ulusalcı sosyalistlere göre Kuzey Suriye) özerkliğini ilan etmesi açık ki Kuzey'de de durumu değiştirmeye başladı. Günlerdir Şemdinli'de çatışmalar sürüyor. On binlerce asker bölgeye sevk edildi ama devlet durumu kontrol altına alamıyor. Ve şimdi Hakkâri Çukurca'da çatışmalar başladı.
Bu iki gelişme, Türkiye'de Kürt sorununun savaşla, şiddet kullanımı ile çözüleceğini savunan herkesin ya da iki tarafa birden silah bırakma çağrısı yapan ulusalcı sosyalistlerin dikkatle üzerinde düşünmesi gereken olaylar. Ne yaparsanız yapın, PKK bitirilemiyor. Her ölenin yerine, çok daha fazlası özgürlük için dağa çıkıyor. Artık anlamak ve davranmak gerekiyor; bu iş ancak barışla, siyasi kararlarla çözülür.
Siyasi kararlar olmadan, tek başına barış demek de çözüm değil. Barış ama sonunda ne olacak?
3 kritik nokta var:
1) Kürt bölgelerinin, Kuzey Kürdistan'ın statüsü ne olacak? Kürt bölgeleri özerk olacak mı? Kürt halkı kendi kendisini yönetecek mi?
2) Bugüne kadar Kürt sorununu gündemin önüne taşımış olan örgütün statüsü ne olacak? PKK siyasete kazanılmadan Kürt sorunu çözülebilir mi?
Bugün açık ki, Kürtlerin özgürlükleri düne göre bir nebze daha fazladır. Birdenbire Türk egemen sınıfları, bu ülkeyi yönetenler Kürtleri çok sevdikleri için mi bugün özgürlükler biraz olsun genişledi? Hayır!
En ufak kazanımlar bile Kürt özgürlük hareketinin mücadelesinin ürünüdür. Bu nedenle Kürt sorununun çözümü ile PKK'nin siyasete kazanılması, birbirlerine sımsıkı bağlı konulardır.
3) Öcalan'ın özgürlüğü. Öcalan tecrit altında veya değil; hapiste olduğu sürece barışa doğru adım atmak mümkün değil. Barışa giden yolda bir dizi küçük adım var. KCK tutuklularının serbest bırakılması, anadilde eğitim gibi ama Öcalan'ın özgürlüğü bütün bunların içinde belirleyici olandır. Olmazsa olmaz bir adımdır...
Artık "Batı Kürdistan" var
Kürt sorununun çözülmesinin gerekliliği bu kadar net hâle gelmişken; savaşın, şiddetin çözüm olmadığı bu kadar açıkken, hızlı adımlar atmak gerekiyor. Suriye'de devrimin nasıl evrileceği tam belli değil ama bir şey kesin; artık bir Batı Kürdistan var. Ne Esad/Baas diktatörlüğü ne Suriye Ulusal Konseyi ne de Hür Suriye Ordusu bu gelişmeyi durdurabilir. Türkiye ise, bütün kuru sıkı tehditlerine rağmen, diğerlerinden daha da etkisiz bir güç.
Dört parçadan ikisi artık özerk. Şimdi sıra en büyük, en etkin olan parçada, Kuzey Kürdistan'da. Burada da olumlu bir gelişme herkesin umudu.
Güney Kürdistan kurulduğunda sadece Kürtler değil, Irak Arapları da özgürleşti. Batı Kürdistan özerk bölgesi kurulurken sadece Kürtler değil, bütün Suriye halkları özgürlüğe doğru adım atıyor, Kuzey Kürdistan'da özerklik, Kürtlerin ulusal kimliğinin tanınması da sadece Kürtler için değil, Türkler için de özgürlüğün kazanılması olacak.
Doğan Tarkan, 6 Ağustos 2012
(Sesonline.net)