Trans kadın aktivist Marsha P. Johnson, ABD’nin New Jersey eyaletine bağlı Elizabeth şehrinde 1945 yılında siyah bir ailenin biyolojik erkek çocuğu olarak doğdu. Babası General Motors’da işçi, annesi ise temizlikçiydi. 5 yaşındayken elbise giymeye başladıysa da uğradığı taciz ve istismardan dolayı cinsiyet kimliğini ve cinsel yönelimini çocukluğu boyunca gizli tutmak zorunda kaldı.
17 yaşındayken New York’a taşınan Johnson, bir süre garsonluk yaptıktan sonra sokakta seks işçiliği ve drag queen’lik yapmaya başladı. Bu süreçte Malcolm Michaels olan ismini önce Siyah Marla, daha sonra ise Marsha P. Johnson olarak değiştirdi ve eşcinsel özgürlük hareketine katıldı. Johnson, önceden sadece eşcinsel erkeklere açık olan Stonewall Inn isimli bara ilk gitmeye başlayan trans kadınlardandı. 28 Haziran 1969 yılında LBGTİ+’lar için görece bir özgürlük alanı olan Stonewall’un polis tarafından basılması bir ayaklanmayı tetikledi. LGBTİ+ hareketi için bir dönüm noktası olan ayaklanmada iki gün boyunca LGBTİ+’lar sokaklarda polisle çatıştı ancak eylemler bununla sınırlı değildi. Pek çok mahallede Stonewall baskınını protesto eylemleri düzenlendi. Johnson, bazı kaynaklar tarafından isyanı başlatan isimlerden biri gibi anlatılsa da kendisi Stonewall’a vardığı saatte isyanın çoktan başlamış ve Stonewall’un polis tarafından ateşe verilmiş olduğunu anlatıyordu. Başlangıcında orada olmasa da Marsha P. Johnson, hareketin en önünde duran aktivistlerden biri olmuştur.
Stonewall isyanından sonra Johnson, Gey Özgürlük Cephesi (GLF) isimli örgütlenmeye katıldı ve 1970’de isyanın yıldönümünde düzenlenen ilk Onur Yürüyüşü’nde yürüyenlerden biri oldu. 1970’i izleyen dönemde GLF ile pek çok doğrudan eyleme katılan Johnson, bir süre sonra GLF içinde travestilerin (o dönemde trans kadın kullanımı yaygın değildi), yeterince temsil edilmediğini düşünerek yakın arkadaşı Sylvia Rivera ile beraber Sokak Travesti Eylem Devrimcileri (STAR) isimli grubu kurdu. STAR, o zamanki ismiyle eşcinsel özgürlük hareketi içinde oldukça ses getirdi, radikal eylemleriyle Johnson ve Rivera da hareketin önde gelen figürleri haline geldi. 1973 yılında Onur Yürüyüşü’ne katılmaları düzenleyiciler tarafından engellenmeye çalışılsa da Johson ve Rivera yürüyüşün en önünde yer aldı.
Johnson ve Rivera 1970 yılında evsiz eşcinsel ve trans gençlerin kalabileceği STAR House isimli bir sığınmaevi açtılar. Kirasını seks işçiliği yaparak ödedikleri STAR House’un ilk yeri bir yıl sonra yıkılsa da yıllar boyu çeşitli adreslerde faaliyetine devam etti. Johnson, STAR House ile birlikte LGBTİ+ topluluğunun seçilmiş aile geleneğine uygun olarak New York’taki pek çok LGBTİ+’nın “anne”si hâline geldi.
1970’li yıllar boyunca aktivizm ve seks işçiliği sebebiyle yüzden fazla kere tutuklanan Johnson, 1980 yılından itibaren LGBTİ+ hakları aktivisti arkadaşı Randy Wicker ile yaşamaya başladı. Bu yıllarda daha çok AIDS aktivizmi üzerine yoğunlaştı. 1992 yılında Marsha P. Johnson’ın ölü bedeni Hudson Nehri’nde bulundu. Polisin, ölümünü “intihar” diye tanımlayarak dosyayı kapatmış olmasına rağmen, arkadaşları Johnson’ın başının arkasında büyük bir yara olduğunu söyleyerek ölümünün cinayet olduğunu savundular. Johnson’ın mirası LGBTİ+ hareketi kadar tüm özgürlük mücadelelerine ilham veriyor.
Can Irmak Özinanır
(Sosyalist İşçi)