23 yaşındaki trans kadın Hande Kader, iki yıl önce yakılarak öldürülmüştü. Geçen süre zarfında soruşturmada ciddi bir adım atılmadı.
Cumhuriyet gazetesinden Seyhan Avşar'ın haberine göre, şiddet görüp tecavüze uğradıktan sonra vahşice katledilip yakılan ve cesedi Zekeriyaköy’de yol kenarına bırakılan 23 yaşındaki trans kadın Hande Kader cinayetinin üzerinden 740 gün geçti. Ancak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturmada henüz bir gelişme yok. Soruşturma savcısı Kader’in yakın arkadaşlarının ifadelerine başvurdu. Şişli civarındaki MOBESE kameraları incelendi. Ayrıca Kader’in cesedinin bulunduğu yerdeki baz istasyonu kayıtlarını talep etti. Ancak üzerinden geçen 740 güne rağmen henüz bir iddianame hazırlanmaması, diğer trans cinayetlerinde olduğu gibi bu dosyanın da faili meçhul dosyalar arasına girmesi korkusu yarattı.
Tanınmaz hâldeydi
Hande Kader, 2015 yılında Taksim’de düzenlenen Onur Yürüyüşü’nde polisin eylemcilere karşı tazyikli su, plastik mermi ve biber gazı ile müdahale ettiği sırada, TOMA’nın karşısına oturarak polis şiddetine karşı direndiği anlarla hafızalara kazındı. Bu direnişinden tam bir yıl sonra 6 Ağustos’ta Hande Kader’in kayıp olduğu ve kendisinden haber alınamadığı öğrenildi. Kader’in cansız bedeni ise 13 Ağustos günü Zekeriyaköy’de yol kenarında bulundu. Kader’in tanınmaz hâlde olan cesedi arkadaşı tarafından teşhis edildi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı cinayetle ilgili soruşturma başlattı. Ancak üzerinden geçen 740 güne rağmen bir adım öteye gidilemedi.
Kendi hâlindeydi...
İnsan hakları savunucusu, trans kadın Deniz Tunç, Hande Kader’in kimseye zararı olmayan, kendi hâlinde, arkadaşları ile eğlenmeyi seven, sakin bir insan olduğunu söyledi. Kader ile bir dönem aynı apartmanda oturduklarını aktaran Tunç, “Hande ile samimiyetimiz o dönem arttı. Aynı binada, üç dairede yaşayan trans kadınlardık. Her gün birimizde toplanırdık. Kahvaltımızı, akşam yemeğimizi birlikte yerdik” dedi.
Tunç, Kader cinayetinin üzerinden geçen uzun süreye rağmen henüz aydınlatılamamasıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı:
“Soruşturma ve kovuşturma evresi erk, egemen zihniyet eliyle yürütüldüğü için failler ya bulunmuyor. Bulunan failler ise çok küçük cezalarla ödüllendiriliyorlar. Hande’nin katledilmesinin üzerinden iki yıl geçti ama dosyada en ufak bir aydınlanma yok. Ne yazık ki transların, kadınların ve çocukların katil ya da tecavüzcülerini bulmak yargının öncelikli amacı değil. Tek isteğimiz soruşturma savcısının konuyu vicdani olarak ele alması ve peşini bırakmaması.”