İnsan Hakları Ortak Platformu'ndan çağrı: “Arkadaşlarımızı serbest bırakın”

11.07.2017 - 19:43
Haberi paylaş

İnsan hakları savunucularının gözaltı süresi bir hafta daha uzatıldı. İnsan Hakları Ortak Platformu 'Arkadaşlarımızı serbest bırakın' çağrısı yaparken, aktivistlerden de mesaj geldi.

İnsan Hakları Ortak Platformu birleşenleri, Büyükada’da gözaltına alınan insan hakları savunucuları için çağrı yaptı: “Arkadaşlarımızı serbest bırakın.”

Büyükada’da 5 Temmuz günü gözaltına alınan Helsinki Yurttaşlar Derneği'nden Nalan Erkem, Kadın Koalisyonu'ndan İlknur Üstün, Uluslararası AF Örgütü Türkiye Şubesi'nden İdil Eser, İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Veli Acu ve Günal Kurşun, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nden Nejat Taştan, Helsinki Yurttaşlar Derneği'nden Özlem Dalkıran, HAK İnsiyatifi'nden Şeyhmus Özbekli, İnsan Hakları Eğitmeni Ali Ghavari ve Peter Steudtner hala Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde tutuluyor.

Evleri basıldı

Büyakada’da bir otelde eğitim çalışması yaparken polis tarafından gözaltına alınan ve 6 gündür gözaltında tutulan aktivistlerin hala ifadeleri alınmadı. Dosyadaki kısıtlılık kararı nedeniyle neyle suçlandıklarını bilinmeyen aktivistler ifadelerinin alınmasını bekliyor. Aktivistlerin gözaltı süresi ise 7 gün daha uzatıldı. 

Bu sırada gözaltında bulunan aktivistlerin evlerinde dün gece polis tarafından arama yapıldı. Bu aramalarda bazı dosyalara ve kitaplara el konulduğu öğrenildi. Aktivistlerin, gözaltına alındıkları sırada kullandıkları bilgisayarlar ve cep telefonlarına da imajları alınmadan el konulmuştu.

Aktivistlerden mesaj var

Aktivistler, gözaltında avukatları aracılığıyla mesaj gönderdi. İnsan Hakları Gündemi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Günal Kurşun, “Türkiye’de önde gelen insan hakları savunucularını saçma suçlamalarla gözaltına almak ve hayatları boyunca şiddet karşıtı olan insanları silahlı terör örgütü üyeliğiyle suçlamak yalnızca Türkiye’ye özgüdür. Biz iyiyiz ama desteğinize ihtiyacımız var” mesajını verdi. İnsan Hakları Gündemi Derneği Yönetim Kurulu üyesi Veli Acu da “İnsan hakları aktivisti ve insani yardım dernekleri çalışanı olarak son süreçte maruz kaldığım gözaltı ve asılsız suçlamalardan dolayı ne kadar doğru bir mecrada mücadele ettiğimi görmüş oldum. İnsan hakları, hiç kimseyi ayırt etmeksizin, hemen şimdi” mesajını iletti.

Adalet Zemini: “İnsan hakları savunucuları derhal bırakılmalıdır!”​

İHOP’tan çağrı

İnsan Hakları Ortak Platformu birleşenleri, bugün İnsan Hakları Derneği Genel Merkezi’nde biraraya gelerek, gözaltında bulunan 10 insan hakları savunucusunun serbest bırakılması çağrısında bulundu.

Basın toplantısında konuşan İHOP Koordinatörü Feray Salman, bazı medya organlarında “gizli toplantı” diye sunulan Büyükada toplantısının, İHOP’un 5-7 Nisan 2017 tarihinde Antalya’da düzenlediği olağan yıllık paylaşma toplantısında insan hakları savunucularının güçlendirilmesine yönelik olarak bir dizi eğitim seminerinin gerçekleştirilmesi kararı kapsamında yapıldığını belirtti. İnsan hakları savunucularının çalışma, iletişim ve bilişim güvenliği alanında kapasitelerinin arttırılmasını gündemlerine aldıklarını belirten Salman, bu çalışmanın hazırlıklarının İHOP toplantısının ardından iki hafta sonra başlatıldığını, faaliyetin katılımcıları davetle belirlenen bir toplantıda uyulması gerekli kanun ve mevzuata tamamen uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini belirtti.

Gharavi başbakanlığın desteklediği eğitime katıldı  

Feray Salman, toplantı hazırlıkları kapsamında Ali Gharavi ve zor zamanlarda stresle baş etme konusunda derin tecrübeye sahip Peter Steudtner ile çalışılmasına karar verildiğini belirtti. Salman, Gharavi’nin 2004 yılında Cender for Victims of Torture ve hYd işbirliğinde Ankara’da gerçekleştirilen ve Türkiye Cumhuriyet Başbakanlık Tanıtım Fonu’nun da 300 bin USD tutarında eş finansman desteği sağladığı İnsan Hakları Mücadelesinde Yeni Taktikler Uluslararası Sempozyumu’nu düzenleyen çekirdek ekipte yer aldığını söyledi.

Salman, nihai katılımcıların ise İHOP’un kurucusu ve üyesi olan kuruluşlardan oluşmasının öngörüldüğünü, az sayıda davetle katılımcıların belirlendiğini ve bu kapsamda Helsinki Yurttaşlar Derneği'nden Nalan Erkem, Kadın Koalisyonu'ndan İlknur Üstün, Uluslararası AF Örgütü Türkiye Şubesinden İdil Eser, İnsan Hakları Gündemi Derneği'nden Veli Acu ve Günal Kurşun, Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nden Nejat Taştan, Helsinki Yurttaşlar Derneği'nden Özlem Dalkıran, HAK İnsiyatifi'nden Şeyhmus Özbekli’nin toplantıya davet edildiğini belirtti.

Toplantı tarihi ve yeri nasıl belirlendi?  

Salman, toplantı tarihini ise yine kendi aralarında belirlediklerini ve buna ilişkin mail kayıtlarının savcılık elinde bulunduğunu belirterek, şunları aktardı:

“Bu çalışmaya katılmak isteyenlerin kendi faaliyet takvimleri arasındaki uyumsuzluklar ve Ramazan Bayramı nedeniyle, Haziran ayında yapılması arzu edilen toplantı Temmuz ayı başına ertelenmiştir. Yaz aylarının çalışmaya uygun olmaması ve daha uzun bir ertelemeye mahal vermemek için nihayetinde 2-7 Temmuz tarihleri üzerinde uzlaşılmıştır.”

Salman, toplantı tarihinin belirlenmesi ve kaynak sağlanması konularında da şu bilgileri verdi:

“Çalışma yerinin belirlenmesi: Faaliyetin gerçekleşeceği yer seçiminde hem maliyet, hem ulaşım kolaylığı hem de programın içeriğine uygun olarak stresten ve trafikten uzak olması değerlendirilmiştir. Bolu, İstanbul merkezi ve Şile gibi çok sayıda seçeneğin arasından katılımcıların da talebiyle Büyükada seçilmiştir. Toplantı organizasyonunun Büyükada'da yapılmasının yukarıdakilerden başkaca özel hiçbir nedeni olmadığı gibi, Büyükada’da toplantı yapmakta herhangi bir sakınca olacağı düşünülmemiştir.

Kaynak sağlanması: Örgütlerin öz kaynakları yeterli olmadığı, proje sözleşmeleriyle bağlı kaynakların da proje dışı faaliyetlerde kullanılması mümkün olmadığından, bu çalışmanın masraflarının karşılanması için kaynak arayışına girilmiştir. Katılacak uzman kolaylaştırıcılar bu kaynak için uluslararası bir kalkınma kuruluşu olan HIVOS’a başvurabileceklerini belirtmişler ve bu kabul görmüştür. HIVOS bu kaynağı uygun harcama belgelerinin ibrazı ve incelenerek kabulü sonucunda sağlamayı kabul etmiştir. 

Toplantının ilk iki günü: Üçüncü gününde polis baskını düzenlenen toplantının ilk iki gününde, özellikle son iki yılda ülkede tanık olduğumuz şok edici ve şiddetin tırmandığı ortamın insan hakları savunucuları üzerindeki etkileri ve savunucuların bununla nasıl baş edebilecekleri konusu aynı zamanda sosyal psikolog olan Peter Steudtner tarafından, sivil toplum örgütlerinin web siteleri üzerinde yaygınlaşan nefret temelli saldırılar karşısında web güvenliğinin nasıl sağlanacağı da Ali Gharavi tarafından ele alınmıştır.”

İHD: Komployu daha fazla uzatmayın

Düzenlenen basın toplantısında konuşan İHD Genel Başkanı Avukat Öztürk Türkdoğan, özellikle hükümete yakın medya organlarında Büyükada gözaltılarına ilişkin çıkan haberlere tepki gösterdi ve “Bu haberlerin nasıl servis edildiğini biliyoruz. Yandaş medyada çıkan söylemler kabul edilemez” dedi. Aktivistlerin ev aramalarının dünden bu yana sürdüğünü belirten Öztürk, “Soruşturmayı polis başlatıyor, savcı bu durumdan daha sonra haberdar oluyor. Aktivistler kaçırılarak, gözaltına alınıyor. Haberler servis ediliyor. Ama buradan bir şey çıkmaz. Onlar sadece insan hakları savunucusu. Bu komployu daha fazla uzatmayın, buradan bir şey çıkmaz” diye konuştu.

Eski İHD Başkanı Hüsnü Öndül de uluslararası sözleşmelerle insan hakları savunucularının korunmasının devletlerin görevleri arasında yer aldığını belirterek, “İnsan hakları savunucularının çalışmaları nedeniyle engellenmelerini kabul etmiyoruz. Derhal serbest bırakılmalarını istiyoruz” dedi.

İnsan hakları savunucularına yönelik gözdağı

CHP Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Üyesi Şenal Sarıhan da gözaltılarla ilgili olarak önce TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanını aradığını ancak yanıt alamadığını, ardından Adalet Bakanı ile görüştüğünü anlattı. Adalet Bakanı'nın, kendisine “Haberim var ilgileneceğim” dediğini aktaran Sarıhan, “Bu tabiki yargının görevi, ona müdahale edilemez ama yargının da hızlı işlemesi gerekir” dedi. Sarıhan, “Bu gözaltı insan hakları alanında çalışanlara yönelik bir gözdağı ve tehdittir” diye konuştu.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı Genel Sekreteri Metin Bakkalcı da gözaltılara, “İnsan hakları savunucularını gözaltına almak bu devletin herhangi bir organında, alttan üste kimsenin haddine değildir. Ortada bir suç var. O da bu keyfi gözaltıyı yapanlar tarafından işlenmiştir” diye konuştu.

Toplantıya HAK İnsiyatifi adına katılan Nurcan Aktay da şunları söyledi: “Esasen burada cezalandırılan tüm toplumdur. Biz bu keyfiliği kabul etmiyoruz. Kendimi ihbar ediyorum: Bu suçu ben de işledim.”

(ArtıGerçek)

İnsan hakları savunucularının gözaltı süresi bir hafta daha uzatıldı

İnsan hakları örgütlerinden açıklama

İnsan hakları savunucuları “darbeci” ilan edildi

A Haber “yorum” kattı, insan hakları savunucularını “ajan” ilan etti

Büyükada'da insan hakları savunucularına toplu gözaltı

Bültene kayıt ol