İnsan hakları örgütleri, polisin Büyükada'da toplantı basıp aktivistleri gözaltına almasının ardından hükümet yanlısı medyada çıkan haberlere dair bir açıklama yayımladı.
Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Yurttaşlık Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kadın Koalisyonu, Hak İnisiyatifi ve Eşit Haklar İçin İzleme Derneği'nin ortak açıklaması:
İnsan hakları savunucularının Büyükada’da katıldıkları toplantıya ilişkin asılsız iddialar hakkında açıklama ve tekzip
İdil Eser (Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü), İlknur Üstün (Kadın Koalisyonu), Nalan Erkem (Yurttaşlık Derneği), Özlem Dalkıran (Yurttaşlık Derneği), Günal Kurşun (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Veli Acu (İnsan Hakları Gündemi Derneği), Nejat Taştan (Eşit Haklar İçin İzleme Derneği), Şeyhmus Özbekli (Hak İnisiyatifi), Ali Gharavi (atölye kolaylaştırıcısı), Peter Steudtner’den (atölye kolaylaştırıcısı) oluşan sekiz insan hakları savunucusu ve iki kolaylaştırıcının 5 Temmuz’da gözaltına alınmasının ardından, 5 ve 7 Temmuz 2017 tarihleri arasında çeşitli basın organlarında çıkan, Büyükada’da “gizli” bir toplantı yapıldığı yönünde haberler asılsızdır ve gerçeği hiçbir şekilde yansıtmamaktadır.
İnsan hakları savunucuları Büyükada'da rutin, insan hakları savunucularının savunuculuk yapmalarına yardımcı olacak bir destekleme ve bilgilendirme çalışma toplantısına katılmıştır. Çalışma toplantısında, isimleri yukarıda belirtilen insan hakları örgütlerinden sekiz katılımcı ve iki atölye kolaylaştırıcısı yer almıştır. Toplantıda herhangi bir kanuna aykırılık olmadığı gibi, katılımcıların gözaltına alınmalarını gerektirecek herhangi bir suç fiili de bulunmamaktadır.
Çeşitli mecralarda yayımlanan haberlerde ayrıca Gezi eylemlerine göndermelerde bulunularak kitlesel gösterilerin planlandığı ima edilmiş ve Ankara’dan İstanbul’a doğru düzenlenen "Adalet Yürüyüşü" ile bağlantılar kurulmuştur. Herhangi bir kaynak belirtilmeden ve somut bilgiye dayanmadan ortaya atılan bu iddialar tamamen uydurmadır.
Ayrıca, haberlerde iddia edildiğinin aksine insan hakları savunucularının gözaltına alınmasına gerekçe gösterilebilecek en ufak bir delil sunulmamıştır. Haberlerde yer alan iddialar ne hukuki olarak kabul edilebilir niteliktedir ne de mantıkla bağdaşmaktadır. Bu haberleri hazırlayanların gerçeği aktarmaktan ziyade, yapılan hukuksuz gözaltılara bir kılıf uydurarak Türkiye hükümetinin sivil topluma uyguladığı baskıyı haklı çıkarmaya çalıştığı anlaşılmaktadır. Gözaltına alınan ve karalanmaya çalışılan kişiler kamuoyu tarafından tanınan ve yıllardır insan hakları alanındaki çalışmalarıyla bilinen son derece saygın insan hakları savunucularıdır. En temel hukuk kurallarının işlediği bir ülkede derhal serbest kalmaları gerekmektedir.
Asılsız iddiaları ve suçlamaları haber olarak sunan ve yayımlayan kişi ve kurumlarla ilgili en kısa zamanda hukuki yollara da başvuracağımızı bildirir, kamuoyunun ilgisine saygıyla sunarız.