Mecliste görüşülen düzenlemelere itiraz eden 7 Alevi kurumu “Torba yasa değil, eşit yurttaşlık istiyoruz” diyerek Ankara'da eylem yaptı.
Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Kültür Dernekleri, Demokratik Alevi Dernekleri, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği üyelerinin TBMM önünde yaptıkları basın açıklaması polis tarafından engellendi.
Topluluk polis kalkanlarıyla çevrilirken, basına açıklama yapmalarına da izin verilmedi.
Baskılara rağmen halka seslenen Alevi Dernekleri Federasyonu Başkanı Celal Fırat şunları söyledi:
“Siyasi iktidar ve AKP hükümetinin Aleviler üzerinde yürüttüğü asimilasyon politikaları hız kesmeden devam ediyor.”
“Cumhuriyetin birinci yüzyılında eşit yurttaş olarak görülmeyen Aleviler, ikinci yüzyılda tamamen köklerinden koparılarak inançları yok edilmek isteniyor."
“Bu kanun ile Alevilerin İbadeti olan Cem ve ibadethaneleri olan Cemevlerimiz bir sorun olarak gösterilmektedir.”
"AKP bu yasa tasarısı ile Alevi İnancı ve Kimliğini zinhar inkâr etmek ve tanımamakla birlikte üstüne üstlük kendi zihniyetine göre bir Alevilik tanımı yapmaktadır. Bu yasa ile Aleviliği Sünni Geleneğin altında kültürel bir öge olarak göstermekte, İnancımıza ve kimliğimize hakaret etmektedir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları, Alevi halkının talepleri onlarca yıldır ortada dururken, bu yasa tasarısı ile AKP Hükümeti çözümü betonda, demirde görmektedir. Yıllardır dile getirdiğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz.
Siyasi iktidarda artık bunu görmek, anlamak ve uygulamak zorundadır. Aleviler var, aleviler burada ve Alevilik haktır. Ve bir kez daha Analarımızla, Pirlerimizle, Dedelerimizle, yoluna sıtk-ı sadakatle bağlı çekilen onca eza cefa ve çileye rağmen yolundan dönmeyen talipleriyle halkın meclisinin önünden haykırıyoruz eşit yurttaşlık istiyoruz.
İnancımız 72 millete bir nazarla bakan ocak sistemi ile rıza ilişkisidir. Yolumuz rızalık üzerine yürür. İnancımızın sınırları kanunlar ya da kararnameler ile değil toplumsal rızalık esasıyla kendini ifade etmiştir. Bu yönüyle torba yasa yaklaşımı inancımıza saygısızlık olduğu gibi, ocaklarımıza kayyum atamaktır. Kabul etmiyoruz. Yol bir sürek bin bir diyen inancımız her inancın içerisinde ki hakikat arayışına kıymet verir, kıymet bilir. Devlet bu kıymet de adalet şirazesi ile ancak mana bulabilir. Bugün kutuplaştıran, ayrıştıran, şiddet dili ve politikaları topraklarımızda derin ayrışmalara sebep olacak hırslar barındırıyor. Bu duruma ancak vicdan ile karşı durabilir. Bir birine hürmet ile yol bulabiliriz. Hakkımızdır ki inancımızın kök değerlerini yok edercesine zulme varan bu imha yasasını kabul etmiyoruz. Ocağımıza, inancımıza dokunmayın.
Biz Aleviler Cemevlerimizde, Cem ibadetimiz ile birbirimize niyaz olur, görür, görülürüz. Bin yılların birikimi inanç gerçeğimiz bu şekilde yaşamış ve yaşamaktadır. İnancımız El Ele- El Hakka düsturu ile rıza temelinde Hak ile Hak olmak gerçeğidir. Bu mana bağı ile her varlık birbirine niyazdır. Kimsenin inancını ve ibadethanesini tarif etmeyeceğimiz gibi, kimse de bizim inancımızı ve ibadethanemizi tarif edemez. İktidar Sunni – Hanefi inancına biz Alevileri de ekleme amacındadır. Biz tarif ve tahrif etmediğimiz gibi, bizlere de tarif ve tahrifi kabul etmiyoruz. Ve tekrar tekrar ifade ediyoruz. Cem ibadetimiz, Cemevleri ibadethanemizdir.
Geldiğimiz eşikte derin krizlere ve çatışmalara sebep olma potansiyeli yüksek siyasal süreçler tetiklenmiştir. Kaygısını derin yaşadığımız gibi, sorumluluğumuzun da farkında olarak ifade ediyoruz. Siyasi İktidarlar, Cumhuriyetin İkinci yüzyılında tekleşmiş yurt ve yurttaşlık ilişkisini, yeniden yorumlamak, yeni bir anayasa ile taçlandıracak güçlü bir iradeyi ortaya koymak zorundadır. Toplumsal birlik ve direncimizle eşitlik temelinde demokratik, laik bir geleceği birlikte kuracağımıza olan inancımızla, bir daha haykırıyoruz ki Aleviler vardır. Alevilik haktır."