Sosyalist Tartışma İstanbul'da yayıncı ve yazar Mustafa Arslantunalı ile DSİP GYK üyesi Roni Margulies, evrim ve marksizm üzerine konuştular.
Sohbet havasında geçen oturumdan Marksist.org muhabirlerinin derlediği notlar şöyleydi:
- Evrim bir teori ama 160 yıldır önüne gelen her türlü olguyu açıklayabilmiş, kendini ispatlamış bir teori. Yerçekimi de başlangıçta bir teoriydi ama 400 yılda kendini ispatladı, yerçekimi olmadığına inanan artık yok. Yani evrim, geçerliliği kanıtlanmış bir teori.
- Evrim sürecinde türlerin ortaya çıkışı ve varlığını devam ettirmesi çeşitli yollarla oluyor; çevresel koşulların etkisi, üreme yeteneğinin artabilmesi vb. Yani çevreye uyum sağlayabilen ve üreyebilen türler çoğalmışlar. Bir türden evrim sonucu yeni tür genlerdeki değişimle ortaya çıkıyor, buna mutasyon diyoruz. Mutasyon sonucu ortaya çıkan canlılar, çevresel koşullar ve üreme imkanları uygun olduğu sürece yaşıyorlar. Çevresel koşullardaki ani veya yavaş değişimler türlerin ortadan kalkmasına neden olabiliyor.
- Genlerimizi ana babadan alırız, ama bu aktarımlarda bazen hatalar olur, yeni genler ortaya çıkar, gen özellikleri bozulabilir. İşte bu tür değişimlerle ortaya çıkan yeni canlı türleri, eğer çevresel koşullar ve üreme yetenekleri uygun ise türlerini devam ettirirler.
- İnsan türü ile maymun türleri akrabadır, aynı canlı türünden evrimleşmişlerdir. Doğal seçilim, sosyal darwinizm tarafından ilerleme olarak görülür, bu ırkçı bir bakış açısıdır. Evrim sürekli ileriye doğru gerçekleşen bir süreç değildir. Çevresel koşullardaki değişim, ileri sayılabilecek türlerin de ortadan kalkmasına neden olabiliyor. Bazı genetik değişimlerin sebebi tamamen tesadüfi olabiliyor, çevresel bir uyum ihtiyacı olmaksızın da canlıların evrimleşen özellikleri vardır. Mesela mavi göz, insanlarda son 10 bin yılda ortaya çıkmıştır, sebebi bilinmemektedir.
- Köpek balıkları 250 milyon yıldır değişmeden yaşamaktadırlar, çünkü çevresel koşulları 250 milyon yıldır değişmemiştir. Ama atası köpek balığı olup, evrimleşen canlı türleri vardır. Yani evrim sonucu yeni bir tür ortaya çıkabilir ama eski tür devamını sürdürebilir.
- Marx, Darwin’in Türlerin Kökeni isimli kitabını okumuştur, ama bunun toplumsal değişimlere uygulanamayacağını söylemiştir. Marx’a göre tek bir bilim vardır, tarih bilimi, toplumların tarihi. Biyoloji için evrim, canlıların tarihidir. Evrimin yol göstericiliği olmadan biyoloji olmaz.
- Evrim, yaradılışın nasıl olduğunu, ilk canlının nasıl ortaya çıktığını açıklamaz. İlk canlıdan sonraki süreçleri açıklar. Bilimsel çalışmalar sonucu ilk canlının nerede ve nasıl ortaya çıktığı da yakın zamanda bulunacaktır. Muhtemelen laboratuar ortamında canlı oluşturulacaktır.
- Sosyal darwinizmi evrim teorisinden ayırmak gerekir. Darwin’in kendisi sosyal darwinist değildir. Sosyal darwinizm canlı doğasının saldırgan olduğunu iddia eder. Darwin’in böyle bir iddiası yoktur. Kropotkin, Sibirya’da yaptığı bilimsel araştırmalarda, hayvanlar arasında yardımlaşma ve dayanışma olduğunu gözlemlemiştir. Hayvanlar arasında rekabet olduğu gibi, yardımlaşma da vardır. 1970’lerden itibaren yardımlaşma güdüsünün de evrimin bir faktörü olduğu kabul edilmiştir.
- İnsan toplumlarını gözlemlediğimizde, çok farklı coğrafya ve tarihsel kesitlerde tüm insan toplumlarında yardımlaşma ve dayanışma olduğunu görürüz. Böyle bir davranış, sadece kültürel olamaz, muhtemelen genlerimize işlemiştir, iki milyon yılda kazanılmıştır. Bazen davranışlar da tüm canlılarda genetik özellik hâline gelebilmektedir. Yardımlaşma sadece homo sapiens türünde değil, toplum olarak yaşayan mesela fil, aslan, maymun vb. türlerde de görülmektedir.
- İnsan türüne en yakın canlılar olarak bugün şempanzeler ve bonobolar sayılır. Şempanzelerde şiddet bir davranış türüdür, bonobolarda ise sevgi gösterisi bir davranış türüdür. Şempanzelerden ziyade bonobolar gibi olmamız gerekir.